Geçmişi Yüzyıllara Dayanan Geleneksel Yemek 'Kavut'
Tunceli’de geçmişi yüzyıllara dayandığı bilinen yöresel "Kavut" yemeği, her yılın Ocak ve Şubat aylarında misafirlere ikram ediliyor.
Tunceli’de yeni bir yılın başlangıcı nedeniyle Ocak sonu ve Şubat ayı ortalarına kadar 3 günlük Hızır oruçları tutuluyor. Tutulan oruçların ardından bazı vatandaşlar kurban kesiyor, bazıları da geçmişi yüzyıllara dayanan yöresel yemek Kavut’u yaparak misafirlere ikram ediyor.
Kavut yapımına, buğday veya arpanın kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle başlanıyor. Pişirilen buğday veya arpa daha sonra el değirmeninde un haline getiriliyor. Un sıcak suyla belli bir kıvama geldikten sonra da tabaklara konuluyor. Üzerine tereyağı ve şerbet dökülen Kavut, gelen konuklara ikram ediliyor. Geleneksel yemeği yapanların sayısında azalma olsa da bu geleneği sürdürmeye çalışanlar var. Bunlardan birileri de Pülümür ilçesi’ne bağlı Boğalı köyü Sütlüce mezrasında yaşayan Keskin ve Kılınç aileleri. Aileler, geleneği çocuklarına da öğretirken hazırlanan Kavut, eve gelen misafirlere sunuluyor.
Hızır Orucu’nun ardından isteyenlerin kurbanla birlikte Kavut da pişirdiğini belirten Ali Ekber Kılınç, "Bu uzun yıllardır sürdürdüğümüz bir gelenek" dedi.
Çocukluğunda gördüğü manzarayı yeniden yaşamaktan mutlu olduğunu dile getiren Almanya’da kalan Turabi Yıldız da, "Biz bununla büyüdük. Hayatımızın bir parçasıydı. Bu kültürün devam etmesi ve gençlere de aktarılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Aileye konuk olan İlçe Belediye Başkanı Müslüm Tosun ise, "Hızır ayının inançta önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yaptı.
Hızır ayında üç günlük oruç tutulduğunu aktaran Tosun, "Oruçtan sonra da buğdaydan Kavut yapılır. Buğday kavrulduktan sonra öğütülür. Bu gelenek Hızır Orucu’nun olmazsa olmazıdır. Geçmişten günümüze kadar devam ediyor. Bu geleneğin bir şekilde gençlere öğretilerek geleceğe taşınması çok önemli" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Kavut yapımına, buğday veya arpanın kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle başlanıyor. Pişirilen buğday veya arpa daha sonra el değirmeninde un haline getiriliyor. Un sıcak suyla belli bir kıvama geldikten sonra da tabaklara konuluyor. Üzerine tereyağı ve şerbet dökülen Kavut, gelen konuklara ikram ediliyor. Geleneksel yemeği yapanların sayısında azalma olsa da bu geleneği sürdürmeye çalışanlar var. Bunlardan birileri de Pülümür ilçesi’ne bağlı Boğalı köyü Sütlüce mezrasında yaşayan Keskin ve Kılınç aileleri. Aileler, geleneği çocuklarına da öğretirken hazırlanan Kavut, eve gelen misafirlere sunuluyor.
Hızır Orucu’nun ardından isteyenlerin kurbanla birlikte Kavut da pişirdiğini belirten Ali Ekber Kılınç, "Bu uzun yıllardır sürdürdüğümüz bir gelenek" dedi.
Çocukluğunda gördüğü manzarayı yeniden yaşamaktan mutlu olduğunu dile getiren Almanya’da kalan Turabi Yıldız da, "Biz bununla büyüdük. Hayatımızın bir parçasıydı. Bu kültürün devam etmesi ve gençlere de aktarılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Aileye konuk olan İlçe Belediye Başkanı Müslüm Tosun ise, "Hızır ayının inançta önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yaptı.
Hızır ayında üç günlük oruç tutulduğunu aktaran Tosun, "Oruçtan sonra da buğdaydan Kavut yapılır. Buğday kavrulduktan sonra öğütülür. Bu gelenek Hızır Orucu’nun olmazsa olmazıdır. Geçmişten günümüze kadar devam ediyor. Bu geleneğin bir şekilde gençlere öğretilerek geleceğe taşınması çok önemli" ifadelerini kullandı.