Adalet Bakanı Gül Açıklaması 'AİHM'de Türkiye'deki İhlal Kararı Sayısı 140'Dan 96'Ya Geriledi'
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’ye yönelik ihlal kararlarının azaldığını belirterek, "2019 yılında bir önceki yıla göre ihlal sayısı 140’dan 96’ya gerilemiştir. Bu sayı adil yargılanma hakkında 53’ten 15’e, tutuklamayı da içeren özgürlük ve güvenlik hakkında 29’dan 9’a, dernek kurma ve toplantı özgürlüğünde 11’den 2’ye düştü. Yine 2019 yılında AİHM’de ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı. Görülen dosya sayısı ise tüm zamanların en düşük miktarı olan 680’e geriledi" dedi.
Adalet Bakanı Gül, Ankara Hakimevi’nde düzenlenen programda televizyon, gazete ve ajansların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayan Gül, basın mensuplarına karanfil verdi. Gül, dünyanın birçok yerinde gazetecilere yönelik yapılan saldırıları kınadığını ifade etti.
Yeni yıla yeni umutlarla girdiklerini ancak bölgede endişeyle takip ettikleri gelişmelerin olduğunu belirten Bakan Gül, "Bölgede daha fazla kan, acı görmeye tahammülümüz yok. Bu çerçevede diplomatik kanalların açık tutularak, bu sorunların daha büyük çatışmalara dönmemesi bizim dileğimiz. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki liderliği bölgede çok önemli bir imkandır. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukukun gerektirdiği tüm adımları attık. 2019’da Türkiye’nin egemenliğine yönelik, bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etmek bizim ortak çabamız oldu. Gerek Doğu Akdeniz’de, gerek Suriye’de, gerek Libya’da Türkiye’nin atmış olduğu her adım uluslararası hukuka uygun adımdır. Tarih boyunca bu millet hiçbir zaman hukuk dışı bir yola tevessül etmemiştir. Hiçbir zaman barıştan başka bir gayeyle hiçbir toprakta bulunmamıştır. Dolayısıyla Libya, Suriye, Barış Pınarı Harekatı ve Doğu Akdeniz’deki varlığımız ülkemizin ortak çıkarları içindir. Türkiye, nereye gittiyse barış götürmüştür, huzur götürmüştür" diye konuştu.
2019 yılının reformların başlangıcı anlamında önemli bir yıl olduğunu ifade eden Gül, "18 yıllık AK Parti dönemi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde artık eski Türkiye’nin tarihte kaldığı, yeni bir Türkiye’nin adımlarının atıldığı bir reform dönemini gerçekleştirdiği bir dönem oldu. Hem sosyal hem adalet mekanizmasında dolu dolu hedefler gerçekleştirdik 18 yılda. 2019’da kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi de 82 milyonun belgesi olarak milletimize bir taahhüdümüz olarak geçtiğimiz yıl açıklanan bir belge oldu. Buradaki temel amacımız güven veren adalet sisteminin kurulması için bu konuda bir çerçeve belirlendi" şeklinde konuştu.
"İhlal sayısı 140’dan 96’ya gerilemiştir"
AİHM’in Türkiye’ye yönelik ihlal kararlarına ilişkin bilgiler veren Gül, "2019 yılında bir önceki yıla göre ihlal sayısı 140’dan 96’ya gerilemiştir. Bu sayı adil yargılanma hakkında 53’ten 15’e, tutuklamayı da içeren özgürlük ve güvenlik hakkında 29’dan 9’a, dernek kurma ve toplantı özgürlüğünde 11’den 2’ye düştü. Yine 2019 yılında AİHM’de ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı. Görülen dosya sayısı ise tüm zamanların en düşük miktarı olan 680’e geriledi. Uluslararası eleştirilere bu rakamlar en güzel cevaptır. Eski Türkiye geride kaldı. İnsanların başörtüsüyle, inancıyla, doğduğu yeriyle, inandığı mezhebe göre yaklaşan, onları reddeden politikalar, uygulamalar, yargı kararları eski Türkiye’de kaldı. Artık hiç kimse Türkiye’yi o eski yasakçı Türkiye’ye geri çeviremeyecektir" dedi.
"598 bin 572 kişi hafta sonu noterde işlem yapmıştır"
2019’da nöbetçi noterlik uygulamasına başlandığını anımsatan Gül, "9 aydaki rakam; 598 bin 572 kişi hafta sonu noterde işlem yapmıştır. Bu da ticaret çarkının kesintisiz dönmesi, çalışma barışının da desteklenmesi anlamıyla önemli. Şubat ayında iki yeni uygulamayı hayata geçireceğiz. Güvenli ödeme sistemi oluşturulacak. Bu kapsamda satış bedeli noterde işlem gerçekleşmeden satıcı hesabına geçmesini önleyecek finansal entegrasyon sağlanacak. İkinci olarak da noterlerde banka, kredi kartlarıyla işlem yapılmasına imkan sağlanacak" ifadelerini kullandı.
"18 milyondan fazla elektronik tebligat yapıldı"
1 Ocak 2019’da elektronik tebligat uygulamasına geçildiğini anlatan Gül, "Şimdi telefon veya mail üzerinden size tebligatın geldiğini takip edebiliyorsunuz. Bu konuda da 18 milyondan fazla elektronik tebligat yapıldığını ifade etmek isterim. 210 milyon lira tasarruf yapılmış ve 700 bin ton kağıt tasarrufu yapılmış, 11 binden fazla ağaç kesilmekten kurtarılmış" diye konuştu.
Gül, arabuluculuk sisteminin başarılı bir şekilde uygulandığını vurgulayarak, 2019’da iş hukuku alanında 391 bin uyuşmazlıkta arabulucunun görevlendirildiğini, bu uyuşmazlıkların 230 bininin anlaşmayla sonuçlandığını bildirdi. Gül, böylelikle 400 iş mahkemesinin bir yılda bakacağı dosyanın arabulucular sayesinde çözüldüğünü dile getirdi. 2019’da ticari uyuşmazlıklarda ise 149 bin dosyanın arabulucuya sevk edildiğini, bunların 76 bininin anlaşmayla sonuçlandığını aktaran Gül, bu dosyaların sonuçlanmaması durumunda 60 ticaret mahkemesinin 2019 yılı boyunca bu dosyalarla meşgul olacağını söyledi.
FETÖ ile mücadeleye değinen Gül, şunları kaydetti:
"FETÖ ile mücadele devletin hem bağımsızlığı, hem bekası adına önemli konulardan biri. Diğer tüm terör örgütleriyle olduğu gibi FETÖ ile mücadelede de tavizsiz ve kararlı mücadele devam edilecektir. Bu çerçevede 289 fiili darbe davasının 272’sinin karara bağlandığını, 17 davanın derdest olduğunu ifade etmek isterim. Ayrıca terör örgütü üyelikleri ile ilgili davalar da devam etmektedir. 15 Temmuz’dan itibaren yargı demokrasi nöbetini tutmaya devam etmekte. FETÖ ile mücadele konusunda da bu mücadelenin hukuk çerçevesi sınırları içinde olması hepimizin ortak beklentisidir. Herkesi bir torbaya doldurmak mücadeleyi sulandırır ve bundan da en çok FETÖ sevinir. Bu kripto örgüt mücadelenin sulanması için her türlü çabayı, binlerce masum insanın yaftalanmasını da göze almıştı. Mor Beyin ile bu sürecin ortaya çıkması önemli bir gelişmeydi. O konuda da yargının kararlı tutumu bu konuda mücadelenin sulandırılmaması adına çok önemli tarihi dönüm noktalarından biriydi."
Kaynak: İHA
Yeni yıla yeni umutlarla girdiklerini ancak bölgede endişeyle takip ettikleri gelişmelerin olduğunu belirten Bakan Gül, "Bölgede daha fazla kan, acı görmeye tahammülümüz yok. Bu çerçevede diplomatik kanalların açık tutularak, bu sorunların daha büyük çatışmalara dönmemesi bizim dileğimiz. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki liderliği bölgede çok önemli bir imkandır. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukukun gerektirdiği tüm adımları attık. 2019’da Türkiye’nin egemenliğine yönelik, bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etmek bizim ortak çabamız oldu. Gerek Doğu Akdeniz’de, gerek Suriye’de, gerek Libya’da Türkiye’nin atmış olduğu her adım uluslararası hukuka uygun adımdır. Tarih boyunca bu millet hiçbir zaman hukuk dışı bir yola tevessül etmemiştir. Hiçbir zaman barıştan başka bir gayeyle hiçbir toprakta bulunmamıştır. Dolayısıyla Libya, Suriye, Barış Pınarı Harekatı ve Doğu Akdeniz’deki varlığımız ülkemizin ortak çıkarları içindir. Türkiye, nereye gittiyse barış götürmüştür, huzur götürmüştür" diye konuştu.
2019 yılının reformların başlangıcı anlamında önemli bir yıl olduğunu ifade eden Gül, "18 yıllık AK Parti dönemi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde artık eski Türkiye’nin tarihte kaldığı, yeni bir Türkiye’nin adımlarının atıldığı bir reform dönemini gerçekleştirdiği bir dönem oldu. Hem sosyal hem adalet mekanizmasında dolu dolu hedefler gerçekleştirdik 18 yılda. 2019’da kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi de 82 milyonun belgesi olarak milletimize bir taahhüdümüz olarak geçtiğimiz yıl açıklanan bir belge oldu. Buradaki temel amacımız güven veren adalet sisteminin kurulması için bu konuda bir çerçeve belirlendi" şeklinde konuştu.
"İhlal sayısı 140’dan 96’ya gerilemiştir"
AİHM’in Türkiye’ye yönelik ihlal kararlarına ilişkin bilgiler veren Gül, "2019 yılında bir önceki yıla göre ihlal sayısı 140’dan 96’ya gerilemiştir. Bu sayı adil yargılanma hakkında 53’ten 15’e, tutuklamayı da içeren özgürlük ve güvenlik hakkında 29’dan 9’a, dernek kurma ve toplantı özgürlüğünde 11’den 2’ye düştü. Yine 2019 yılında AİHM’de ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı. Görülen dosya sayısı ise tüm zamanların en düşük miktarı olan 680’e geriledi. Uluslararası eleştirilere bu rakamlar en güzel cevaptır. Eski Türkiye geride kaldı. İnsanların başörtüsüyle, inancıyla, doğduğu yeriyle, inandığı mezhebe göre yaklaşan, onları reddeden politikalar, uygulamalar, yargı kararları eski Türkiye’de kaldı. Artık hiç kimse Türkiye’yi o eski yasakçı Türkiye’ye geri çeviremeyecektir" dedi.
"598 bin 572 kişi hafta sonu noterde işlem yapmıştır"
2019’da nöbetçi noterlik uygulamasına başlandığını anımsatan Gül, "9 aydaki rakam; 598 bin 572 kişi hafta sonu noterde işlem yapmıştır. Bu da ticaret çarkının kesintisiz dönmesi, çalışma barışının da desteklenmesi anlamıyla önemli. Şubat ayında iki yeni uygulamayı hayata geçireceğiz. Güvenli ödeme sistemi oluşturulacak. Bu kapsamda satış bedeli noterde işlem gerçekleşmeden satıcı hesabına geçmesini önleyecek finansal entegrasyon sağlanacak. İkinci olarak da noterlerde banka, kredi kartlarıyla işlem yapılmasına imkan sağlanacak" ifadelerini kullandı.
"18 milyondan fazla elektronik tebligat yapıldı"
1 Ocak 2019’da elektronik tebligat uygulamasına geçildiğini anlatan Gül, "Şimdi telefon veya mail üzerinden size tebligatın geldiğini takip edebiliyorsunuz. Bu konuda da 18 milyondan fazla elektronik tebligat yapıldığını ifade etmek isterim. 210 milyon lira tasarruf yapılmış ve 700 bin ton kağıt tasarrufu yapılmış, 11 binden fazla ağaç kesilmekten kurtarılmış" diye konuştu.
Gül, arabuluculuk sisteminin başarılı bir şekilde uygulandığını vurgulayarak, 2019’da iş hukuku alanında 391 bin uyuşmazlıkta arabulucunun görevlendirildiğini, bu uyuşmazlıkların 230 bininin anlaşmayla sonuçlandığını bildirdi. Gül, böylelikle 400 iş mahkemesinin bir yılda bakacağı dosyanın arabulucular sayesinde çözüldüğünü dile getirdi. 2019’da ticari uyuşmazlıklarda ise 149 bin dosyanın arabulucuya sevk edildiğini, bunların 76 bininin anlaşmayla sonuçlandığını aktaran Gül, bu dosyaların sonuçlanmaması durumunda 60 ticaret mahkemesinin 2019 yılı boyunca bu dosyalarla meşgul olacağını söyledi.
FETÖ ile mücadeleye değinen Gül, şunları kaydetti:
"FETÖ ile mücadele devletin hem bağımsızlığı, hem bekası adına önemli konulardan biri. Diğer tüm terör örgütleriyle olduğu gibi FETÖ ile mücadelede de tavizsiz ve kararlı mücadele devam edilecektir. Bu çerçevede 289 fiili darbe davasının 272’sinin karara bağlandığını, 17 davanın derdest olduğunu ifade etmek isterim. Ayrıca terör örgütü üyelikleri ile ilgili davalar da devam etmektedir. 15 Temmuz’dan itibaren yargı demokrasi nöbetini tutmaya devam etmekte. FETÖ ile mücadele konusunda da bu mücadelenin hukuk çerçevesi sınırları içinde olması hepimizin ortak beklentisidir. Herkesi bir torbaya doldurmak mücadeleyi sulandırır ve bundan da en çok FETÖ sevinir. Bu kripto örgüt mücadelenin sulanması için her türlü çabayı, binlerce masum insanın yaftalanmasını da göze almıştı. Mor Beyin ile bu sürecin ortaya çıkması önemli bir gelişmeydi. O konuda da yargının kararlı tutumu bu konuda mücadelenin sulandırılmaması adına çok önemli tarihi dönüm noktalarından biriydi."