Yeşilboğaz Açıklaması 'Dünyada 152 Milyon, Türkiye'de 2 Milyon Çocuk Çalışmak Zorunda Kalıyor'
İçel Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Dünyada 152 milyon, Türkiye’de 2 milyondan fazla çocuk çalışmak zorunda kaldığını belirterek, “Dünyada 700 milyonu aşkın çocuk gelin var. Avrupa sıralamasında çocuk yaşta evliliklerin en çok görüldüğü ülke ise Türkiye’dir” dedi.
İçel Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü dolayısıyla açıklama yaparak, çocuk hak ihlallerine dikkat çekti. Baroda gerçekleştirilen açıklamaya, İçel Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Çocuk Hakları Merkezi üyeleri ile avukatlar katıldı.
Toplantıda, henüz 6,5 yaşında olan Can Çınar Tucel’in, ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ konulu fotoğraf sergisinin de açılışı gerçekleştirildi.
“Çocuk hakları alanında birçok ağır ihlal yaşanıyor”
Baro Başkanı Yeşilboğaz, toplantıda yaptığı açıklamada, dünyada hakları çalınmış milyonlarca çocuğun, çocukluğundan çok uzakta yaşadığını vurguladı. Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmada, dünya çapında 7 milyondan fazla çocuğun özgürlüğünden mahrum bırakıldığına dikkat çektiğini belirten Yeşilboğaz, “Türkiye’de ve dünyada çocukların da hakları oluğu unutularak, çocuk hakları alanında birçok ağır ihlaller yaşanmaktadır. Özellikle savaşların ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukların hak ihlalleri çok daha vahim boyutlardadır” diye konuştu.
“Dünyada 152 milyon, Türkiye’de 2 milyondan fazla çocuk çalışmak zorunda kalıyor”
Dünyada ve Türkiye’de yaşanan çocuk hak ihlallerini rakamlarla anlatan Yeşilboğaz, “Dünyada 152 milyon çocuk, Türkiye’de ise 2 milyondan fazla çocuk okula gitmek yerine çalışmak zorunda kalıyor. Dünyada 700 milyonu aşkın çocuk gelin var. Avrupa sıralamasında çocuk yaşta evliliklerin en çok görüldüğü ülke ise Türkiye’dir. Türkiye’de her 3 evlilikten biri, çocuk evliliği. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sıradadır. Cezaevinde 3 binin üzerinde çocuk var. Engelli çocuklarımıza ise yaşamın her alanında var olan haklarına erişim imkanı sağlanamamaktadır” diye konuştu.
“Çocuklar artık istatistiklere veri olmamalı”
Çoğu çocuk adalet sistemi uygulamalarının, çocuğun en yüksek yararını gözetecek şekilde işlemediğine işaret eden Yeşilboğaz, “Çocuğa adalet mekanizması içinde haklarını onlara teslim eden bir hukuk ve adalet sistemi gereklidir. Çocuk adalet sisteminin temel amacı; çocukların cezalandırılması değil, topluma yeniden kazandırılmasıdır. Türkiye’deki istatistiklere bakıldığında, ülkemiz çocuk haklarını korumada maalesef sınıfta kalmıştır. Çünkü çocukların ve haklarının korunmasında hem kanunlar hem de var olan kanunların uygulanma şekli yetersizdir. Çocuk hakları, toplumun bütün kurum ve kuruluşlarında savunulmalı ve korunmalı diyoruz ama araştırmalar gösteriyor ki, bu henüz tam anlamıyla sağlanamıyor. Çocuklar artık istatistiklere veri olmamalı” ifadelerini kullandı.
Yeşilboğaz, açıklamasını, Atatürk’ün, "Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir" sözleriyle bitirdi.
“Her bir çocuğun sesi olduk, olmaya da devam edeceğiz”
İçel Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Burcu Düzen de 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile çocuk haklarının koruma altına alındığını söyledi.
“Bu sözleşme tüm dünya çocuklarının insan hakları yasasıdır” diyen Düzen, sözleşmenin Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarihten bu yana geçen 24 yıla rağmen hala çocukların hak ihlallerine maruz kaldıklarını ve adalete erişimde güçlük yaşadıklarını ifade etti.
Düzen, hak savunucuları olarak, bu haksızlıkların son bulması için her gün daha fazla çalışacaklarının sözünü verdi.
Bugün yürürlükte bulunan Çocuk Koruma Kanununun, yeterli altyapı olmadığı için işlevsel olarak kullanılamadığını belirten Düzen, idari altyapının güçlendirilmesi ve çocuk alanında etkin politikalar geliştirilerek eksikliklerin giderilmesi için tüm sorumluları göreve davet etti. Düzen, “İçel Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak ‘sen sus çocuksun’ diyerek ağzı kapatılan her bir çocuğun sesi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Çocuğa yönelik her türlü şiddet ve istismarın tam karşısında, her zaman çocuklarımızın yanında olacağız. Bizler gözleri önünde annesi öldürülen, okula gitmek yerine sokaklarda dilendirilen, zorla çalıştırılan, erken yaşta evliliğe zorlanan, görmezden gelinen, yok sayılan, ihmal edilen, şiddete maruz kalan, istismara uğrayan her bir çocuğun hakları, suça sürüklenmiş çocukların topluma yeniden kazandırılmaları için gereken her şeyi yapmaya, çocuklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Düzen, çocukların her türlü hak ihlalinden korunması için herkesi dayanışmaya ve mücadelelerine ortak olmaya çağırdı.
Minik fotoğrafçı Can Çınar Tucel ise çocukların fotoğraflarını çekerken çok zor şartlarda yaşayan çocuklar gördüğünü söyleyerek, “Sokakta olanları, çalıştırılanlar vardı. Çalıştırılan çocuklar çok zor şartlarda yaşıyorlardı. Ben onların fotoğraflarını çektim” diye konuştu.
Konuşmaların ardından 6,5 yaşındaki Can Çınar Tucel’in yaklaşık 8 ayda çektiği 26 fotoğrafının yer aldığı ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Öte yandan, cezaevinde anneleriyle beraber kalan 0-6 yaş grubundaki çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için Çocuk Hakları Merkezi tarafından Baro Odasının girişine bir dilek ağacı ile bağış kutusu konuldu.
Kaynak: İHA
Toplantıda, henüz 6,5 yaşında olan Can Çınar Tucel’in, ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ konulu fotoğraf sergisinin de açılışı gerçekleştirildi.
“Çocuk hakları alanında birçok ağır ihlal yaşanıyor”
Baro Başkanı Yeşilboğaz, toplantıda yaptığı açıklamada, dünyada hakları çalınmış milyonlarca çocuğun, çocukluğundan çok uzakta yaşadığını vurguladı. Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmada, dünya çapında 7 milyondan fazla çocuğun özgürlüğünden mahrum bırakıldığına dikkat çektiğini belirten Yeşilboğaz, “Türkiye’de ve dünyada çocukların da hakları oluğu unutularak, çocuk hakları alanında birçok ağır ihlaller yaşanmaktadır. Özellikle savaşların ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukların hak ihlalleri çok daha vahim boyutlardadır” diye konuştu.
“Dünyada 152 milyon, Türkiye’de 2 milyondan fazla çocuk çalışmak zorunda kalıyor”
Dünyada ve Türkiye’de yaşanan çocuk hak ihlallerini rakamlarla anlatan Yeşilboğaz, “Dünyada 152 milyon çocuk, Türkiye’de ise 2 milyondan fazla çocuk okula gitmek yerine çalışmak zorunda kalıyor. Dünyada 700 milyonu aşkın çocuk gelin var. Avrupa sıralamasında çocuk yaşta evliliklerin en çok görüldüğü ülke ise Türkiye’dir. Türkiye’de her 3 evlilikten biri, çocuk evliliği. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sıradadır. Cezaevinde 3 binin üzerinde çocuk var. Engelli çocuklarımıza ise yaşamın her alanında var olan haklarına erişim imkanı sağlanamamaktadır” diye konuştu.
“Çocuklar artık istatistiklere veri olmamalı”
Çoğu çocuk adalet sistemi uygulamalarının, çocuğun en yüksek yararını gözetecek şekilde işlemediğine işaret eden Yeşilboğaz, “Çocuğa adalet mekanizması içinde haklarını onlara teslim eden bir hukuk ve adalet sistemi gereklidir. Çocuk adalet sisteminin temel amacı; çocukların cezalandırılması değil, topluma yeniden kazandırılmasıdır. Türkiye’deki istatistiklere bakıldığında, ülkemiz çocuk haklarını korumada maalesef sınıfta kalmıştır. Çünkü çocukların ve haklarının korunmasında hem kanunlar hem de var olan kanunların uygulanma şekli yetersizdir. Çocuk hakları, toplumun bütün kurum ve kuruluşlarında savunulmalı ve korunmalı diyoruz ama araştırmalar gösteriyor ki, bu henüz tam anlamıyla sağlanamıyor. Çocuklar artık istatistiklere veri olmamalı” ifadelerini kullandı.
Yeşilboğaz, açıklamasını, Atatürk’ün, "Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir" sözleriyle bitirdi.
“Her bir çocuğun sesi olduk, olmaya da devam edeceğiz”
İçel Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Burcu Düzen de 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile çocuk haklarının koruma altına alındığını söyledi.
“Bu sözleşme tüm dünya çocuklarının insan hakları yasasıdır” diyen Düzen, sözleşmenin Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarihten bu yana geçen 24 yıla rağmen hala çocukların hak ihlallerine maruz kaldıklarını ve adalete erişimde güçlük yaşadıklarını ifade etti.
Düzen, hak savunucuları olarak, bu haksızlıkların son bulması için her gün daha fazla çalışacaklarının sözünü verdi.
Bugün yürürlükte bulunan Çocuk Koruma Kanununun, yeterli altyapı olmadığı için işlevsel olarak kullanılamadığını belirten Düzen, idari altyapının güçlendirilmesi ve çocuk alanında etkin politikalar geliştirilerek eksikliklerin giderilmesi için tüm sorumluları göreve davet etti. Düzen, “İçel Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak ‘sen sus çocuksun’ diyerek ağzı kapatılan her bir çocuğun sesi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Çocuğa yönelik her türlü şiddet ve istismarın tam karşısında, her zaman çocuklarımızın yanında olacağız. Bizler gözleri önünde annesi öldürülen, okula gitmek yerine sokaklarda dilendirilen, zorla çalıştırılan, erken yaşta evliliğe zorlanan, görmezden gelinen, yok sayılan, ihmal edilen, şiddete maruz kalan, istismara uğrayan her bir çocuğun hakları, suça sürüklenmiş çocukların topluma yeniden kazandırılmaları için gereken her şeyi yapmaya, çocuklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Düzen, çocukların her türlü hak ihlalinden korunması için herkesi dayanışmaya ve mücadelelerine ortak olmaya çağırdı.
Minik fotoğrafçı Can Çınar Tucel ise çocukların fotoğraflarını çekerken çok zor şartlarda yaşayan çocuklar gördüğünü söyleyerek, “Sokakta olanları, çalıştırılanlar vardı. Çalıştırılan çocuklar çok zor şartlarda yaşıyorlardı. Ben onların fotoğraflarını çektim” diye konuştu.
Konuşmaların ardından 6,5 yaşındaki Can Çınar Tucel’in yaklaşık 8 ayda çektiği 26 fotoğrafının yer aldığı ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Öte yandan, cezaevinde anneleriyle beraber kalan 0-6 yaş grubundaki çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için Çocuk Hakları Merkezi tarafından Baro Odasının girişine bir dilek ağacı ile bağış kutusu konuldu.