Erdoğan, Kuala Lumpur Zirvesi Yuvarlak Masa Toplantısında Konuştu Açıklaması (2)

'Güvenli bölge inşa edelim denilince buraya herhangi bir destek vermiyorlar ama silah denince silah geliyor. Silahlar kime geliyor? Terör örgütlerine geliyor. Terörizmle mücadeleye gelince diyorlar ki 'terörizmle mücadele etmemiz lazım.' Nasıl terörizmle mücadele edeceğiz? Lafla terörle mücadele olmaz, icraatla olur' 'Şu anda İdlib'den yine 50 bin insan topraklarımıza doğru geliyor. Zaten 4 milyon insan var, şimdi 50 bin kişi daha geliyor'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güvenli bölge inşa edelim denilince buraya herhangi bir destek vermiyorlar ama silah denince silah geliyor. Silahlar kime geliyor? Terör örgütlerine geliyor. Terörizmle mücadeleye gelince diyorlar ki 'terörizmle mücadele etmemiz lazım.' Nasıl terörizmle mücadele edeceğiz? Lafla terörle mücadele olmaz, icraatla olur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur Konferans Merkezi'ndeki Kuala Lumpur Zirvesi kapsamında düzenlenen "Kalkınmanın Önceliği ve Sınamalar" temalı yuvarlak masa toplantısında "Milli Egemenliğin Kazanılmasında Kalkınmanın Rolü'' başlıklı oturuma katıldı. Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.

Libya'daki duruma ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Libya'da uluslararası meşruiyeti bulunmayan darbeci General Halife Hafter'e emperyalist güçler tarafından destek verildiğini ancak meşru olduğu halde Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac'a destek gelmediğini aktardı. Erdoğan, Türkiye'nin Serrac'ın yanında yer aldığını ve kendisine elinden gelen desteği verdiğini söyledi.

Benzer bir durumun Suriye'de de bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Suriye'de de malum terör örgütleri, YPG/PYD gibi terör örgütleri var ve bunlar Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturmak istediler. Bu örgütün arkasında yine dünyadaki emperyalist güçler var ve bu emperyalist güçlerin terör örgütlerine verdiği destek, bugün açılışta da ifade ettiğim gibi bakın 32-33 bin tır silah, mühimmat, araç gereç bunlara gönderildi. Bunun dışında kargo uçaklarla gelenler var ve bu terör örgütlerine bunlar bilabedel, parasız olarak bu silah, mühimmat, araç gereç gönderiliyor." diye konuştu.

Bunlara karşı mücadele verilirken, Suriye'den Türkiye'ye 4 milyona yakın mülteci geldiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu mülteci kardeşlerimize kendi topraklarında barınabilecekleri yerleri yapalım diyoruz. Tüm İslam dünyasına olduğu gibi dünyaya da çağrı yapıyoruz. Fakat dünya bu mülteci kardeşlerimiz için buralarda bir güvenli bölge oluşturulmasına yanaşmadı. Amerika güvenli bölge konusunu gündeme getirdi, ben kendilerine güvenli bölge konusunu gündeme getirdim. Önceki liderlerine aynı şekilde gündeme getirdik. Güvenli bölge, lafta konuşuyorlar ama burada bir güvenli bölge inşa edelim denilince buraya herhangi bir destek vermiyorlar ama silah denince silah geliyor. Silahlar kime geliyor? Terör örgütlerine geliyor. Terörizmle mücadeleye gelince diyorlar ki 'terörizmle mücadele etmemiz lazım.' Nasıl terörizmle mücadele edeceğiz? Lafla terörle mücadele olmaz, icraatla olur. Onun için de konuşma fayda vermiyor. Şu anda liderlere, devlet başkanlarına, başbakanların hepsine yaptığımız planlama çalışmalarının, proje çalışmalarının kitaplarını verdik, gelin beraber yapalım. Gelmediler. "

- "Sadece zekatlarından verseler fakir fukara kalmaz"

"İslam dünyası çok mu fakir? Müslümanlar çok mu fakir? Niçin böyle bir şeyde ellerini uzatmıyorlar, niçin bunlar destek vermiyorlar?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sadece kalkıp da zekatlarından verseler buralarda fakir fukara kalmaz, garip gureba kalmaz. Bakınız şu anda İdlib'den yine 50 bin insan topraklarımıza doğru geliyor. Şu anda zaten 4 milyon insan var, şimdi 50 bin kişi daha geliyor. Belki bu sayı daha da artacak. 'Türkiye olarak siz bunun altından nasıl kalkıyorsunuz?' 40 milyar doların üzerinde biz harcama yaptık. Bize ne Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliğinden ciddi bir destek var ne de Avrupa Birliği verdiği sözü tutuyor. Hiçbiri bu sözlerini yerine getirmiyorlar ama bakıyorsunuz ki öbür tarafta Arap Ligi bir toplantı yapıyor, 'Türkiye ile ilişkilerinizi kesin' diyor. Biz kimi aldık? 3 milyon 700 bin Suriyeli Arap kardeşimizi biz nereye aldık? Türkiye'ye aldık. Niye aldık? Varil bombalarından kaçıyorlardı, almayacak mıydık, aldık. O bakımdan liderler olarak adaletle hükmetmemiz lazım. Siyasiler olarak adaletle bu işte davranmamız lazım ki biz güç bulalım. Yoksa lafla olmuyor. 'Hepiniz toptan sımsıkı Allah'ın ipine sarılın, tefrikaya düşmeyin.' Bunu, ayeti kerimeyi okurken güzel ama icraata gelince bir şey olmayınca o zaman Allah bize nusretini göndermez."

- İyi niyet anlaşmaları imzalandı

Toplantının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'in huzurunda hükümetler arasında iyi niyet anlaşmaları imzalandı.

Bu doğrultuda "Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) ile CTRM Arasında Uçak Yedek Parça Üretimine Yönelik İyi Niyet Anlaşması", "Türkiye (TÜBİTAK), Malezya (UPNM), Katar (Qatar Foundation), Endonezya (Lipi) ve Pakistan (ICCBS) arasında Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence) Oluşturulması için İyi Niyet Anlaşması", "İslamofobi ile Mücadele Amacıyla Ortak Televizyon Kanalı Kurulması Hakkında Türkiye, Malezya, Pakistan Arasında İyi Niyet Anlaşması" ile "Türkiye, Malezya ve Endonezya Arasında İslami Bilimler Alanında Genç Öğrenci Değişim Amaçlı İyi Niyet Anlaşması" imza altına alındı.

İmzaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve liderler kapalı formatta yapacakları toplantıya geçti.

(Bitti)

Kaynak: AA