Akademisyenlere Eleştiri

Eğitim Bir Sen Eskişehir 2 Nolu Şube Başkanı Abdurrahman Yıldırım, Güneydoğu bölgesinde meydana gelen olayla ilgili hazırlanan bildiriye imza atan akademisyeni eleştirdi.

Akademisyenlere Eleştiri
Abdurrahman Yıldırım, eleştirisinde; 1128 akademisyenin unvanlarını terörün emrine bildiri ile verdiklerini itiraf ettiklerini iddia etti. Yıldırım, Çözüm Süreci ile birlikte oluşan huzuru hendeklere gömmeye karar verenlerin, bu kararın icrasında sorumluluk alanların, bir şekilde kendilerini ifşa ederek kirli tezgahların sahiplerinin personel sistemine dahil olma heyecanlarını deklare ettiklerini belirterek, "Bunun en son örneği, imzalarını terör tüccarlarının malı haline getiren sözde 1128 akademisyenin, akademik unvanlarını terörün emrine verdiklerini itiraf ettikleri bildiridir. Bu bildiri, 28 Şubat ve benzeri süreçlerde ’Ordu göreve’ pankartlarının altına konuşlanan akademisyen görünümlü vesayet aklı, bugün de insan, insan hakları ve insan onuru kavramlarıyla makyajlanmış bir bildirinin altında ’İhanet paktı’ olarak arz-ı endam etmeye çalışıyor. Görmediği yeri hayal ederek manzara resmi çizenlere sanatçı, gitmediği yerin ahvalini vehimleriyle anlatana ise, ya tezgahçı ya da yalancı denir. Kendi kalemlerinden çıkmışsa ihanetin, başka bir kalemin altından çıkmışsa kalem sahiplerine esaretin belgesi hükmündeki bildirinin altındaki imzaların sahipleri, ’Devletin suçuna ortak olmayacağız’ gibi iddialı cümlelerle, terör örgütünü aklama telaşını gizlemeye çalışıyorlar" ifadelerine yer verdi.

"’HENDEKLERİ KAPATIN’ DAVETİ YAPAMAYANLARI, ÇENELERİNİ KAPATMAYA DAVET EDİYORUZ"

1128 akademisyenin, kamu düzeninin tesisine katkı sunmak yerine; çocuktan kadına, gençten yaşlıya büyük bir insan kitlesini mağdur eden terör eylemine, hendek terörüne, terör iklimine ’Akademik katık olmak’ tercihlerini ortaya koyduklarına vurgu yapan Yıldırım, "PKK’nın dün ve bugün gerçekleştirdiği, yarın da gerçekleştirmeye tevessül edeceği kirli eylemleri, terör faaliyetlerini perdelemek için canhıraş çaba sarf ediyorlar. Altında imzaları bulunan cümlelerle ’Hendek terörüne izin verin yoksa uluslararası kurumları harekete geçiririz’ tehdidi savuran bu zevatın iftira ve ithamlarla bezediği bildiri, imzası bulunanların terör taşeronlarının amelesi olduklarını tescilleyen toplu işe giriş bildirgesidir. Terör örgütünü ve destekçisi siyasi uzantılara terörü terk etme çağrısında bulunamayan bu zevat, akademik dünyayı terk etme tercihini ciddi ciddi düşünmelidir. Çocukların eğitimsiz kalmasına, hastaların tedaviden yoksunluğuna, insanların huzursuz olmasına neden olan hendekleri kazanlara ve hendek siyaseti yapanlara ’Hendekleri kapatın’ daveti yapamayanları çenelerini kapatmaya davet ediyoruz" diye belirtti.

"CUMHURİYET SAVCILARI GEREĞİNİ YAPMALIDIR"

Abdurrahman Yıldırım, eleştirisine şu şekilde devam etti;

"Terör örgütüne ’Silah bırakın, silahları teslim edin’ deme cesaretini gösteremeyenlerin, terör baronlarının ve taşeronlarının esaretinde olduklarını itiraf edenleri, üniversitelerdeki gençlerimizin yakasını bırakmaya, kadrolarını ve unvanlarını millet için, birlik için, beraberlik, kardeşlik ve eşit yurttaşlık için ter akıtacak insanlara teslim etmeye çağırıyoruz. Bu ülkenin vesayetten kurtulmasına, demokrasiyle buluşmasına, ötekileştirme aparatlarını çöpe atmasına, özgürleşmesine, normalleşmesine ve sivilleşmesine katkı sunan, paydaş olan, birçok alanda öncülük eden Eğitim-Bir-Sen olarak, bu ihanet bildirisinin, esaret bildirgesinin altında imzası bulunanlara bir hatırlatma yapıyor ve uyarıyoruz. ’Ordu göreve’ pankartlarını geri dönüşümü imkansız atıklar arasına gönderen millet, ’Hendek terörünü destekle’ çağrılı bildirinizi de aynı yere gönderecektir. PKK ile aynı çizgide buluşan sözde aydın, özde ihanet mahfillerinin amelesi imza sahiplerine diyoruz ki; Bu coğrafyada hiç bir ihanet cezasız kalmamıştır. YÖK, kamuoyunu teskin edecek adımları atmalıdır. Cumhuriyet savcıları gereğini yapmalıdır."
Kaynak: İHA