Bem-Bir-Sen Açıklaması 'Zabıta Çalışanları Sokakların İnsafına Bırakılamaz'
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) Genel Başkanı Mürsel Turbay, zabıta çalışanlarına karşı İstanbul, Bursa ve Adana başta olmak üzere birçok yerde artan şiddet olaylarına tepki gösterdi.
Zabıta çalışanlarına yapılan saldırıları kınayan Turbay, "Yaşanan bu son saldırılar bile zabıta memurlarının tehlikeye ne kadar açık olduklarını âdete onaylar niteliktedir” diyerek şunları söyledi:
“Zabıta çalışanları 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun belirlediği süre ve zamana bağlı çalışmamakta, günün her saatinde yerel yönetimlerde kolluk kuvveti olarak görev yapmaktadır. Halkın sağlığından, güvenliğinden ve esenliğinden sorumludur. Her gün en az 200 kanunu takip etmek zorundadır. Kaçak gıda maddelerinden, kaçak yapılaşmadan işportacısına kadar halkın sağlığını ve güvenliğini ilgilendiren bütün konularda riskli görevler yapmaktadır. Almış olduğu sorumluluk gereği görevini yerine getirirken hakaret, darp, yaralanma uğrayan zabıtalar, zaman zaman da görevi başında bu sorumluluğunu canıyla ödemektedir. Artık yaşanan bu olaylar dur deme vakti gelmiştir. Zabıta çalışanlarının koruma güvencesine ivedilikle kavuşturulmalıdır.
Zabıta çalışanları diğer kamu çalışanlarından farklı olarak uzun süreli olarak, gece gündüz demeden görev yapmakta, buna karşılık gerçek emeklerinin çok altında maaş almaktadırlar. Zabıta memurlarımız savunmasız ve korunmasız bir şekilde sokakların insafına terk edilmektedir. Hükümeti bu konuda acil göreve davet ediyoruz. Zabıta sokakların insafına bırakılamaz. Zabıtaya kendini savunma ve korunma hakkının verilmesi şarttır. Zabıta memurlarının riskli bir memur grubu içinde yer alarak zor şartlarda görev yapmakta ve her an ölümle burun buruna görev almaktadır."
Bu son olayların canı pahasına mücadele eden zabıta çalışanları kendilerini savunacak herhangi bir araç olmadığını bir kez daha gösterdiğini söyleyen Turbay şöyle devam etti:
"Telsizlerinden başka hiçbir teknik donanımı olmayan zabıtalar, görevleri sırasında her türlü delici, kesici hatta ateşli silah taşıyan seyyar satıcılara karşı tek başına kalmaktadır. 2016-2017 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin yapıldığı bugünlerde sosyal ve ekonomik düzenlemelerin yanında yasal düzenlemelerin de acilen yapılmalıdır. Tüm kanun yapıcı kurumların ve mülki amirlerin yetkilerini kullanarak belediyelerin bu konuda alacağı tedbirleri desteklemelerini şiddetle talep ediyoruz. Zabıta personellerine yıpranma hakkı tanınmalı, fiili hizmet zammından faydalanılması sağlanmalıdır. Zabıtaların etkin ve daha verimli çalışabilmesi için zabıtaların özlük ve ekonomik sorunları acilen çözüme kavuşturulmalı. Zabıta kadro dereceleri eşit ve adil hale getirilmeli. Norm kadro uygulamasında gerekli değişiklik yapılarak zabıta memurlarının da yaşanan kademe-derece ilerlemesinin önündeki sınırlamalar mutlaka kaldırılmalıdır. Yaşanan bu menfur saldırıları şiddet ve nefretle kınıyor, yaralı zabıt kardeşlerimize acil şifalar dilerim. Bugüne kadar görevi başında hayatını kaybetmiş başta zabıta memurlarımız olmak üzere bütün şehidlerimizi rahmet anıyorum.”
Kaynak: İHA
“Zabıta çalışanları 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun belirlediği süre ve zamana bağlı çalışmamakta, günün her saatinde yerel yönetimlerde kolluk kuvveti olarak görev yapmaktadır. Halkın sağlığından, güvenliğinden ve esenliğinden sorumludur. Her gün en az 200 kanunu takip etmek zorundadır. Kaçak gıda maddelerinden, kaçak yapılaşmadan işportacısına kadar halkın sağlığını ve güvenliğini ilgilendiren bütün konularda riskli görevler yapmaktadır. Almış olduğu sorumluluk gereği görevini yerine getirirken hakaret, darp, yaralanma uğrayan zabıtalar, zaman zaman da görevi başında bu sorumluluğunu canıyla ödemektedir. Artık yaşanan bu olaylar dur deme vakti gelmiştir. Zabıta çalışanlarının koruma güvencesine ivedilikle kavuşturulmalıdır.
Zabıta çalışanları diğer kamu çalışanlarından farklı olarak uzun süreli olarak, gece gündüz demeden görev yapmakta, buna karşılık gerçek emeklerinin çok altında maaş almaktadırlar. Zabıta memurlarımız savunmasız ve korunmasız bir şekilde sokakların insafına terk edilmektedir. Hükümeti bu konuda acil göreve davet ediyoruz. Zabıta sokakların insafına bırakılamaz. Zabıtaya kendini savunma ve korunma hakkının verilmesi şarttır. Zabıta memurlarının riskli bir memur grubu içinde yer alarak zor şartlarda görev yapmakta ve her an ölümle burun buruna görev almaktadır."
Bu son olayların canı pahasına mücadele eden zabıta çalışanları kendilerini savunacak herhangi bir araç olmadığını bir kez daha gösterdiğini söyleyen Turbay şöyle devam etti:
"Telsizlerinden başka hiçbir teknik donanımı olmayan zabıtalar, görevleri sırasında her türlü delici, kesici hatta ateşli silah taşıyan seyyar satıcılara karşı tek başına kalmaktadır. 2016-2017 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin yapıldığı bugünlerde sosyal ve ekonomik düzenlemelerin yanında yasal düzenlemelerin de acilen yapılmalıdır. Tüm kanun yapıcı kurumların ve mülki amirlerin yetkilerini kullanarak belediyelerin bu konuda alacağı tedbirleri desteklemelerini şiddetle talep ediyoruz. Zabıta personellerine yıpranma hakkı tanınmalı, fiili hizmet zammından faydalanılması sağlanmalıdır. Zabıtaların etkin ve daha verimli çalışabilmesi için zabıtaların özlük ve ekonomik sorunları acilen çözüme kavuşturulmalı. Zabıta kadro dereceleri eşit ve adil hale getirilmeli. Norm kadro uygulamasında gerekli değişiklik yapılarak zabıta memurlarının da yaşanan kademe-derece ilerlemesinin önündeki sınırlamalar mutlaka kaldırılmalıdır. Yaşanan bu menfur saldırıları şiddet ve nefretle kınıyor, yaralı zabıt kardeşlerimize acil şifalar dilerim. Bugüne kadar görevi başında hayatını kaybetmiş başta zabıta memurlarımız olmak üzere bütün şehidlerimizi rahmet anıyorum.”