Suudi Arabistan Irak'ta İran'a Karşı Yatırım Kartını Kullanıyor
Suudi Arabistan, Irak topraklarında 1 milyon hektarlık alanda hayvan yetiştirme çiftlikleri kurmayı planlıyor Uzmanlar, Suudi Arabistan'ın Irak'taki bu projesini, sınırlarını güvence altına almak ve İran'ın etkisine karşı koymak için büyük fırsat olarak yorumluyor Iraklı siyasi analist Ahmet elMeyyali:'Suudi Arabistan'ın 20122013 yıllarında olduğu gibi devlet karşıtı protestoları destekleyerek olumsuz bir rol oynamak yerine Irak'ta çeşitli ekonomik sektörlerde yatırımlar yapması daha iyi' Irak Tarım Bakanlığı Sözcüsü Hamid Nayif:'Ülkenin kaynakları sınırlı olduğu için Suudi Arabistan da dahil olmak üzere herhangi bir Arap ülkesi Irak'ta yatırım yapmak istediğinde onlara kapıları açacağız'.
ALİ CEVAD/İBRAHİM SALİH - Suudi Arabistan, Irak topraklarında büyük ve küçükbaş ile kümes hayvanları yetiştirme çiftlikleri kurma projesiyle 1 milyon hektarlık alanda yatırım yapmayı planlıyor.
Suudi Arabistan'ın sınırlarını güvence altına almak ve İran'ın etkisine karşı koymak için büyük fırsat olarak yorumlanan projenin Irak'ın Enbar ve Müsenna illerinde hayata geçirilmesi öngörülüyor.
Proje, bölge ülkeleriyle ilişkilerde hassas bir denge kurmaya çalışan eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi hükümetinin çabalarının bir sonucu olarak Ekim 2017'de kurulan Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi tarafından yürütülüyor.
Iraklı siyasi analist Ahmet el-Meyyali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Irak-Suudi Arabistan ilişkileri, İbadi'nin 2014 yılında başbakan olmasından itibaren net bir şekilde açılım sağladı. Geçen yıl terör örgütü DEAŞ'ın hezimete uğratılmasından sonra da Irak'ın dış politikası bölgesel ve uluslararası düzeyde dengeyi sağlamayı gerektiriyor." diye konuştu.
Meyyali, Irak'taki bölgesel rekabetin politik alandan ekonomik ortama taşınması ve farklı ülkelerin Irak'ta dengeli bir şekilde iş yapmasının önünün açılmasının önemli olduğunu söyledi.
Irak'ın bölgede yaşanan çatışmalardan uzak olmadığını hatırlatan Meyyali, İbadi hükümetinin bu nedenle Suudi Arabistan, İran, Türkiye ve ABD arasında "dengeli ilişkiler kurma" politikası izlediğini dile getirdi.
Meyyali, "Suudi Arabistan'ın 2012-2013 yıllarında olduğu gibi devlet karşıtı protestoları destekleyerek olumsuz bir rol oynamak yerine Irak'ta çeşitli ekonomik sektörlerde yatırımlar yapması daha iyi." dedi.
Bazı illerde mezhepçiliğin yayılması ve komşuluk dolayısıyla Suudi Arabistan'ın Irak'ı ulusal bir güvenlik bölgesi olarak gördüğünü belirten Meyali, Suudi Arabistan'ın bu projeyle politik ve güvenlik gibi amaçları olabileceğini kaydetti.
Suudi Arabistan'ın, Şii güçler ile ilişkiler kurarak ve Sünni güçlerle ilişkilerini güçlendirerek Irak'taki siyasi nüfuzunu genişletmek istemesinin bir sır olmadığına dikkati çeken Iraklı siyasi analist, "Bu çabalar, Suudi Arabistan ile eski Başbakan İbadi ve Şii lider Mukteda es-Sadr liderliğindeki Şii taraflar arasında iyi ilişkiler kurulmasına yol açtı." dedi.
İran'a yakın Şii siyasi güçlere atıfta bulunan Meyyali, söz konusu siyasi güçlerin Suudi Arabistan'ın adının dahi söylenmesini reddetmesi sebebiyle ilişkilerin ve yatırımların henüz gerekli seviyeye ulaşmadığını ifade etti.
- "Irak’ın kaynakları sınırlı olduğu için kapıları açacağız"
Irak Tarım Bakanlığı Sözcüsü Hamid Nayif de "Ülkenin kaynakları sınırlı olduğu için Suudi Arabistan da dahil olmak üzere herhangi bir Arap ülkesi Irak'ta yatırım yapmak istediğinde onlara kapıları açacağız." dedi.
Nayif, projenin işsizliğe bir çözüm olabileceğini, ülkede binlerce çiftçi ve veterinerin istihdam edilebileceğini aktardı.
Birçok Arap ülkesinin DEAŞ'a karşı yürütülen savaştan sonra Irak'ın yeniden inşasına katkıda bulunmaya ve yatırım yapmaya hazır olduğunu açıkladığını hatırlatan Nayif, artık vaatlerin yerini gerçek sözleşmelerin almasını istediklerinin altını çizdi.
Eski Irak Tarım Bakanlığı Müsteşarı Mehdi Damed el-Kaysi de yatırım yapmaya müsait devlete ait tarım arazilerinin bulunduğunu dile getirdi.
Kaysi, "Bağdat yönetimi, bu sektörü canlandırmak ve uzmanlığı yerelleştirmek için tarımla ilgili sermaye ve teknolojiyi ülkeye çekmek istiyor." dedi.
Suudi Arabistan ve Irak'ın henüz bir milyon hektarlık yatırım konusunda nihai bir anlaşma yapmadıklarını hatırlatan Kaysi, Irak hükümetinin komşu ülkelere siyasi, ekonomik ve ticari konularda açılım yapma yönünde bir yaklaşımının olduğunu vurguladı.
Irak hükümetinin, bölgesel güçler (Suudi Arabistan, İran ve Türkiye) ile ABD arasında gereken dengeyi sağlaması gerektiğini vurgulayan Kaysi, bu süreci Irak'ın çıkarlarına hizmet edecek şekilde yönetmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Kaysi, "Mevcut Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi diyalog adamıdır. Suudi Arabistan ile İran arasında sessiz bir yakınlık kurabilir. İran'ın Irak'ta çalışması için yeşil ışık var. Durumun Suudi Arabistan ile gerektiği gibi normalleşmesi halinde bütün taraflar memnun kalacak ve bu, Irak'ın menfaatlerine olumlu bir şekilde yansıyacaktır." ifadelerini kullandı.
- Suudi Arabistan-Irak ilişkileri
Irak eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in 1990'ların başlarında Kuveyt'i işgal etmesinin ardından Irak ile Suudi Arabistan arasında ilişkiler kopmuştu.
İki ülke arasındaki ilişkiler Saddam'ın 2003'te devrilmesinden sonra yeniden düzelmeye başladı. Ancak Suudi Arabistan, İran'ın Irak'ta artan rolü konusunda endişeli davranmıştı.
Tahran tarafından desteklenen ve Saddam'a muhalefetiyle bilinen Irak'ın Şii yöneticileriyle olan yakın ilişkilerinden dolayı İran, bölgede etkin bir rol oynadı.
İran'ın Irak'taki nüfuzu Suudi Arabistan'ın endişelerini artırıyor ve Tahran'ın Irak'ın kuzey sınırını çevrelediğini düşünüyor.
Uzmanlar, tüm bu etkenler göz önüne alındığında projenin, Suudi Arabistan'ın sınırlarını güvence altına almak, Irak'ta bir taban oluşturmak ve İran'ın etkisine karşı koymak için altın bir fırsat olabileceği görüşünde.
Irak hükümeti ise bölgenin yüksek yeraltı suyu seviyesinden dolayı projenin bölgeyi verimli tarım arazisine dönüştüreceğine inanıyor.
Projenin, Irak'ın tarım ve hayvansal ürünlerinde ülke ihtiyacını karşılamasının yanı sıra ihtiyaç fazlası ürünlerin ihracatının yapılacağı ve en az 60 bin kişiye iş imkanı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Irak'ta ekilebilir alan 48 milyon dönümken, fiili kullanım ise 12 milyonu geçmiyor.
Ülkede gıda ihtiyacının yüzde 75'inden fazlasının, diğer malların ise yüzde 91'inin ithal edilmesi, petrol gelirlerinin karşıladığı Irak bütçesine ağır bir yük getiriyor.
Kaynak: AA
Suudi Arabistan'ın sınırlarını güvence altına almak ve İran'ın etkisine karşı koymak için büyük fırsat olarak yorumlanan projenin Irak'ın Enbar ve Müsenna illerinde hayata geçirilmesi öngörülüyor.
Proje, bölge ülkeleriyle ilişkilerde hassas bir denge kurmaya çalışan eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi hükümetinin çabalarının bir sonucu olarak Ekim 2017'de kurulan Suudi Arabistan-Irak Koordinasyon Konseyi tarafından yürütülüyor.
Iraklı siyasi analist Ahmet el-Meyyali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Irak-Suudi Arabistan ilişkileri, İbadi'nin 2014 yılında başbakan olmasından itibaren net bir şekilde açılım sağladı. Geçen yıl terör örgütü DEAŞ'ın hezimete uğratılmasından sonra da Irak'ın dış politikası bölgesel ve uluslararası düzeyde dengeyi sağlamayı gerektiriyor." diye konuştu.
Meyyali, Irak'taki bölgesel rekabetin politik alandan ekonomik ortama taşınması ve farklı ülkelerin Irak'ta dengeli bir şekilde iş yapmasının önünün açılmasının önemli olduğunu söyledi.
Irak'ın bölgede yaşanan çatışmalardan uzak olmadığını hatırlatan Meyyali, İbadi hükümetinin bu nedenle Suudi Arabistan, İran, Türkiye ve ABD arasında "dengeli ilişkiler kurma" politikası izlediğini dile getirdi.
Meyyali, "Suudi Arabistan'ın 2012-2013 yıllarında olduğu gibi devlet karşıtı protestoları destekleyerek olumsuz bir rol oynamak yerine Irak'ta çeşitli ekonomik sektörlerde yatırımlar yapması daha iyi." dedi.
Bazı illerde mezhepçiliğin yayılması ve komşuluk dolayısıyla Suudi Arabistan'ın Irak'ı ulusal bir güvenlik bölgesi olarak gördüğünü belirten Meyali, Suudi Arabistan'ın bu projeyle politik ve güvenlik gibi amaçları olabileceğini kaydetti.
Suudi Arabistan'ın, Şii güçler ile ilişkiler kurarak ve Sünni güçlerle ilişkilerini güçlendirerek Irak'taki siyasi nüfuzunu genişletmek istemesinin bir sır olmadığına dikkati çeken Iraklı siyasi analist, "Bu çabalar, Suudi Arabistan ile eski Başbakan İbadi ve Şii lider Mukteda es-Sadr liderliğindeki Şii taraflar arasında iyi ilişkiler kurulmasına yol açtı." dedi.
İran'a yakın Şii siyasi güçlere atıfta bulunan Meyyali, söz konusu siyasi güçlerin Suudi Arabistan'ın adının dahi söylenmesini reddetmesi sebebiyle ilişkilerin ve yatırımların henüz gerekli seviyeye ulaşmadığını ifade etti.
- "Irak’ın kaynakları sınırlı olduğu için kapıları açacağız"
Irak Tarım Bakanlığı Sözcüsü Hamid Nayif de "Ülkenin kaynakları sınırlı olduğu için Suudi Arabistan da dahil olmak üzere herhangi bir Arap ülkesi Irak'ta yatırım yapmak istediğinde onlara kapıları açacağız." dedi.
Nayif, projenin işsizliğe bir çözüm olabileceğini, ülkede binlerce çiftçi ve veterinerin istihdam edilebileceğini aktardı.
Birçok Arap ülkesinin DEAŞ'a karşı yürütülen savaştan sonra Irak'ın yeniden inşasına katkıda bulunmaya ve yatırım yapmaya hazır olduğunu açıkladığını hatırlatan Nayif, artık vaatlerin yerini gerçek sözleşmelerin almasını istediklerinin altını çizdi.
Eski Irak Tarım Bakanlığı Müsteşarı Mehdi Damed el-Kaysi de yatırım yapmaya müsait devlete ait tarım arazilerinin bulunduğunu dile getirdi.
Kaysi, "Bağdat yönetimi, bu sektörü canlandırmak ve uzmanlığı yerelleştirmek için tarımla ilgili sermaye ve teknolojiyi ülkeye çekmek istiyor." dedi.
Suudi Arabistan ve Irak'ın henüz bir milyon hektarlık yatırım konusunda nihai bir anlaşma yapmadıklarını hatırlatan Kaysi, Irak hükümetinin komşu ülkelere siyasi, ekonomik ve ticari konularda açılım yapma yönünde bir yaklaşımının olduğunu vurguladı.
Irak hükümetinin, bölgesel güçler (Suudi Arabistan, İran ve Türkiye) ile ABD arasında gereken dengeyi sağlaması gerektiğini vurgulayan Kaysi, bu süreci Irak'ın çıkarlarına hizmet edecek şekilde yönetmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Kaysi, "Mevcut Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi diyalog adamıdır. Suudi Arabistan ile İran arasında sessiz bir yakınlık kurabilir. İran'ın Irak'ta çalışması için yeşil ışık var. Durumun Suudi Arabistan ile gerektiği gibi normalleşmesi halinde bütün taraflar memnun kalacak ve bu, Irak'ın menfaatlerine olumlu bir şekilde yansıyacaktır." ifadelerini kullandı.
- Suudi Arabistan-Irak ilişkileri
Irak eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in 1990'ların başlarında Kuveyt'i işgal etmesinin ardından Irak ile Suudi Arabistan arasında ilişkiler kopmuştu.
İki ülke arasındaki ilişkiler Saddam'ın 2003'te devrilmesinden sonra yeniden düzelmeye başladı. Ancak Suudi Arabistan, İran'ın Irak'ta artan rolü konusunda endişeli davranmıştı.
Tahran tarafından desteklenen ve Saddam'a muhalefetiyle bilinen Irak'ın Şii yöneticileriyle olan yakın ilişkilerinden dolayı İran, bölgede etkin bir rol oynadı.
İran'ın Irak'taki nüfuzu Suudi Arabistan'ın endişelerini artırıyor ve Tahran'ın Irak'ın kuzey sınırını çevrelediğini düşünüyor.
Uzmanlar, tüm bu etkenler göz önüne alındığında projenin, Suudi Arabistan'ın sınırlarını güvence altına almak, Irak'ta bir taban oluşturmak ve İran'ın etkisine karşı koymak için altın bir fırsat olabileceği görüşünde.
Irak hükümeti ise bölgenin yüksek yeraltı suyu seviyesinden dolayı projenin bölgeyi verimli tarım arazisine dönüştüreceğine inanıyor.
Projenin, Irak'ın tarım ve hayvansal ürünlerinde ülke ihtiyacını karşılamasının yanı sıra ihtiyaç fazlası ürünlerin ihracatının yapılacağı ve en az 60 bin kişiye iş imkanı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Irak'ta ekilebilir alan 48 milyon dönümken, fiili kullanım ise 12 milyonu geçmiyor.
Ülkede gıda ihtiyacının yüzde 75'inden fazlasının, diğer malların ise yüzde 91'inin ithal edilmesi, petrol gelirlerinin karşıladığı Irak bütçesine ağır bir yük getiriyor.