XIV. Veteriner Fakülteleri Dekanlar Konseyi Basın Bildirgesi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesinin ev sahipliğinde 06-09 Eylül 2018 tarihleri arasında Van’da toplanan Veteriner Fakültelerinin Dekanları ile Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı ve Dekan Yardımcılarının katıldığı“ XIV. Veteriner Fakülteleri Dekanlar Konseyi” toplantısı sonuç bildirgesi yayınlandı.
Dönem Başkanlığını Van YYÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Soygüder’in üstlendiği ve Elite World Otel’de 3 gün süren geleneksel olarak yılda 2 defa düzenlenen Veteriner Fakültesi Dekanlar Konseyi toplantı basın bildirgesi yayınlandı. Bildirgede hayvan sağlığı, veteriner fakültelerinin sayıları ve niteliğinin arttırılması, veteriner hekimlerinin istihdamı, veteriner fakültelerinin tıp fakülteleriyle işbirliği içinde çalışmaları, koruyucu hekimlik ve veterinerlerin özlük haklarıyla ilgili konulara dikkat çekildi.
Bildiride şu başlıklara yer verildi;
Yeni Veteriner Fakültelerinin açılması ve eğitim-öğretime başlaması ile ilgili karar veteriner hekimliği mesleği; hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği, halk sağlığı ve gıda güvenliği gibi insanlığın bekasını ilgilendiren konularda çok önemli sorumlulukları taşımaktadır. Böylesine önemli hizmet veren veteriner hekimlerin gerek teorik gerekse de pratik bilgi donanımına sahip olmaları için öğretim kadrosu, laboratuvar altyapısı ve hayvan hastanesinin yeterli olduğu veteriner fakültelerinde eğitim-öğretime başlamaları hayati önem arz etmektedir. Veteriner fakültelerinin kurulumunun çok masraflı ve pahalıya mal olduğu bilinmektedir. Veteriner fakültelerinin sayısından ziyade niteliğinin artırılması ile daha nitelikli veteriner hekimlerin yetişmesi sağlanacaktır. Aynı zamanda ilerleyen yıllarda veteriner hekim istihdamında oluşacak sıkıntıların önüne geçilecektir. Bugün ülkemizde Avrupa’daki veteriner fakültelerinde olan MR ve tomografi gibi görüntüleme sistemleri ile eğitim veren bir veteriner fakültesi yok gibidir. Kısıtlı imkanlarla eğitim veren veteriner fakültelerinin ne derece geri kaldığı da aşikardır. Avrupa ülkelerinden Almanya’da 5, Fransa’da 4 ve Birleşik Krallık’ta 7 veteriner fakültesi bulunurken bugün ülkemizde 32 veteriner fakültesi bulunmaktadır. Bu fakültelerin çoğunun mevcut durumları ile Avrupa koşullarında eğitim verebilmeleri imkansız olacaktır. Yeni açılan veteriner fakültelerinin eğitim-öğretime başlamasında mevcut veteriner fakültelerinden, meslek birlik ve odalarından görüş alınmamaktadır. Bundan dolayı da çoğu zaman yeterli ve gerekli öğretim üyesi sayısı tamamlanmadan, asgari koşulları sağlamış laboratuvar imkanı olmadan ve en önemlisi de eğitim-öğretim ihtiyaçlarına cevap verecek hayvan hastanesi bulunmadan eğitim-öğretime başlanmaktadır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında dekanlar konseyimiz, 2016 yılında toplanan XIII. Veteriner Fakülteleri Dekanlar Konseyinde oluşturulan Eğitim-Öğretim Komisyonunun çalışmaları sonucu belirlemiş olduğu aşağıdaki kriterleri tekrar görüşmüş ve aynen kabul etmiştir.
“Yeni Açılan Veteriner Fakültelerinde Eğitim-Öğretime Başlanabilmesi için Aranacak Kriterler"
Yeni kurulacak ve eğitime başlayacak olan veteriner fakülteleri eğitim ve öğretime başlamadan önce; a- eğitim binası (derslikler ve öğretim üyeleri için yeterli ofisler bulunmalı). b- öğrenci uygulama, laboratuvar ve donanımı, araştırma laboratuvarları ve donanımı bulunmalı. c- hayvan hastanesi (Çiftlik hayvanları, at ve pet hayvanları için ayrı muayene, operasyon ve doğum üniteleri, hospitalizasyon üniteleri, enfeksiyöz hastalıklar üniteleri ve nekropsi salonları bulunmalı). d-araştırma ve uygulama çiftliğinin olması. Yapı işlerinde EAEVE kriterlerine dikkat edilmelidir (Öğrenci başına laboratuvar alanı, öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısı, öğretim üyesi başına laboratuvar alanı, öğrenci başına eğitim alanı, öğrenci başına sosyal donatı alanı gibi). Eğitim-öğretime başlamadan önce her anabilim dalı için en az bir öğretim üyesi atanmış olmalıdır, tüm öğretim üyelerinden en az 3 tanesi profesör ve 3 tanesi de doçent olması zorunlu olmalıdır. Her anabilim dalı için en az bir araştırma görevlisi atanmış olmalıdır. Yeni eğitim-öğretime başlayacak olan veteriner fakülteleri maksimum 20 öğrenci alabilmeli ve bu sayı en az 5 yıl sabit tutulmalıdır. Yeni eğitim-öğretime başlayacak olan veteriner fakültelerinin bulunduğu üniversitelerde Sağlık Bilimleri Enstitüsü kurulmuş veya birlikte kurulacak olmalıdır. Yeni eğitim öğretime başlayacak olan veteriner fakültelerinde araştırma ve uygulama laboratuvarları, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen Özel Veteriner Teşhis ve Analiz Laboratuvarları Yönetmeliği’ne uygun inşa edilmiş olmalıdır. Hayvan hastanesi EAEVE tarafından belirlenen (temel minimum) kriterlere ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen yönetmeliğe göre ruhsat alabilmesi için uygun inşa edilmiş olmalıdır. Tüm bu gerekçelerden dolayı son yıllarda açılmış olan veteriner fakültelerinin gelişmiş bazı ülkelerde uygulandığı gibi bir an önce kapatılması ve öğrencilerinin yukarıdaki kriterlere sahip fakültelere kontenjanlarının düşürülmesi şartıyla aktarılması ayrıca yeni veteriner fakültelerinin açılmamasının uygun olacağına; veteriner fakültelerine öğrenci alımında “Başarı Sırasına Göre Sınırlama” getirilmesinin değerlendirilmesi YÖK, eğitim-öğretimin niteliğinin arttırılması kapsamında meslek icrasına yönelik bazı programlara öğrenci kabulünde "başarı sırasına göre sınırlama" uygulaması başlatmış ve ilk olarak tıp ve hukuk programlarında başarı sırası sınırları belirlemiş ve 2015 ÖSYS’de uygulanmaya koymuştur. Daha sonra mühendislik ve mimarlık alanındaki programlar ile öğretmenlik programları için sınırlama getirilmiştir. Veteriner Hekimliği programı için herhangi sınırlama bulunmamaktadır. 30 Mart-1 Nisan 2018 tarihlerinde yapılan IV. Türk Veteriner Hekimliği Kurultayı’nda bu konu ile ilgili olarak Veteriner Fakültelerini tercih için MF-3 puanı ve ilk 150 bin sıralaması ile sınır getirilmesi yönünde karar alınmıştır. Ancak yeni sınav değerlendirme sisteminde ise sayısal puan türü ile öğrenci alındığından dolayı Veteriner Fakültelerini tercih için bu sınırlamanın ilk 100 bin sıralaması ile sınırlanmasının daha uygun olacağına;
“Tek Sağlık Konsepti (One Health Concept)”
Tek sağlık ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklara odaklanan, insan, hayvan ve çevre ilişkileri bağlamında toplum sağlığına hizmet eden bir yaklaşım olmasının yanı sıra, zoonotik hastalıklara yönelik multidisipliner veya disiplinler arası yaklaşımları destekleyen bir kavramdır. Tek sağlık konsepti, hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve halk sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıkların kontrolünde Veteriner Hekimleri, Tıp doktorlarını ve diğer sağlık personelinin bir arada çalışmasını gerektiren kavramdır. Bundan dolayı Konseyimiz tarafından fakültelerimiz ile Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakülteleri ve Eczacılık Fakülteleri arasında Avrupa’da olduğu gibi Avrupa Birliği normları içerisinde daha yakın iş birliğine gidilmesine, ortak çalışmalar hazırlanmasına ve ortak ders müfredatlarının konulmasının uygun olacağına; Özellikle Halk sağlığı komisyonlarında Veteriner Hekimlerin yer alması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı içerisinde Veteriner Hekimlerin de olduğu Tek Sağlık Birimlerinin oluşturulması ve “Veteriner Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı” kurulmasının uygun olacağına;
“Koruyucu Hekimlik”
Gelişmiş ülkelerde sağlık harcamalarının büyük bir kısmının koruyucu hekimliğe yönelik olduğu ve bunun öncelikli olarak insanın sağlıklı beslenmesi, sağlıklı yaşaması ve hastalanmaması hedef alınarak gerçekleştirildiği görülmektedir. Sağlık sektörüne ülkemizde yapılan ciddi miktardaki yatırımların çok masraflı olduğu ve ülkemizin kaynaklarının büyük bir kısmının sağlık giderlerinde tüketildiği görülmektedir. Bunun yerine koruyucu hekimliğe daha az masrafla, sağlıklı beslenme ile sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi hedeflenmelidir. Böylece hem ülkemizin sağlık sektöründeki harcamaların azalmasına hem de sağlıklı nesillere kavuşulacaktır. Veteriner Hekimlik bu açıdan ülkemizde koruyucu hekimlik görevini üstlenmiş ciddi bir meslektir. Bu mesleğin güçlendirilmesi gelişmiş ülkelerdeki gibi ülkemize ciddi katkılar sağlayacaktır.
“Antraks (Şarbon) Hastalığı ile ilgili değerlendirmeler”
Son günlerde, Ankara ve İstanbul’da yaşanan Antraks (Şarbon) hastalığı ile ilgili olaylar; başta Tarım ve Orman Bakanlığı’nda olmak üzere Veteriner Hekimliği hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu ve bu noktadaki yetersizlikleri açıkça ortaya çıkarmıştır. Veteriner hekimliği hizmetleri, zoonoz (hayvandan insana bulaşabilen) hastalıklar nedeniyle hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı açısından önemlidir. Dolayısıyla bu mücadeleyi sağlayacak meslek grubunun son derece güçlü ve yetkin hale getirilmesi öncelikle önemlidir. Tüm Dünya ülkelerinde bağımsız bir veteriner otorite tarafından yürütülmektedir. 200’den fazla zoonoz hastalık bulunmaktadır. Bugün şarbon, yarın kuduz veya tüberküloz gibi başka bir zoonoz tehdidi ile karşılaşabiliriz. Bunun yanında şap gibi birçok salgın hayvan hastalığı da hayvancılık sektöründe önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
“Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner Hizmetleri Güçlendirilmesi”
Tarım ve Orman Bakanlığı 3 yıldır veteriner hekim alımı yapmamaktadır bu kadar fakülteden mezun olan genç veteriner hekimlerin hayvan hastalıkları mücadele ordusuna katılması ülke hayvan sağlığı ve gıda güvenliğine önemli katkılar sağlayacaktır. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde merkez ve taşrada AB normlarında bir veteriner hizmetleri teşkilatının kurulması öncelikli bir konu olduğu, bu teşkilatın, sağlık ile alakalı bir meslek olan Veteriner Hekimliğin ihtiyacı olan teknik donanım, yeterli bütçe ve uzman personelle desteklenmesinin uygun olacağına.
“Yıpranma Payı ve Emekli Maaşının İyileştirilmesi”
Sağlık personellerine yakın zamanda verilen yıpranma payı ve emekli maaşının iyileştirilmesi gibi özlük haklarında dışlanan Veteriner Hekimlerin ve yardımcı sağlık personelinin moral ve motivasyonlarını yükseltmek için yasal düzenlemeler gecikmeden yapılması hayati derecede önemlidir. Unutulmaması gerekir ki; sağlıklı hayvan sağlıklı gıdayı, sağlıklı gıda da sağlıklı toplumları oluşturacaktır. Bu zincirin en önemli halkası Veteriner Hekimler ve güçlü bir Veteriner Hekimliği teşkilatıdır. İvedilikle bu teşkilatın oluşturulması ve yetkili kılınması halk sağlığı ve gıda güvenliğinin teminatı olacaktır. Kamuda ve serbest olarak çalışan veteriner hekimler, ülkemiz hayvan sağlığını, halk sağlığını korumak ve hayvansal üretimi artırmak için gece gündüz demeden özveriyle çalışmaya devam edeceklerdir. Ülkemizdeki yeniden yapılanma sistemi içerisinde yukarıdaki hususların dikkate alınması temennisiyle kamuoyuna saygı ile arz olunur.
Kaynak: İHA
Bildiride şu başlıklara yer verildi;
Yeni Veteriner Fakültelerinin açılması ve eğitim-öğretime başlaması ile ilgili karar veteriner hekimliği mesleği; hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği, halk sağlığı ve gıda güvenliği gibi insanlığın bekasını ilgilendiren konularda çok önemli sorumlulukları taşımaktadır. Böylesine önemli hizmet veren veteriner hekimlerin gerek teorik gerekse de pratik bilgi donanımına sahip olmaları için öğretim kadrosu, laboratuvar altyapısı ve hayvan hastanesinin yeterli olduğu veteriner fakültelerinde eğitim-öğretime başlamaları hayati önem arz etmektedir. Veteriner fakültelerinin kurulumunun çok masraflı ve pahalıya mal olduğu bilinmektedir. Veteriner fakültelerinin sayısından ziyade niteliğinin artırılması ile daha nitelikli veteriner hekimlerin yetişmesi sağlanacaktır. Aynı zamanda ilerleyen yıllarda veteriner hekim istihdamında oluşacak sıkıntıların önüne geçilecektir. Bugün ülkemizde Avrupa’daki veteriner fakültelerinde olan MR ve tomografi gibi görüntüleme sistemleri ile eğitim veren bir veteriner fakültesi yok gibidir. Kısıtlı imkanlarla eğitim veren veteriner fakültelerinin ne derece geri kaldığı da aşikardır. Avrupa ülkelerinden Almanya’da 5, Fransa’da 4 ve Birleşik Krallık’ta 7 veteriner fakültesi bulunurken bugün ülkemizde 32 veteriner fakültesi bulunmaktadır. Bu fakültelerin çoğunun mevcut durumları ile Avrupa koşullarında eğitim verebilmeleri imkansız olacaktır. Yeni açılan veteriner fakültelerinin eğitim-öğretime başlamasında mevcut veteriner fakültelerinden, meslek birlik ve odalarından görüş alınmamaktadır. Bundan dolayı da çoğu zaman yeterli ve gerekli öğretim üyesi sayısı tamamlanmadan, asgari koşulları sağlamış laboratuvar imkanı olmadan ve en önemlisi de eğitim-öğretim ihtiyaçlarına cevap verecek hayvan hastanesi bulunmadan eğitim-öğretime başlanmaktadır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında dekanlar konseyimiz, 2016 yılında toplanan XIII. Veteriner Fakülteleri Dekanlar Konseyinde oluşturulan Eğitim-Öğretim Komisyonunun çalışmaları sonucu belirlemiş olduğu aşağıdaki kriterleri tekrar görüşmüş ve aynen kabul etmiştir.
“Yeni Açılan Veteriner Fakültelerinde Eğitim-Öğretime Başlanabilmesi için Aranacak Kriterler"
Yeni kurulacak ve eğitime başlayacak olan veteriner fakülteleri eğitim ve öğretime başlamadan önce; a- eğitim binası (derslikler ve öğretim üyeleri için yeterli ofisler bulunmalı). b- öğrenci uygulama, laboratuvar ve donanımı, araştırma laboratuvarları ve donanımı bulunmalı. c- hayvan hastanesi (Çiftlik hayvanları, at ve pet hayvanları için ayrı muayene, operasyon ve doğum üniteleri, hospitalizasyon üniteleri, enfeksiyöz hastalıklar üniteleri ve nekropsi salonları bulunmalı). d-araştırma ve uygulama çiftliğinin olması. Yapı işlerinde EAEVE kriterlerine dikkat edilmelidir (Öğrenci başına laboratuvar alanı, öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısı, öğretim üyesi başına laboratuvar alanı, öğrenci başına eğitim alanı, öğrenci başına sosyal donatı alanı gibi). Eğitim-öğretime başlamadan önce her anabilim dalı için en az bir öğretim üyesi atanmış olmalıdır, tüm öğretim üyelerinden en az 3 tanesi profesör ve 3 tanesi de doçent olması zorunlu olmalıdır. Her anabilim dalı için en az bir araştırma görevlisi atanmış olmalıdır. Yeni eğitim-öğretime başlayacak olan veteriner fakülteleri maksimum 20 öğrenci alabilmeli ve bu sayı en az 5 yıl sabit tutulmalıdır. Yeni eğitim-öğretime başlayacak olan veteriner fakültelerinin bulunduğu üniversitelerde Sağlık Bilimleri Enstitüsü kurulmuş veya birlikte kurulacak olmalıdır. Yeni eğitim öğretime başlayacak olan veteriner fakültelerinde araştırma ve uygulama laboratuvarları, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen Özel Veteriner Teşhis ve Analiz Laboratuvarları Yönetmeliği’ne uygun inşa edilmiş olmalıdır. Hayvan hastanesi EAEVE tarafından belirlenen (temel minimum) kriterlere ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen yönetmeliğe göre ruhsat alabilmesi için uygun inşa edilmiş olmalıdır. Tüm bu gerekçelerden dolayı son yıllarda açılmış olan veteriner fakültelerinin gelişmiş bazı ülkelerde uygulandığı gibi bir an önce kapatılması ve öğrencilerinin yukarıdaki kriterlere sahip fakültelere kontenjanlarının düşürülmesi şartıyla aktarılması ayrıca yeni veteriner fakültelerinin açılmamasının uygun olacağına; veteriner fakültelerine öğrenci alımında “Başarı Sırasına Göre Sınırlama” getirilmesinin değerlendirilmesi YÖK, eğitim-öğretimin niteliğinin arttırılması kapsamında meslek icrasına yönelik bazı programlara öğrenci kabulünde "başarı sırasına göre sınırlama" uygulaması başlatmış ve ilk olarak tıp ve hukuk programlarında başarı sırası sınırları belirlemiş ve 2015 ÖSYS’de uygulanmaya koymuştur. Daha sonra mühendislik ve mimarlık alanındaki programlar ile öğretmenlik programları için sınırlama getirilmiştir. Veteriner Hekimliği programı için herhangi sınırlama bulunmamaktadır. 30 Mart-1 Nisan 2018 tarihlerinde yapılan IV. Türk Veteriner Hekimliği Kurultayı’nda bu konu ile ilgili olarak Veteriner Fakültelerini tercih için MF-3 puanı ve ilk 150 bin sıralaması ile sınır getirilmesi yönünde karar alınmıştır. Ancak yeni sınav değerlendirme sisteminde ise sayısal puan türü ile öğrenci alındığından dolayı Veteriner Fakültelerini tercih için bu sınırlamanın ilk 100 bin sıralaması ile sınırlanmasının daha uygun olacağına;
“Tek Sağlık Konsepti (One Health Concept)”
Tek sağlık ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklara odaklanan, insan, hayvan ve çevre ilişkileri bağlamında toplum sağlığına hizmet eden bir yaklaşım olmasının yanı sıra, zoonotik hastalıklara yönelik multidisipliner veya disiplinler arası yaklaşımları destekleyen bir kavramdır. Tek sağlık konsepti, hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve halk sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıkların kontrolünde Veteriner Hekimleri, Tıp doktorlarını ve diğer sağlık personelinin bir arada çalışmasını gerektiren kavramdır. Bundan dolayı Konseyimiz tarafından fakültelerimiz ile Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakülteleri ve Eczacılık Fakülteleri arasında Avrupa’da olduğu gibi Avrupa Birliği normları içerisinde daha yakın iş birliğine gidilmesine, ortak çalışmalar hazırlanmasına ve ortak ders müfredatlarının konulmasının uygun olacağına; Özellikle Halk sağlığı komisyonlarında Veteriner Hekimlerin yer alması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı içerisinde Veteriner Hekimlerin de olduğu Tek Sağlık Birimlerinin oluşturulması ve “Veteriner Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı” kurulmasının uygun olacağına;
“Koruyucu Hekimlik”
Gelişmiş ülkelerde sağlık harcamalarının büyük bir kısmının koruyucu hekimliğe yönelik olduğu ve bunun öncelikli olarak insanın sağlıklı beslenmesi, sağlıklı yaşaması ve hastalanmaması hedef alınarak gerçekleştirildiği görülmektedir. Sağlık sektörüne ülkemizde yapılan ciddi miktardaki yatırımların çok masraflı olduğu ve ülkemizin kaynaklarının büyük bir kısmının sağlık giderlerinde tüketildiği görülmektedir. Bunun yerine koruyucu hekimliğe daha az masrafla, sağlıklı beslenme ile sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi hedeflenmelidir. Böylece hem ülkemizin sağlık sektöründeki harcamaların azalmasına hem de sağlıklı nesillere kavuşulacaktır. Veteriner Hekimlik bu açıdan ülkemizde koruyucu hekimlik görevini üstlenmiş ciddi bir meslektir. Bu mesleğin güçlendirilmesi gelişmiş ülkelerdeki gibi ülkemize ciddi katkılar sağlayacaktır.
“Antraks (Şarbon) Hastalığı ile ilgili değerlendirmeler”
Son günlerde, Ankara ve İstanbul’da yaşanan Antraks (Şarbon) hastalığı ile ilgili olaylar; başta Tarım ve Orman Bakanlığı’nda olmak üzere Veteriner Hekimliği hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu ve bu noktadaki yetersizlikleri açıkça ortaya çıkarmıştır. Veteriner hekimliği hizmetleri, zoonoz (hayvandan insana bulaşabilen) hastalıklar nedeniyle hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı açısından önemlidir. Dolayısıyla bu mücadeleyi sağlayacak meslek grubunun son derece güçlü ve yetkin hale getirilmesi öncelikle önemlidir. Tüm Dünya ülkelerinde bağımsız bir veteriner otorite tarafından yürütülmektedir. 200’den fazla zoonoz hastalık bulunmaktadır. Bugün şarbon, yarın kuduz veya tüberküloz gibi başka bir zoonoz tehdidi ile karşılaşabiliriz. Bunun yanında şap gibi birçok salgın hayvan hastalığı da hayvancılık sektöründe önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
“Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner Hizmetleri Güçlendirilmesi”
Tarım ve Orman Bakanlığı 3 yıldır veteriner hekim alımı yapmamaktadır bu kadar fakülteden mezun olan genç veteriner hekimlerin hayvan hastalıkları mücadele ordusuna katılması ülke hayvan sağlığı ve gıda güvenliğine önemli katkılar sağlayacaktır. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde merkez ve taşrada AB normlarında bir veteriner hizmetleri teşkilatının kurulması öncelikli bir konu olduğu, bu teşkilatın, sağlık ile alakalı bir meslek olan Veteriner Hekimliğin ihtiyacı olan teknik donanım, yeterli bütçe ve uzman personelle desteklenmesinin uygun olacağına.
“Yıpranma Payı ve Emekli Maaşının İyileştirilmesi”
Sağlık personellerine yakın zamanda verilen yıpranma payı ve emekli maaşının iyileştirilmesi gibi özlük haklarında dışlanan Veteriner Hekimlerin ve yardımcı sağlık personelinin moral ve motivasyonlarını yükseltmek için yasal düzenlemeler gecikmeden yapılması hayati derecede önemlidir. Unutulmaması gerekir ki; sağlıklı hayvan sağlıklı gıdayı, sağlıklı gıda da sağlıklı toplumları oluşturacaktır. Bu zincirin en önemli halkası Veteriner Hekimler ve güçlü bir Veteriner Hekimliği teşkilatıdır. İvedilikle bu teşkilatın oluşturulması ve yetkili kılınması halk sağlığı ve gıda güvenliğinin teminatı olacaktır. Kamuda ve serbest olarak çalışan veteriner hekimler, ülkemiz hayvan sağlığını, halk sağlığını korumak ve hayvansal üretimi artırmak için gece gündüz demeden özveriyle çalışmaya devam edeceklerdir. Ülkemizdeki yeniden yapılanma sistemi içerisinde yukarıdaki hususların dikkate alınması temennisiyle kamuoyuna saygı ile arz olunur.