'Batılı Ülkelerin PYD'ye Temin Ettiği Silahlar PKK'ya Aktarılıyor'
SETA Dış Politika Araştırmacısı Acun: 'ABD ve diğer bazı batılı ülkeler tarafından YPG'ye temin edilen başta tanksavar ve roketatar olmak üzere diğer ağır silahlarla taktiksel teçhizatları ve mini insansız hava araçlarının doğrudan PKK'ya aktarıldığına yönelik deliller mevcut' 'Örgütün özellikle hendek kalkışması sırasında yoğun bir şekilde ilgili silah ve mühimmatı kullanması söz konusu olmuştur. Yine gerçekleştirdikleri diğer terör olaylarında da YPG'den nakledilen silahların kullanıldığına dair deliller ve istihbarat bilgileri vardır' 'Örgüt, Kamışlı kent merkezini Suriye rejimiyle birlikte yönetmektedir. (Kamışlı) Rejim ve PKK arasındaki ilişki açısından önemli bir yer konumundadır'
EŞBER AYAYDIN - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, terör örgütleri PKK ile PYD arasında hiçbir ayrımın olmadığını belirterek, 'ABD ve diğer bazı batılı ülkeler tarafından YPG'ye temin edilen başta tanksavar ve roketatar olmak üzere diğer ağır silahlarla taktiksel teçhizatları ve mini insansız hava araçlarının doğrudan PKK'ya aktarıldığına yönelik deliller mevcut.' dedi.
Acun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD-YPG'nin, 2014 yılının ortalarından itibaren DEAŞ ile mücadele görüntüsü altında başta ABD ve diğer batılı ülkeler olmak üzere Esed rejimi ile askeri angajmanlar kurduğunu belirtti.
ABD'nin, PYD'ye 2014'ten itibaren doğrudan silah ve cephane yardımında bulunduğunu savunan Acun, şöyle devam etti:
'ABD'li özel kuvvet askerleri tarafından bu silahlara yönelik doğrudan eğitim desteği de verilmektedir. YPG, ABD tarafından tüm unsurlarıyla bir eğit-donat sürecinden geçirilmektedir. ABD ve diğer bazı batılı ülkeler tarafından PYD'ye temin edilen başta tanksavar ve roketatar olmak üzere diğer ağır silahlarla taktiksel teçhizatları ve mini insansız hava araçlarının doğrudan PKK'ya aktarıldığına yönelik deliller mevcut. Örgütün özellikle hendek kalkışması sırasında yoğun bir şekilde ilgili silah ve mühimmatı kullanmıştır. Yine diğer terör olaylarında da PYD'den nakledilen silahların kullanıldığına dair deliller ve istihbarat bilgileri vardır. Dolayısıyla terör örgütü PYD, söz konusu Batılı ülkelerden aldığı silah ve mühimmatları PKK'nın Türkiye'de kullanmasını sağlamaktadır.'
Acun, Türkiye ve Irak'taki PKK'lı teröristlerin Suriye'ye geçtikten sonra kendilerini YPG'li olarak telaffuz ettiklerine dikkati çekti.
PYD ve PKK arasında hiçbir ayrımın olmadığına dikkati çeken Acun, Suriye tarafındaki silah ve mühimmat aktarımına ilişkin, 'Söz konusu silah ve mühimmat aktarımı Türkiye-Suriye sınır hattında ağırlıklı olmak üzere, Şırnak/Cizre-Suriye sınır bölgesi, Amude/Kamışlı-Mardin/Nusaybin kırsalı, Ayn el-Arap-Suruç ve Afrin-Amanos dağları bölgesinde gerçekleştirilmektedir. Bu bölgelerden militan geçişleri de yapılmaktadır.' dedi.
Can Acun, terör örgütünün Irak ve Suriye'de kontrolünü sağladığı ve kendisi için güvenli gördüğü bölgelerde el yapımı patlayıcı ve ilkel düzeyde mühimmat yaptığını bildirdi.
PYD'nin, Irak ve Suriye'de yaşanan kaostan yararlandığını vurgulayan Acun, 'Örgüt, silah pazarlarından silah temin edebiliyor. Bunun yanında Irak Ordusu, Şii milisler, KYB Peşmergeleri ve Esed rejiminden de silah temini yapabilmektedir. ABD ise YPG'ye kendi üretimi silah ve mühimmattan ziyade ikinci ülkelerden genelde Rus menşeli silah temini yapmayı tercih etmektedir.' ifadesini kullandı.
ABD'nin, terör örgütü YPG'ye silah transferi için Haseki'nin Rimela bölgesinde inşa ettiği havaalanını kullandığını aktaran Acun, bu bölgeye konuşlanan ABD'nin özel kuvvetlerinin silahların PYD'ye tesliminden de sorumlu olduğunu belirtti.
Söz konusu silahların YPG'nin kontrolünde olan ve ihtiyaç duyduğu tüm bölgelere nakledilebildiğine değinen Acun, ABD özel kuvvetlerinin ise Tel Abyad, Ayn el-Arap (Kobani), Tişrin Barajı'nda lojistik üstlere sahip olduğunun bilindiğini dile getirdi.
Acun, ABD'nin, Ayn el-Arap'ın 35 kilometre kadar güneyinde yeni havaalanı inşa ettiğine yönelik de uydu görüntülerinin olduğunu hatırlattı.
- 'Örgüt Kamışlı kent merkezini Suriye rejimiyle birlikte yönetmekte'
Can Acun, terör örgütünün kurduğu sözde Cezire kantonunda yer alan Kamışlı'nın PKK'nın Suriye örgütlenmesi PYD ve onun askeri yapılanması YPG için 'başkent' konumunda olduğunu ifade etti.
Terör örgütünün kendi içerisinde kurduğu bir nevi polis teşkilatının ve özel kuvvetlerinin merkezinin burada olduğunu belirten Acun, 'İdari yapılar, sözde bakanlıklar, yerel yönetim merkezi de burasıdır. İlan ettikleri federasyonun da başkentidir.' dedi.
Acun, PKK'nın bazı sözde üst düzey yöneticilerinin örgütü Kamışlı'dan yönettiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Acun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD-YPG'nin, 2014 yılının ortalarından itibaren DEAŞ ile mücadele görüntüsü altında başta ABD ve diğer batılı ülkeler olmak üzere Esed rejimi ile askeri angajmanlar kurduğunu belirtti.
ABD'nin, PYD'ye 2014'ten itibaren doğrudan silah ve cephane yardımında bulunduğunu savunan Acun, şöyle devam etti:
'ABD'li özel kuvvet askerleri tarafından bu silahlara yönelik doğrudan eğitim desteği de verilmektedir. YPG, ABD tarafından tüm unsurlarıyla bir eğit-donat sürecinden geçirilmektedir. ABD ve diğer bazı batılı ülkeler tarafından PYD'ye temin edilen başta tanksavar ve roketatar olmak üzere diğer ağır silahlarla taktiksel teçhizatları ve mini insansız hava araçlarının doğrudan PKK'ya aktarıldığına yönelik deliller mevcut. Örgütün özellikle hendek kalkışması sırasında yoğun bir şekilde ilgili silah ve mühimmatı kullanmıştır. Yine diğer terör olaylarında da PYD'den nakledilen silahların kullanıldığına dair deliller ve istihbarat bilgileri vardır. Dolayısıyla terör örgütü PYD, söz konusu Batılı ülkelerden aldığı silah ve mühimmatları PKK'nın Türkiye'de kullanmasını sağlamaktadır.'
Acun, Türkiye ve Irak'taki PKK'lı teröristlerin Suriye'ye geçtikten sonra kendilerini YPG'li olarak telaffuz ettiklerine dikkati çekti.
PYD ve PKK arasında hiçbir ayrımın olmadığına dikkati çeken Acun, Suriye tarafındaki silah ve mühimmat aktarımına ilişkin, 'Söz konusu silah ve mühimmat aktarımı Türkiye-Suriye sınır hattında ağırlıklı olmak üzere, Şırnak/Cizre-Suriye sınır bölgesi, Amude/Kamışlı-Mardin/Nusaybin kırsalı, Ayn el-Arap-Suruç ve Afrin-Amanos dağları bölgesinde gerçekleştirilmektedir. Bu bölgelerden militan geçişleri de yapılmaktadır.' dedi.
Can Acun, terör örgütünün Irak ve Suriye'de kontrolünü sağladığı ve kendisi için güvenli gördüğü bölgelerde el yapımı patlayıcı ve ilkel düzeyde mühimmat yaptığını bildirdi.
PYD'nin, Irak ve Suriye'de yaşanan kaostan yararlandığını vurgulayan Acun, 'Örgüt, silah pazarlarından silah temin edebiliyor. Bunun yanında Irak Ordusu, Şii milisler, KYB Peşmergeleri ve Esed rejiminden de silah temini yapabilmektedir. ABD ise YPG'ye kendi üretimi silah ve mühimmattan ziyade ikinci ülkelerden genelde Rus menşeli silah temini yapmayı tercih etmektedir.' ifadesini kullandı.
ABD'nin, terör örgütü YPG'ye silah transferi için Haseki'nin Rimela bölgesinde inşa ettiği havaalanını kullandığını aktaran Acun, bu bölgeye konuşlanan ABD'nin özel kuvvetlerinin silahların PYD'ye tesliminden de sorumlu olduğunu belirtti.
Söz konusu silahların YPG'nin kontrolünde olan ve ihtiyaç duyduğu tüm bölgelere nakledilebildiğine değinen Acun, ABD özel kuvvetlerinin ise Tel Abyad, Ayn el-Arap (Kobani), Tişrin Barajı'nda lojistik üstlere sahip olduğunun bilindiğini dile getirdi.
Acun, ABD'nin, Ayn el-Arap'ın 35 kilometre kadar güneyinde yeni havaalanı inşa ettiğine yönelik de uydu görüntülerinin olduğunu hatırlattı.
- 'Örgüt Kamışlı kent merkezini Suriye rejimiyle birlikte yönetmekte'
Can Acun, terör örgütünün kurduğu sözde Cezire kantonunda yer alan Kamışlı'nın PKK'nın Suriye örgütlenmesi PYD ve onun askeri yapılanması YPG için 'başkent' konumunda olduğunu ifade etti.
Terör örgütünün kendi içerisinde kurduğu bir nevi polis teşkilatının ve özel kuvvetlerinin merkezinin burada olduğunu belirten Acun, 'İdari yapılar, sözde bakanlıklar, yerel yönetim merkezi de burasıdır. İlan ettikleri federasyonun da başkentidir.' dedi.
Acun, PKK'nın bazı sözde üst düzey yöneticilerinin örgütü Kamışlı'dan yönettiğini kaydetti.