ANALİZ - Suriye Muhalefeti Açıklaması Anayasa Görüşmelerini Rejim Engelliyor

Suriye muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu Başkanı Nasr Hariri:“Komitenin çalışmalarını engelleme girişimi, siyasi süreci tamamen sekteye uğratma anlamı taşıyor” “BM ve uluslararası toplumun, birinci turdan kısa bir süre sonra ikinci turu yapma konusundaki ciddiyeti, rejimi anayasa tartışmalarına girmeyi kabul etmeyen bir tutum edinmeye zorladı. Rejim de açık bir şekilde reddetmek yerine uzlaşılması gereken ulusal meselelerde olduğu gibi bahaneler öne sürmeye başladı” “BM’nin yeni bir tur düzenlenmeden önce gündem maddeleri üzerinde anlaşmak için Suriyeli taraflarla istişare etmesi gerekiyor” “Türkiye başta olmak üzere garantör ülkelerin rolünü ve Rusya’nın çabalarını takdir ediyoruz. Bu ülkelerin, Anayasa Komitesi’nin kurulmasında bir rolü varsa, onu korumada da rolü olmalıdır”

İSTANBUL -MUHAMMED ŞEYH YUSUF- Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu Başkanı Nasr Hariri, Beşşar Esed rejiminin Suriye Anayasa Komitesi yazım kurulu toplantılarını sekteye uğratan tavrının engellenmesi çağrısında bulundu. Hariri, Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının ikinci turunun, gündem maddelerine ilişkin bir anlaşma sağlanamaması nedeniyle başarısız olması hakkındaki değerlendirmelerini AA muhabiriyle paylaştı.

“Komitenin çalışmalarını engelleme girişimi, siyasi sürecin tamamen sekteye uğratılması anlamına geliyor,” diyen Hariri, muhalefetin buna izin vermeyeceğini ifade etti. Hariri, uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler’in (BM) rejimin toplantıları engelleme girişimlerine son vermek için gayret sarf etmesi gerektiğini vurguladı.

- Rejim siyasi çözüm istemiyor

Beşşar Esed rejimini temsil eden heyetin tavrını değerlendiren Hariri, “Bizim için sürpriz olmadı. İkinci turdan bahsediyoruz. Halbuki geçmişte acı deneyimlerimiz oldu. Önceki Cenevre görüşmeleri ve turları iyi değildi. Her seferinde karşı tarafın siyasi çözüm istemediği gerçeğiyle karşı karşıya geliyoruz,” derken, anayasa yazım sürecinin başarıyla tamamlanması için samimi ve güçlü bir istek taşıdıklarını, rejimin komiteye çıkardığı zorluk ve engelleri aşmak için de tüm imkanlarıyla çaba sarf etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.Anayasa Komitesi’nin faaliyet alanı ve yetkileri dahilinde 5 teklif sunduklarını ancak rejim heyetinin sadece kendi görüşünü yansıtan tek taraflı siyasi meseleleri gündeme getirmede ısrarcı olduğunu ve bunu komitenin çalışmalarında ilerleme kaydedilmesini engellemek için yaptığını aktaran Hariri, bu tavrın devam ettirilmesi durumunda tüm Suriyelilerin istediği siyasi çözüme ulaşılamayacağını belirtti.

Rejim heyetinin ilk turda olumlu bir tavır içine girip daha sonra gösterdiği bu değişimin nedenine ilişkin de konuşan Hariri, rejimin bazen uluslararası çabalara uyumlu bir tutum edindiğini, ancak gerçekte siyasi süreci destekleme yönünde yaptığı konuşmaların aksine farklı bir pozisyon benimsediğini dile getirdi.

Hariri şunları kaydetti:

“Öyle sanıyorum ki rejim, anayasa yazım sürecinin ciddiyetinin farkına vardı. Komitenin kararının kendi kontrolünde olmadığını, komitenin, kendi çizdiği çerçevenin dışına çıktığını hissetti. Bu nedenle de onun güvenilirliğini ve itibarını zedelemeye çalışıyor. BM ve uluslararası toplumun, birinci turdan kısa bir süre sonra ikinci turu yapma konusundaki ciddiyeti, rejimi anayasa tartışmalarına girmeyi kabul etmeyen bir tutum edinmeye zorladı. Rejim de açık bir şekilde reddetmek yerine uzlaşılması gereken ulusal meselelerde olduğu gibi bahaneler öne sürmeye başladı.”

- “Yeni turdan önce gündem maddeleri üzerinde istişare edilmeli”

Sonraki aşamalarda gündem maddeleriyle alakalı görevin BM’ye ve uluslararası topluma düştüğünü aktaran Hariri, hayali bir siyasi süreçtense siyasi bir sürecin hiç olmamasının daha iyi olduğunu belirtti.

BM’nin Anayasa Komitesi’nin gündem maddelerine ilişkin anlaşma sağlanmadan yeni bir tur düzenlememe yönündeki tutumunu desteklediğini dile getiren Hariri, rejim ile muhalefetin daha önce üzerinde anlaşmaya vardığı temel kurallarla uyumlu bir gündem belirlenmediği sürece Anayasa Komitesi görüşmelerinde yeni bir tur yapılmayacağının altını çizdi.

Hariri şunları söyledi:

“BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, her iki taraftan da toplantıların gündemine ilişkin görüşlerini sunmalarını isteyerek iyi bir iş yaptı. Muhalefet, görüşmelerden 72 saat önce gündeme ilişkin vizyonunu sundu ve diğer tarafın (rejim) cevabını bekledi ancak rejim heyeti herhangi bir gündem sunmadı. BM ve müzakere heyeti tarafından sunulan önerileri de kabul etmedi ve başarısızlıkla sonuçlanan 5 gün boyunca tekliflere kulaklarını tıkadı.”

Tekrar hata yapılmaması gerektiğine işaret eden Hariri, “BM’nin yeni bir tur düzenlenmeden önce gündem maddeleri üzerinde anlaşmak için Suriyeli taraflarla istişare etmesi gerekiyor,” dedi.

Hariri, rejimin gündem maddelerine ilişkin ve siyasi olmayan görüşünü ifade etmeden yeni bir turun yapılmaması gerektiğini vurguladı.

- Astana toplantısı

Bu hafta Astana’da düzenlenmesi beklenen Suriye konulu Garantörler Toplantısı’nın önemine dikkati çeken Hariri, bu toplantının Anayasa Komitesi’nin çalışmasını olumlu etkileyebileceği yönünde kendilerini ümitlendirdiğini ifade etti.

Hariri, “Türkiye başta olmak üzere garantör ülkelerin rolünü ve Rusya’nın çabalarını takdir ediyoruz. Bu ülkelerin, Anayasa Komitesi’nin kurulmasında bir rolü varsa, onu korumada da rolü olmalıdır,” şeklinde konuştu.

Garantör ülkelerin Suriye’nin kuzeydoğusunda ateşkesi ve terör örgütlerinin bölgeden çekilmesini sağlama konusunda anlaşmaya varmalarını ümit ettiğini kaydeden Hariri, şunları söyledi:

“Eğer Astana toplantıları bu yükü üstlenmezse, anayasa süreci tehlikeye girecek. Üçüncü turu görebilmek için rejime baskı yapılmalıdır. Suriye halkının sıkıntılarına son verecek bir Suriye iradesi sağlanmazsa, Anayasa Komitesi’nden sonuç alınmayacaktır. Ve siyasi süreçte tam bir çökme göreceğiz.”

Cenevre’de Rusya’dan aldıkları mesajlara ilişkin Hariri, Cenevre’de Ruslarla yapılan görüşmenin, ikinci tura ilişkin kendilerini bilgilendirmek için yürütülen teknik bir toplantı olduğunu aktardı.

Uluslararası toplumun muhalefetin olumlu tutumunu ve Anayasa Komitesi’nin gündemi konusundaki çabalarını bildiğine işaret eden Hariri, Rus heyetinin Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaretinin ana gündemini, anayasa komitesi çalışmaları, sahadaki gelişmeler ve anayasa sürecini ileriye taşımaya yönelik bulunulan baskı girişimlerinin oluşturduğunu kaydetti.

- Asıl düğüm, siyasi

Suriye’de asıl düğümün siyasi olduğunu ifade eden Hariri, bu meselenin insani ve askerî açıdan, ayrıca güvenlik, anayasa ve hukuk konularında krizlere ve teröre neden olduğunu belirtti.

Siyasi sorun çözülmedikçe bu krizlerin bitmeyeceğini vurgulayan Hariri, tam yetkili geçici bir yönetim oluşturulması çağrısında bulundu.

- İlk tur toplantıları yoğun geçmişti

BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen, ilk tur toplantılarının ardından düzenlediği basın toplantısında, iyi bir başlangıç yaptıklarını ve görüşmelerin genel beklentiden daha iyi geçtiğini bildirmişti.

Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının ilk turu, iki kademeli olarak düzenlenmişti. Yüz elli üyenin katılımıyla 30 Ekim’de başlayan ve 1 Kasım Cuma günü sona eren açılış toplantılarının ardından 45 kişilik yazım kurulu, 3-8 Kasım’da BM Cenevre Ofisi’nde yoğun müzakereler gerçekleştirmişti.

- İkinci tur, rejimin tavrı nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı

İsviçre’deki BM Cenevre Ofisi’nde 25 Kasım Pazartesi günü yapılması öngörülen Suriye Anayasa Komitesi’nin 45 kişilik yazım kurulu toplantıları, Beşşar Esed rejimini temsil eden heyetin uzlaşmaz tavrı nedeniyle kurul bir araya gelemeden sona ermişti.

Suriye Anayasa Komitesi’nin muhalif Eş Başkanı Hadi el Bahra, BM’den ayrılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İkinci turun başından bu yana Anayasa Komitesi’nin faaliyet alanı ve yetkileri dahilinde 5 teklif sunduk. Beşi de rejim tarafından reddedildi,” ifadelerini kullanmıştı.

- Komitenin yapısı

Suriye Anayasa Komitesi, büyük ve küçük olmak üzere iki yapıdan oluşuyor. Büyük yapı, komite üyelerinin tümünü kapsıyor ve rejim, muhalefet heyeti, sivil toplum temsilcileri olmak üzere üç gruptan oluşuyor. Küçük yapı ise üç listeden seçilen 15’er kişiden meydana geliyor ve anayasanın yazımından sorumlu bulunuyor.

Kırk beş kişilik yazım kurulunun hazırladığı taslakları, 150 kişilik büyük yapının onaylaması, karar alınması için ise üyelerin en az yüzde 75’inin “evet” oyu gerekiyor.
Kaynak: AA