LGS Birincilerinden Hamza Açıklaması 'Sınavı Başarmam Gereken En Büyük Hedef Gibi Gördüm'
Beylikdüzü’nde yaşayan Hamza Furkan Sarıarslan, LGS’de tüm soruları doğru cevaplayıp 500 tam puan alarak Türkiye birincileri arasında yer aldı. Sarıarslan, “Sınavı başarmam gereken en büyük hedef gibi gördüm” dedi.
Beylikdüzü Koç Ortaokulu’nda okuyan Hamza Furkan Sarıarslan, Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) yapılan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçlarının açıklanmasıyla büyük sevinç yaşadı. Hamza Furkan Sarıarslan, LGS’ de tüm soruları doğru cevaplayarak 500 tam puan alarak Türkiye birincileri arasında yer aldı. Sözel dersleri sayısal derslere göre daha sıkıcı olduğundan bahseden Sarıarslan, başarısının sırrını sınava odaklanmak olduğunu söyledi.
“Sayısal dersleri sözel derslere göre daha eğlenceli buluyorum”
Sayısal dersleri sözel derslere göre daha çok sevdiğini söyleyen LGS birincilerinden Hamza Furkan Sarıarslan, “1 yıllık süreç zordu çok mutlu oldum. Böyle bir sonuç bekliyordum. Matematik problemleri çözmek bana gerçekten eğlenceli geliyor. Elimizdeki kaynak olan kitaplar LGS’ ye daha uygundu. Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten verdiği örnek sorulara benzer sorular sormuş. Geçen seneki örnek sorulara baktığımızda bu kadar benzer olduğunu söyleyemeyiz ama bu yıl gerçekten sorular birbirine benziyordu. Fen dersi, matematik ve kimya dersine ilgim var. Sayısal dersleri sözel derslere göre daha eğlenceli buluyorum. Sırf bu yüzden soru çözerken sayısal derslere ağırlık veriyordum. Genelde sözel dersleri sıkıcı bulduğum için çözmüyordum” ifadelerini kullandı.
“Sınavı başarmam gereken en büyük hedef gibi gördüm”
Hayallerinden bahseden Sarıarslan, “İleride doktor, mimar, pilot, uçak mühendisi veya yazılım gibi çeşitli meslekler düşünüyorum. Geleceği tahmin edemediğimizden hangisinin bana en uygun meslek olacağını şuan bilmediğimden hepsini araştırıyorum. Bu meslekler içinde sayısal derslerimizin iyi olması gerekiyor. Bu yüzden de özel bir şekilde sayısala ilgim var. Tarihe de ilgim var. 1’nci ve 2’nci Dünya Savaşları’nı seviyorum. Onları araştırıyorum. Genelde okulda konferansa gelenler sürekli sınavın hayatımız olmadığını sınavı başaramazsak bir şeyin değişmeyeceğini söylüyorlardı ama ben öyle düşünmüyorum. Sınavı başarmam gereken en büyük hedef gibi gördüm. Bu yüzden bütün dikkatimi sınava odakladım” diye konuştu.
“Emeklerimizin karşılığını birincilikle bize verdi”
Oğlu ile gurur duyduğunu söyleyen anne Mehtap Sarıarslan ise “Bu yıl bizim için zorlu geçti. Bir eğitimci ve anne olarak gerçekten sabır gerektiren bir süreçti. Hamza zorlandığı zaman ders çalışmak istemediğinde fiziksel olarak yorulduğunda her zaman arkasında olup onu toparlamam onu motive etmem gerekti. Aldığımız neticeden çok mutluyuz. Ailecek gururluyuz" şeklinde konuştu.
“Kendi hayatımızı da onun önceliklerine göre planladık”
Bu süreçte en zor şeyin sabır olduğunu dile getiren baba Talha Sarıarslan ise “Hali hazırda devam eden süreçte bizim için çok zor olan şey sabır göstermekti. Bu hepimiz için çok zor oluyor. Ama oğlumuza olabildiğince zaman, süreç ve değer yönetimini nasıl yapması gerektiğini konusunda destek sunmaya çalıştık. Annesi onun en büyük şansıdır. Kendisinin hayata bakışı mayasında hamurunda bu bilgeliğin olduğu bize küçük yaşlardan itibaren gösteriyordu. Olabildiğince kendi hayatımızı da onun öncelikleri neyse o önceliklere göre planladık. Alışılagelmişin dışında bir ilişki yaşadık. Yani bizim yeter artık bu kadar çalışılmaz dediğimiz yerde o hayır çalışmam gerekiyor diyerek bizi motive eder pozisyona geldi” dedi.
Kaynak: İHA
“Sayısal dersleri sözel derslere göre daha eğlenceli buluyorum”
Sayısal dersleri sözel derslere göre daha çok sevdiğini söyleyen LGS birincilerinden Hamza Furkan Sarıarslan, “1 yıllık süreç zordu çok mutlu oldum. Böyle bir sonuç bekliyordum. Matematik problemleri çözmek bana gerçekten eğlenceli geliyor. Elimizdeki kaynak olan kitaplar LGS’ ye daha uygundu. Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten verdiği örnek sorulara benzer sorular sormuş. Geçen seneki örnek sorulara baktığımızda bu kadar benzer olduğunu söyleyemeyiz ama bu yıl gerçekten sorular birbirine benziyordu. Fen dersi, matematik ve kimya dersine ilgim var. Sayısal dersleri sözel derslere göre daha eğlenceli buluyorum. Sırf bu yüzden soru çözerken sayısal derslere ağırlık veriyordum. Genelde sözel dersleri sıkıcı bulduğum için çözmüyordum” ifadelerini kullandı.
“Sınavı başarmam gereken en büyük hedef gibi gördüm”
Hayallerinden bahseden Sarıarslan, “İleride doktor, mimar, pilot, uçak mühendisi veya yazılım gibi çeşitli meslekler düşünüyorum. Geleceği tahmin edemediğimizden hangisinin bana en uygun meslek olacağını şuan bilmediğimden hepsini araştırıyorum. Bu meslekler içinde sayısal derslerimizin iyi olması gerekiyor. Bu yüzden de özel bir şekilde sayısala ilgim var. Tarihe de ilgim var. 1’nci ve 2’nci Dünya Savaşları’nı seviyorum. Onları araştırıyorum. Genelde okulda konferansa gelenler sürekli sınavın hayatımız olmadığını sınavı başaramazsak bir şeyin değişmeyeceğini söylüyorlardı ama ben öyle düşünmüyorum. Sınavı başarmam gereken en büyük hedef gibi gördüm. Bu yüzden bütün dikkatimi sınava odakladım” diye konuştu.
“Emeklerimizin karşılığını birincilikle bize verdi”
Oğlu ile gurur duyduğunu söyleyen anne Mehtap Sarıarslan ise “Bu yıl bizim için zorlu geçti. Bir eğitimci ve anne olarak gerçekten sabır gerektiren bir süreçti. Hamza zorlandığı zaman ders çalışmak istemediğinde fiziksel olarak yorulduğunda her zaman arkasında olup onu toparlamam onu motive etmem gerekti. Aldığımız neticeden çok mutluyuz. Ailecek gururluyuz" şeklinde konuştu.
“Kendi hayatımızı da onun önceliklerine göre planladık”
Bu süreçte en zor şeyin sabır olduğunu dile getiren baba Talha Sarıarslan ise “Hali hazırda devam eden süreçte bizim için çok zor olan şey sabır göstermekti. Bu hepimiz için çok zor oluyor. Ama oğlumuza olabildiğince zaman, süreç ve değer yönetimini nasıl yapması gerektiğini konusunda destek sunmaya çalıştık. Annesi onun en büyük şansıdır. Kendisinin hayata bakışı mayasında hamurunda bu bilgeliğin olduğu bize küçük yaşlardan itibaren gösteriyordu. Olabildiğince kendi hayatımızı da onun öncelikleri neyse o önceliklere göre planladık. Alışılagelmişin dışında bir ilişki yaşadık. Yani bizim yeter artık bu kadar çalışılmaz dediğimiz yerde o hayır çalışmam gerekiyor diyerek bizi motive eder pozisyona geldi” dedi.