'Sinema Yasası, Yeni Sinemacıların Önünü Açan Bir Yasa'
Yapımcı ve senarist Birol Güven: 'Sinema yasası, sinemanın geleceğini teminat altına alan, yeni sinemacıların önünü açan, çok önemli teşviklerin olduğu, sadece milli sinemamızı değil, aynı zamanda dünya sinemasına da katkıda bulunan kazanımların olduğu bir yasa' Yapımcı Elif Dağdeviren: 'Sinemanın hem lokal hem küresel, uluslararası alanda gelişmesi, genişlemesi, geliştirilmesi, dizi filmlerin, platform dizilerinin dünyaya yayılması için önümüzde ciddi yeni bir süreç başlıyor' Oyuncu Bülent İnal: 'Bu yeni yasa sinema ve televizyon sektöründe çok uzun süredir devam eden birikmiş sorunların aşılmasında kıymetli bir dönüm noktası olacak'.
HİLAL UŞTUK- Yapımcı ve senarist Birol Güven, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sinema sektörünün temsilcilerini kabul ettiği toplantıya ilişkin, "Sinema yasası, sinemanın geleceğini teminat altına alan, yeni sinemacıların önünü açan, çok önemli teşviklerin olduğu, sadece milli sinemamızı değil, aynı zamanda dünya sinemasına da katkıda bulunan kazanımların olduğu bir yasa." dedi.
Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldiği sinema sektörü temsilcileri, toplantıyı AA muhabirine değerlendirdi.
Güven, sinema yasası ile mısır tartışmaları başlığının son günlerde gündemde sıklıkla yer aldığına işaret ederek, "Sinema yasası, aslında mısır tartışmasının çok daha ötesinde, çok daha önemli bir yasa. Sinema yasası, sinemanın geleceğini teminat altına alan, yeni sinemacıların önünü açan, çok önemli teşviklerin olduğu, sadece milli sinemamızı değil, aynı zamanda dünya sinemasına da katkıda bulunan kazanımların olduğu bir yasa. Mesela yabancı stüdyolara diyor ki 'Gelin filmlerinizi Türkiye'de çekin. Biz size destek verelim, vergi indirimi yapalım'. Türk ve yabancı yapımcıların birlikte film çekmesinin de önünü açan teşvikler sunan bir yasa. Biraz mısır tartışmasının gölgesinde kaldı. Biz de bu yasanın bir bütün olarak genelini desteklediğimiz için tüm sanatçılar ve yapımcılar olarak sayın Cumhurbaşkanımıza ve Kültür ve Turizm Bakanımıza bir teşekkür ziyaretinde bulunduk." diye konuştu.
Yeni yasanın mısır problemini de çözdüğünün altını çizen Güven, "Ama sadece bunun için gidilmiş gibi algılanması da yanlış olur. Yasa, çok uzun bir emekle hazırlanmış ve çok hızlı bir şekilde hayata geçirilmiş çok önemli bir yasa.. Cumhurbaşkanımız bizi çok sıcak karşıladı. Samimi bir ortamda biraz sohbet edildi. Teşekkür ettik. Cumhurbaşkanımız da biz oradayken bir jest yaptı ve yasayı onayladı." ifadelerini kullandı.
Birol Güven, yasanın çok olumlu olduğu değerlendirmesinde bulunarak, "Bu yasa inşallah hayırlara vesile olsun. Çok güzel bir yasa. İnşallah önümüzdeki 10 yıllarda, yeni sinemacılar, dünyanın en iyi sinemacıları bu topraklardan çıkacak." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sinema yasası, çok uzun yıllardır çıkması beklenen bir yasa"
Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Başkanı, yapımcı Elif Dağdeviren de toplantının oldukça verimli geçtiğini dile getirdi.
Sinemacılar açısından toplantının son derece değerli sonuçları olacağını kaydeden Dağdeviren, şöyle devam etti:
"Sinema yasası, kamuoyuna genel olarak sinemacılarla yatırımcılar arasındaki bilet kavgası gibi yani ağırlıklı olarak onunla alakalıymış gibi yansıdı. O, yasadaki konulardan sadece biri. Çok daha geniş ve çok uzun yıllardır çıkması beklenen bir yasa. Elbette ki yasanın içinde, pratiğe geçtiği vakit hala bazı çıkmazlar ve gerekler yer alacaktır."
Dağdeviren, bu konuların her zaman tartışıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı da Kültür Bakanı da aynı şeyleri söyledi, 'Düşünmeyin ki bu yasanın çıkışıyla, sinema ve sinemacılarla ilgili çalışmalarımız bitti. Biz bunu hallettik, kenara koyduk diye bakmayın. Bu tip toplantıları sık sık yapmayı ve sinemanın diğer sorunlarını da bu kanundan sonra böyle beraberce çabuk bir şekilde çözebilmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bu ilişki bitmedi, daha yeni başladı.' Toplantıdan çıkan mesaj bu. Bu da demektir ki sinemanın hem lokal hem küresel, uluslararası alanda gelişmesi, genişlemesi, geliştirilmesi, dizi filmlerin, platform dizilerinin dünyaya yayılması için önümüzde ciddi yeni bir süreç başlıyor."
Dağdeviren, sinema yasasının içindeki diğer başlıkların da ele alındığını vurgulayarak, "Çıktıktan sonra diğer dostlarımızla da konuştum. Bu kadar hızlı çalışılmasını, Bakan'ın birebir bu kadar ilgilenmesini çok olumlu bulduk. Ben özellikle Türk sinemasının uluslararası gücüyle ilgili biraz konuştum. Bunun üzerine, onlar da (Cumhurbaşkanı ve Kültür ve Turizm Bakanı) bu konuyu çok desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Bunu en üst düzeyde iki insanın ağzından duymak da tabii bizim için sevindirici." görüşünü dile getirdi.
Toplantının çok samimi bir ortamda geçtiğinin çeşitli gazetelerde yer aldığını ifade eden Elif Dağdeviren, "Gerçekten doğru. Sinemacılar bir arada olunca, aralarında Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar, Demet Akbağ ve Ata Demirer gibi isimler de olunca, ortam tabii şenlikli oluyor. Onun için de zannediyorum ki biraz bariyersiz ve samimi, dolayısıyla da daha çabuk sonuca erecek bir diyalog ortamı oluştu." diye konuştu.
Oyuncu Bülent İnal ise yasanın önemine değinerek, şunları söyledi:
"Bu yeni yasa sinema ve televizyon sektöründe çok uzun süredir devam eden birikmiş sorunların aşılmasında kıymetli bir dönüm noktası olacak. Bir kısım sorunları hızla çözüme kavuşturacak, bir kısmının çözümü için de tartışma ve diyalog ortamı yaratacak. Hem dizilerimizin hem filmlerimizin dünyada daha fazla etki alanı yaratacağını düşünüyorum bu yasayla."
Kaynak: AA
Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldiği sinema sektörü temsilcileri, toplantıyı AA muhabirine değerlendirdi.
Güven, sinema yasası ile mısır tartışmaları başlığının son günlerde gündemde sıklıkla yer aldığına işaret ederek, "Sinema yasası, aslında mısır tartışmasının çok daha ötesinde, çok daha önemli bir yasa. Sinema yasası, sinemanın geleceğini teminat altına alan, yeni sinemacıların önünü açan, çok önemli teşviklerin olduğu, sadece milli sinemamızı değil, aynı zamanda dünya sinemasına da katkıda bulunan kazanımların olduğu bir yasa. Mesela yabancı stüdyolara diyor ki 'Gelin filmlerinizi Türkiye'de çekin. Biz size destek verelim, vergi indirimi yapalım'. Türk ve yabancı yapımcıların birlikte film çekmesinin de önünü açan teşvikler sunan bir yasa. Biraz mısır tartışmasının gölgesinde kaldı. Biz de bu yasanın bir bütün olarak genelini desteklediğimiz için tüm sanatçılar ve yapımcılar olarak sayın Cumhurbaşkanımıza ve Kültür ve Turizm Bakanımıza bir teşekkür ziyaretinde bulunduk." diye konuştu.
Yeni yasanın mısır problemini de çözdüğünün altını çizen Güven, "Ama sadece bunun için gidilmiş gibi algılanması da yanlış olur. Yasa, çok uzun bir emekle hazırlanmış ve çok hızlı bir şekilde hayata geçirilmiş çok önemli bir yasa.. Cumhurbaşkanımız bizi çok sıcak karşıladı. Samimi bir ortamda biraz sohbet edildi. Teşekkür ettik. Cumhurbaşkanımız da biz oradayken bir jest yaptı ve yasayı onayladı." ifadelerini kullandı.
Birol Güven, yasanın çok olumlu olduğu değerlendirmesinde bulunarak, "Bu yasa inşallah hayırlara vesile olsun. Çok güzel bir yasa. İnşallah önümüzdeki 10 yıllarda, yeni sinemacılar, dünyanın en iyi sinemacıları bu topraklardan çıkacak." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sinema yasası, çok uzun yıllardır çıkması beklenen bir yasa"
Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Başkanı, yapımcı Elif Dağdeviren de toplantının oldukça verimli geçtiğini dile getirdi.
Sinemacılar açısından toplantının son derece değerli sonuçları olacağını kaydeden Dağdeviren, şöyle devam etti:
"Sinema yasası, kamuoyuna genel olarak sinemacılarla yatırımcılar arasındaki bilet kavgası gibi yani ağırlıklı olarak onunla alakalıymış gibi yansıdı. O, yasadaki konulardan sadece biri. Çok daha geniş ve çok uzun yıllardır çıkması beklenen bir yasa. Elbette ki yasanın içinde, pratiğe geçtiği vakit hala bazı çıkmazlar ve gerekler yer alacaktır."
Dağdeviren, bu konuların her zaman tartışıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı da Kültür Bakanı da aynı şeyleri söyledi, 'Düşünmeyin ki bu yasanın çıkışıyla, sinema ve sinemacılarla ilgili çalışmalarımız bitti. Biz bunu hallettik, kenara koyduk diye bakmayın. Bu tip toplantıları sık sık yapmayı ve sinemanın diğer sorunlarını da bu kanundan sonra böyle beraberce çabuk bir şekilde çözebilmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bu ilişki bitmedi, daha yeni başladı.' Toplantıdan çıkan mesaj bu. Bu da demektir ki sinemanın hem lokal hem küresel, uluslararası alanda gelişmesi, genişlemesi, geliştirilmesi, dizi filmlerin, platform dizilerinin dünyaya yayılması için önümüzde ciddi yeni bir süreç başlıyor."
Dağdeviren, sinema yasasının içindeki diğer başlıkların da ele alındığını vurgulayarak, "Çıktıktan sonra diğer dostlarımızla da konuştum. Bu kadar hızlı çalışılmasını, Bakan'ın birebir bu kadar ilgilenmesini çok olumlu bulduk. Ben özellikle Türk sinemasının uluslararası gücüyle ilgili biraz konuştum. Bunun üzerine, onlar da (Cumhurbaşkanı ve Kültür ve Turizm Bakanı) bu konuyu çok desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Bunu en üst düzeyde iki insanın ağzından duymak da tabii bizim için sevindirici." görüşünü dile getirdi.
Toplantının çok samimi bir ortamda geçtiğinin çeşitli gazetelerde yer aldığını ifade eden Elif Dağdeviren, "Gerçekten doğru. Sinemacılar bir arada olunca, aralarında Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar, Demet Akbağ ve Ata Demirer gibi isimler de olunca, ortam tabii şenlikli oluyor. Onun için de zannediyorum ki biraz bariyersiz ve samimi, dolayısıyla da daha çabuk sonuca erecek bir diyalog ortamı oluştu." diye konuştu.
Oyuncu Bülent İnal ise yasanın önemine değinerek, şunları söyledi:
"Bu yeni yasa sinema ve televizyon sektöründe çok uzun süredir devam eden birikmiş sorunların aşılmasında kıymetli bir dönüm noktası olacak. Bir kısım sorunları hızla çözüme kavuşturacak, bir kısmının çözümü için de tartışma ve diyalog ortamı yaratacak. Hem dizilerimizin hem filmlerimizin dünyada daha fazla etki alanı yaratacağını düşünüyorum bu yasayla."