Adli Tıp Kurumu'ndan 'Bir Cümleyle 19 Yıllık Fark' Haberine Yalanlama
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, bir gazetede "Bir cümleyle 19 yıllık fark" manşetiyle yayınlanan haberde iddia edilenin aksine Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş raporlarda aynı tanı konularak aynı sonuçlara mütalaa verildiğini, farklı tarihlerdeki raporlarda birbiriyle çelişen herhangi bir hususun mevcut olmadığını ve söz konusu haberin gerçekleri görmezden gelerek kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu bildirdi.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığından bugün bir gazetede "Bir cümleyle 19 yıllık fark" manşetiyle yayınlanan ve gerçekleri yansıtmayan haberle ilgili yapılan açıklamada, "Haberde yer alan "aynı Adli Tıp Kurulunun verdiği iki farklı rapor" ifadesi kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır. Mağdur B.A hakkında farklı tarihlerde meydana gelen farklı iki olayla ilgili olarak Edirne 1.Ağır Ceza Mahkemesi ile Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin talepleri doğrultusunda Mahkemelerin sorularına yönelik olarak 6.Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından 2 mütalaa düzenlenmiş olup, ayrıca Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin bir kez de Genel Kurul tarafından değerlendirilmesi istenmesi üzerine Adli Tıp Genel Kurulu tarafından da 1 mütalaa düzenlenmiştir. Edirne 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22 Nisan 2015 tarihli raporda; "Mağdurda hafif ile orta derece sınırında zeka geriliği saptandığı, bu zeka geriliği nedeniyle mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği, ancak, yakın çevresinde yaşayanlarca ve kendisini tanıyanlarca anlaşılabileceği" ifadeleri yer almıştır" denildi.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
"Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27 Ocak 2016 tarihli raporda; "Mağdurda hafif ile orta derece sınırında zeka geriliği saptandığı, bu zeka geriliği nedeniyle mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına mani olacak mahiyet ve derecede olduğu, mağduru bulunduğu olaya ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği, ancak, yakınlarınca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği" ifadelerine yer verilmiştir. Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen 26 Mayıs 2016 tarihli raporda; "Mağdurun bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına ve kendisini ruhsal bakımdan savunmasına engel teşkil edecek mahiyet ve derecede olan Hafif ile Orta Derecede Zeka Geriliği denilen akıl zayıflığı tespit edildiği, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği, ancak, yakınlarınca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği" ifadeleri kullanılmıştır. Sonuç olarak, ilgili haberde iddia edilenin aksine Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş raporlarda aynı tanı konularak aynı sonuçlara mütalaa verilmiş olup, farklı tarihlerdeki raporlarda birbiriyle çelişen herhangi bir husus mevcut değildir. Ceza tayini mahkemelerin takdirinde olup, söz konusu haberin gerçekleri görmezden gelerek kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir haber olduğu anlaşılmaktadır."
Kaynak: İHA
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
"Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27 Ocak 2016 tarihli raporda; "Mağdurda hafif ile orta derece sınırında zeka geriliği saptandığı, bu zeka geriliği nedeniyle mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağı ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına mani olacak mahiyet ve derecede olduğu, mağduru bulunduğu olaya ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği, ancak, yakınlarınca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği" ifadelerine yer verilmiştir. Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen 26 Mayıs 2016 tarihli raporda; "Mağdurun bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına ve kendisini ruhsal bakımdan savunmasına engel teşkil edecek mahiyet ve derecede olan Hafif ile Orta Derecede Zeka Geriliği denilen akıl zayıflığı tespit edildiği, kendisinde mevcut olan zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği, ancak, yakınlarınca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği" ifadeleri kullanılmıştır. Sonuç olarak, ilgili haberde iddia edilenin aksine Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş raporlarda aynı tanı konularak aynı sonuçlara mütalaa verilmiş olup, farklı tarihlerdeki raporlarda birbiriyle çelişen herhangi bir husus mevcut değildir. Ceza tayini mahkemelerin takdirinde olup, söz konusu haberin gerçekleri görmezden gelerek kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir haber olduğu anlaşılmaktadır."