'Fındık Fiyatı Yabancı Alıcıların İnsafına Terk Edilmiş Durumda'
CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi: 'Fındığın fiyatı yabancı alıcıların, Avrupa'daki çikolata üreticilerinin insafına terk edilmiş durumdadır' 'Bugün Türkiye'de fiyatı dolar cinsinden belirlenmesi gereken bir ürün varsa o da fındıktır. Fındığın fiyatı, doların Türk lirası karşılığı neyse o esas alınarak belirlenmek zorunda' 'Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Tarım Bakanı'na buradan çağrı yapıyorum, fındığı kollayın, fındığa hak ettiği fiyatı verin. Fındığın hak ettiği fiyat asgari olarak geçen yılki fiyattır'
CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, "Fındığın fiyatı yabancı alıcıların, Avrupa'daki çikolata üreticilerinin insafına terk edilmiş durumdadır." dedi.
Hamzaçebi, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, tarım sektörünün önemli bir ürünü olan fındıkla ilgili görüşlerini dile getirdi.
Türkiye'de fındığın 16 ilde, 132 ilçede, 5 bin köyde, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı 470 bin, kayıtsızlar da dikkate alındığında 500 bin çiftçiyi ilgilendiren bir ürün olduğunu söyleyen Hamzaçebi, fındığın etki alanına bakıldığında doğrudan 10 milyon insanı ilgilendirdiğini belirtti.
"Bu kadar önemli bir ürün olan fındığın sahipsiz durumda" olduğunu savunan Hamzaçebi, "Fındığın bir sahibi yok. Fındığın fiyatı yabancı alıcıların, Avrupa'daki çikolata üreticilerinin insafına terk edilmiş durumdadır." ifadesini kullandı.
Fındık fiyatına ilişkin eleştiride bulunan Hamzaçebi, "Bugün Türkiye'de fiyatı dolar cinsinden belirlenmesi gereken bir ürün varsa o da fındıktır. Fındığın fiyatı, doların Türk lirası karşılığı neyse o esas alınarak belirlenmek zorundadır." diye konuştu.
Hamzaçebi, Türkiye'nin, normal şartlarda dünya fındığının 4'te 3'ünü ürettiğine, ürettiği fındığın da normal bir sezonda 4'te 3'ünü ihraç ettiğine dikkati çekerek, "4'te 3'ü ihraç edilen bir ürünün fiyatı doğal olarak yabancı para cinsinden, onun Türk Lirası karşılığı olarak belirlenmek zorundadır." dedi.
- "Rekolte 500 bin tonun altına düşecek"
Geçen yıl fındık rekoltesinin 640 bin ton civarında olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, bu yılki rekoltenin hava şartlarından dolayı 500 bin tonun altına düşeceğini savundu.
Kabuklu fındığın kilosunun iç piyasada 12 lira olduğunu aktaran Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Geçen yıl Avrupalı çikolata üreticileri ya da fındığı ürünlerinde kullanan diğer üreticiler, Türkiye'den kilogramı 3,1 dolardan kabuklu fındık satın almışlardır. Yabancı alıcılar Türkiye'de rekoltenin yüksek olduğu bir dönemde Türkiye'den 3,1 dolardan fındık alırken, bu sene fındığın iç piyasa fiyatının, doğal olarak iç piyasa fiyatının ihracat fiyatı olduğunu dikkate alırsak 2 dolara inmiş olması neyle açıklanabilir? Yani Türkiye Cumhuriyeti şimdi Avrupalı çikolata üreticilerine dönüp 'Sizden özür diliyoruz. Biz geçen sene size fındığı kilogramda 1 dolar pahalı satmışız.' mı diyecekler? Rekolte düşmüş, fiyatın daha çok yükselmesi gerekirken fiyat tam tersine aşağıya düşmüş durumda."
Türkiye'de fındığı Avrupalı çikolata üreticilerinin doğrudan satın aldığını belirten Hamzaçebi, "İç piyasadaki şirketin, bir İtalyan şirketi tarafından satın alınması nedeniyle bugün piyasadaki fiyat 12 liralık, 2 dolarlık fiyat o İtalyan şirketi tarafından oluşturulmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nı, Sayın Tarım Bakanı'nı göreve davet ediyorum. Fındığı üreticinin aleyhine olacak şekilde yabancı alıcıların, Avrupalı çikolata üreticilerinin insafına terk edemezsiniz. Buna hakkınız yok." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bu bir soygun"
2018-2019 fındık sezonunda fındığın yaklaşık yüzde 35'inin pazara indiğini vurgulayan Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Pazara inen fındık küçük üreticinin fındığıdır. Yani yılda 200, 300 kilogram, bilemediniz 500 kilogram üreten üreticinin fındığıdır. Bu fındık 12 liradan satılıyor. Eğer geçen yılki gibi 3 dolar karşılığı Türk Lirası fiyat olsaydı, fındığın fiyatı 18 lira olacaktı. 500 kilogram fındık satmış olan küçük üreticinin cebine 3 bin lira daha fazla para girecekti. Cebine 3 bin lira fazla giren fındık üreticisi okula giden çocuklarına çanta, kıyafet alırken zorluk yaşamayacaktı. Sizin ne hakkınız var 500 kilogram fındık üreten üreticinin cebinden 3 bin Türk lirasını alıp yabancı çikolata üreticilerine vermeye? Bu bir soygundur, fındık üreticisinin sırtından yapılan bir vurgundur. Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Tarım Bakanı'na buradan çağrı yapıyorum, fındığı kollayın, fındığa hak ettiği fiyatı verin. Fındığın hak ettiği fiyat asgari olarak geçen yılki fiyattır."
- 3600 ek gösterge
Seçimlerde hem AK Parti hem CHP hem de diğer siyasi partilerin temel konularından birinin 3600 ek gösterge olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, 3600 ek gösterge talebinin emekli maaşlarının yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi.
Hamzaçebi, CHP'nin 3600 ek gösterge verilmesi yönünde daha önce verdiği tekliflerin ekim ayında TBMM gündemine geleceğini anlatarak, "Muhalefet partilerinin bu konuda ortaklaşa tutumunun, açıklamalarının olduğunu görüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisinin de bu konuda 24 Haziran seçimlerinden önce bir sözü olduğunu anımsarsak 3600 ek göstergenin verilmemesi için hiçbir neden yok." dedi.
- Emeklilikte yaşa takılanlar
Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hamzaçebi, "Bu konuda Mecliste en çok sandalyesi olan parti dışında diğer partilerin teklifleri ya da görüşleri var. Bunun yasalaşmaması için hiçbir neden yok. Yine CHP olarak bunları ekim ayında TBMM'ye getireceğiz. Orada umarım siyasi partiler önceki sözleri uyarınca bu teklifin yasalaşması konusunda gerekli adımları atarlar." diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akif Hamzaçebi, "Ekonomik krizden bahsediliyor. İktidar açısından emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin düzenleme gerçekçi olabilir mi?" sorusu üzerine, "Bu krizin geleceğini bile bile bu sözü vatandaşa, memurlara verdiysen o zaman doğru konuşmamışsın demektir. O zaman çıkıp onu açıklasınlar. 'Biz bu sözü verdik ama bu kriz ortamında bunu veremiyoruz.' Bu da olabilir elbette. Ekonomik krizin faturasını çalışanlara, dar gelirlilere, yoksullara kesmemek lazım. Ben öyle bir şey görüyorum. Onlara kestiğiniz zaman krizle mücadele paketinin hiçbir inandırıcılığı kalmaz." ifadelerini kullandı.
- "Seyirci kalmak siyasi müdahaledir"
Fındık fiyatlarına ilişkin bazı milletvekillerinin açıklamaları hatırlatılarak, "Fındık fiyatlarının düşüşünde siyasi müdahale de var mı?" sorusuna CHP Genel Sekreteri Hamzaçebi, "Bırakalım milletvekilinin açıklamasını, fındığı piyasaya emanet edip seyrediyorsanız, bu siyasi müdahalenin kendisidir işte. Seyirci kalmak siyasi müdahaledir." karşılığını verdi.
Kaynak: AA
Hamzaçebi, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, tarım sektörünün önemli bir ürünü olan fındıkla ilgili görüşlerini dile getirdi.
Türkiye'de fındığın 16 ilde, 132 ilçede, 5 bin köyde, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı 470 bin, kayıtsızlar da dikkate alındığında 500 bin çiftçiyi ilgilendiren bir ürün olduğunu söyleyen Hamzaçebi, fındığın etki alanına bakıldığında doğrudan 10 milyon insanı ilgilendirdiğini belirtti.
"Bu kadar önemli bir ürün olan fındığın sahipsiz durumda" olduğunu savunan Hamzaçebi, "Fındığın bir sahibi yok. Fındığın fiyatı yabancı alıcıların, Avrupa'daki çikolata üreticilerinin insafına terk edilmiş durumdadır." ifadesini kullandı.
Fındık fiyatına ilişkin eleştiride bulunan Hamzaçebi, "Bugün Türkiye'de fiyatı dolar cinsinden belirlenmesi gereken bir ürün varsa o da fındıktır. Fındığın fiyatı, doların Türk lirası karşılığı neyse o esas alınarak belirlenmek zorundadır." diye konuştu.
Hamzaçebi, Türkiye'nin, normal şartlarda dünya fındığının 4'te 3'ünü ürettiğine, ürettiği fındığın da normal bir sezonda 4'te 3'ünü ihraç ettiğine dikkati çekerek, "4'te 3'ü ihraç edilen bir ürünün fiyatı doğal olarak yabancı para cinsinden, onun Türk Lirası karşılığı olarak belirlenmek zorundadır." dedi.
- "Rekolte 500 bin tonun altına düşecek"
Geçen yıl fındık rekoltesinin 640 bin ton civarında olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, bu yılki rekoltenin hava şartlarından dolayı 500 bin tonun altına düşeceğini savundu.
Kabuklu fındığın kilosunun iç piyasada 12 lira olduğunu aktaran Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Geçen yıl Avrupalı çikolata üreticileri ya da fındığı ürünlerinde kullanan diğer üreticiler, Türkiye'den kilogramı 3,1 dolardan kabuklu fındık satın almışlardır. Yabancı alıcılar Türkiye'de rekoltenin yüksek olduğu bir dönemde Türkiye'den 3,1 dolardan fındık alırken, bu sene fındığın iç piyasa fiyatının, doğal olarak iç piyasa fiyatının ihracat fiyatı olduğunu dikkate alırsak 2 dolara inmiş olması neyle açıklanabilir? Yani Türkiye Cumhuriyeti şimdi Avrupalı çikolata üreticilerine dönüp 'Sizden özür diliyoruz. Biz geçen sene size fındığı kilogramda 1 dolar pahalı satmışız.' mı diyecekler? Rekolte düşmüş, fiyatın daha çok yükselmesi gerekirken fiyat tam tersine aşağıya düşmüş durumda."
Türkiye'de fındığı Avrupalı çikolata üreticilerinin doğrudan satın aldığını belirten Hamzaçebi, "İç piyasadaki şirketin, bir İtalyan şirketi tarafından satın alınması nedeniyle bugün piyasadaki fiyat 12 liralık, 2 dolarlık fiyat o İtalyan şirketi tarafından oluşturulmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nı, Sayın Tarım Bakanı'nı göreve davet ediyorum. Fındığı üreticinin aleyhine olacak şekilde yabancı alıcıların, Avrupalı çikolata üreticilerinin insafına terk edemezsiniz. Buna hakkınız yok." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bu bir soygun"
2018-2019 fındık sezonunda fındığın yaklaşık yüzde 35'inin pazara indiğini vurgulayan Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Pazara inen fındık küçük üreticinin fındığıdır. Yani yılda 200, 300 kilogram, bilemediniz 500 kilogram üreten üreticinin fındığıdır. Bu fındık 12 liradan satılıyor. Eğer geçen yılki gibi 3 dolar karşılığı Türk Lirası fiyat olsaydı, fındığın fiyatı 18 lira olacaktı. 500 kilogram fındık satmış olan küçük üreticinin cebine 3 bin lira daha fazla para girecekti. Cebine 3 bin lira fazla giren fındık üreticisi okula giden çocuklarına çanta, kıyafet alırken zorluk yaşamayacaktı. Sizin ne hakkınız var 500 kilogram fındık üreten üreticinin cebinden 3 bin Türk lirasını alıp yabancı çikolata üreticilerine vermeye? Bu bir soygundur, fındık üreticisinin sırtından yapılan bir vurgundur. Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Tarım Bakanı'na buradan çağrı yapıyorum, fındığı kollayın, fındığa hak ettiği fiyatı verin. Fındığın hak ettiği fiyat asgari olarak geçen yılki fiyattır."
- 3600 ek gösterge
Seçimlerde hem AK Parti hem CHP hem de diğer siyasi partilerin temel konularından birinin 3600 ek gösterge olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, 3600 ek gösterge talebinin emekli maaşlarının yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi.
Hamzaçebi, CHP'nin 3600 ek gösterge verilmesi yönünde daha önce verdiği tekliflerin ekim ayında TBMM gündemine geleceğini anlatarak, "Muhalefet partilerinin bu konuda ortaklaşa tutumunun, açıklamalarının olduğunu görüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisinin de bu konuda 24 Haziran seçimlerinden önce bir sözü olduğunu anımsarsak 3600 ek göstergenin verilmemesi için hiçbir neden yok." dedi.
- Emeklilikte yaşa takılanlar
Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hamzaçebi, "Bu konuda Mecliste en çok sandalyesi olan parti dışında diğer partilerin teklifleri ya da görüşleri var. Bunun yasalaşmaması için hiçbir neden yok. Yine CHP olarak bunları ekim ayında TBMM'ye getireceğiz. Orada umarım siyasi partiler önceki sözleri uyarınca bu teklifin yasalaşması konusunda gerekli adımları atarlar." diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akif Hamzaçebi, "Ekonomik krizden bahsediliyor. İktidar açısından emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin düzenleme gerçekçi olabilir mi?" sorusu üzerine, "Bu krizin geleceğini bile bile bu sözü vatandaşa, memurlara verdiysen o zaman doğru konuşmamışsın demektir. O zaman çıkıp onu açıklasınlar. 'Biz bu sözü verdik ama bu kriz ortamında bunu veremiyoruz.' Bu da olabilir elbette. Ekonomik krizin faturasını çalışanlara, dar gelirlilere, yoksullara kesmemek lazım. Ben öyle bir şey görüyorum. Onlara kestiğiniz zaman krizle mücadele paketinin hiçbir inandırıcılığı kalmaz." ifadelerini kullandı.
- "Seyirci kalmak siyasi müdahaledir"
Fındık fiyatlarına ilişkin bazı milletvekillerinin açıklamaları hatırlatılarak, "Fındık fiyatlarının düşüşünde siyasi müdahale de var mı?" sorusuna CHP Genel Sekreteri Hamzaçebi, "Bırakalım milletvekilinin açıklamasını, fındığı piyasaya emanet edip seyrediyorsanız, bu siyasi müdahalenin kendisidir işte. Seyirci kalmak siyasi müdahaledir." karşılığını verdi.