ATB Ve BAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Çandır Açıklaması 'Enflasyon Katılığını Koruyor'
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, enflasyonun katılığını koruduğunu belirterek, Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi bakımdan çok önemli bir dönemeçte olduğunu söyledi.
ATB ve BAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Eylül ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi bakımdan çok önemli bir dönemeçte olduğunu belirten Çandır, "Siyasi ve terör olaylarının da tetiklediği belirsizlik ortamı ekonomik aktörleri endişelendirmekte ve bu da hem yatırım hem de tüketim kararlarında ertelemelere neden olmakta. Bizler inanıyoruz ki birlik ve beraberliğin pekiştirildiği, tüketicilerin satın alma güçlerinin erimediği, üreticilerin de emeklerinin karşılığının alabildiği bir ortamda, ülkemizin potansiyel büyüme hızını yakalayamaması mümkün değil. Bu nedenle bir an evvel ekonomideki gri renk ortadan kaldırılmalı ve ortam netleşmeli. Aksi halde bu sene ihracatta, büyümede, işsizlikte yaşadığımız olumsuz hava gelecek yılda sürecektir ki bu da orta gelir tuzağında olan ve buna karşın gelişmiş ülke sınıfına atlamayı hedefleyen ülkemiz açısından ağır kayıplarla sonuçlanacaktır" dedi.
"DOLARDAKİ ARTIŞIN TÜKETİCİYE YANSIMASI KAÇINILMAZ"
TÜİK’in açıkladığı veriler ışığında geçtiğimiz ay tüketici fiyat endeksinin aylık bazda 0,89 artışla son aylarda olduğu gibi yine yüksek bir seviyeyi gördüğüne dikkat çeken Çandır, yurtiçi üretici fiyat endeksinde ise yüzde 1,53 artış gerçekleştiğini belirtti.
Çandır, şu değerlendirmede bulundu:
"Aylık bazdaki bu fiyat değişmelerinin yanında yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 7,95, ÜFE’de ise yüzde 6,92 şeklinde gerçekleşti. Tüketicilerin satın alma gücünü etkileyen TÜFE’deki değişmeye bakıldığında, söz konusu artışın bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,21 ve 12 aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,80 olduğu görüldü.
Son dönemlerde sıkça karşılaşıldığı üzere özellikle aylık ÜFE artışının TÜFE artışının üzerinde olması ise fiyat artışlarının maliyet yönlü olduğu ve bunun da ileriki dönemlerde tüketicilere yansıtılmasının kaçınılmaz olacağı da açıktır. Türk Lirası’nın dolar ve avro karşısında sene başından bu yana yüzde 20’ler düzeyinde değer kaybetmesi ve bunun gecikmeli de olsa maliyetleri etkilemesi fiyat artışlarını zorunlu kılarken üreticiler de bu maliyet artışını mecburi olarak tüketicilere yansıttı."
İç ve dış siyasi çekişmeler ile artan terör olaylarının da ekonomiyi önü görülemez hale getirdiğine dikkat çeken Ali Çandır, "Yıl başında yüzde 5-6 düzeyine gerileyeceğini öngördüğümüz enflasyon yüzde 7-8’lerde asılı kaldı" dedi.
Çandır, bu gidişin önümüzdeki günlerin daha kötü duruma gebe olacağı algısını oluşturduğunu kaydetti.
"BATI AKDENİZ’DE ARTIŞ ÜLKE GENELİNİN ALTINDA"
Batı Akdeniz’deki fiyat artışlarını da değerlendiren Çandır, "TÜİK verilerine göre Antalya, Burdur ve Isparta’nın yer aldığı bölgemizde Eylül ayında TÜFE’deki artış bir önceki aya göre yüzde 0,88, yıllık olarak ise 7,32 şeklinde gerçekleşti. Batı Akdeniz Bölgesi fiyat artışı sıralamasında aylık bazda yeri değerlendirildiğinde ise 26 alt bölgenin içerisinde 11. en ucuz bölge oldu. Diğer bir açıdan değerlendirildiğinde Batı Akdeniz aylık bazda ülkenin 16. pahalı bölgesi olma unvanını taşımaktadır ki diğer bölgelerle karşılaştırıldığında bölgemizin pahalılık sıralaması tüketicilerimiz açısından sevindiricidir" diye konuştu.
"GIDA FİYATLARINDAKİ KATILIK SÜRÜYOR"
Çandır, Türkiye genelinde Eylül ayındaki fiyat artışları ürün bazında incelendiğinde yüzde 22,01 artışla patlıcanın, harcama grubu bazında incelendiğinde ise yüzde 1,93 artışla ulaştırma ile çeşitli mal ve hizmetler gruplarının zam şampiyonu olduğunu belirterek, ürün fiyat artışı sıralamasında sonraki sıralarda yine tarım/gıda ürünlerinden olan sivri biber ve yumurtanın geldiğini, harcama grubunda bu sıralamanın gıda ve alkolsüz içecekler gruplarının izlediğini söyledi.
Eylül ayındaki fiyat artışlarında mevsimsel etkilerin olduğunu belirten Çandır, "Eylül ayında yağışların az olmasından ve tarımsal hastalıklardan dolayı yaşanan sıkıntı üreticiler tarafından tarım fiyatlarına yansıtıldı, bu durum ise gıda ve tarım ürünleri fiyat artışının üst sıralarda yer almasına neden oldu" dedi.
Çandır, kış hazırlıkları ve okul ile bayram alışverişinin yaş meyve ve sebze, giyim ve ayakkabıya talebi artırdığına dikkat çekti.
"DÜNYA DEFLASYONLA MÜCADELE EDİYOR"
"Dünya sıfır enflasyonla tanışıp adeta deflasyonla mücadele ederken bizim enflasyonu yüzde 5’lere çekememiş olmamız işlerin yolunda gitmediğinin bir göstergesi" diyen Ali Çandır, ekonominin kırılganlığına dikkat çekti. Çandır, Kasım ayında yapılacak genel seçimlere de işaret ederek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki ay seçim olması da politik ekonomiyi ön plana çıkarmakta ve bu kırılganlığı daha da arttırmakta. İç çekişmeler ve artan terör olaylarıyla birlikte yatırım yapılamaz pozisyona gelinen ülkemizde bir an evvel iç barışın sağlanması ve birlikteliğimizin yeniden tesis edilmesi de en büyük arzumuzdur. Bunun yanında başta gıda enflasyonu olmak üzere tüm fiyat düzeylerinin makul seviyelere indirilmesi de hem üreticiyi hem de tüketiciyi rahatlatacaktır."
"SAĞLAM EKONOMİ İÇİN ÜRETİM ŞART"
Çandır, sağlam ekonomi için üretimin şart olduğunu vurgulayarak, ülkenin bir an önce seçim atmosferinden çıkarak tarımda yapısal dönüşümleri gerçekleştirir hale gelmesi gerektiğini söyledi.
Çandır, "Bu nedenle bir an evvel ekonomiye odaklanmalı, verimlilik artışlarıyla katma değer yaratacak politikalar ele alınmalı ve potansiyel büyümeyi yakalanmalı. Ancak bu sayede kasıtlı olarak ortaya atıldığını düşündüğümüz yapay tartışmaların önüne geçilebilir ve fiyat artışları ideal seviyelere gelebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: İHA
"DOLARDAKİ ARTIŞIN TÜKETİCİYE YANSIMASI KAÇINILMAZ"
TÜİK’in açıkladığı veriler ışığında geçtiğimiz ay tüketici fiyat endeksinin aylık bazda 0,89 artışla son aylarda olduğu gibi yine yüksek bir seviyeyi gördüğüne dikkat çeken Çandır, yurtiçi üretici fiyat endeksinde ise yüzde 1,53 artış gerçekleştiğini belirtti.
Çandır, şu değerlendirmede bulundu:
"Aylık bazdaki bu fiyat değişmelerinin yanında yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 7,95, ÜFE’de ise yüzde 6,92 şeklinde gerçekleşti. Tüketicilerin satın alma gücünü etkileyen TÜFE’deki değişmeye bakıldığında, söz konusu artışın bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,21 ve 12 aylık ortalamalara göre ise yüzde 7,80 olduğu görüldü.
Son dönemlerde sıkça karşılaşıldığı üzere özellikle aylık ÜFE artışının TÜFE artışının üzerinde olması ise fiyat artışlarının maliyet yönlü olduğu ve bunun da ileriki dönemlerde tüketicilere yansıtılmasının kaçınılmaz olacağı da açıktır. Türk Lirası’nın dolar ve avro karşısında sene başından bu yana yüzde 20’ler düzeyinde değer kaybetmesi ve bunun gecikmeli de olsa maliyetleri etkilemesi fiyat artışlarını zorunlu kılarken üreticiler de bu maliyet artışını mecburi olarak tüketicilere yansıttı."
İç ve dış siyasi çekişmeler ile artan terör olaylarının da ekonomiyi önü görülemez hale getirdiğine dikkat çeken Ali Çandır, "Yıl başında yüzde 5-6 düzeyine gerileyeceğini öngördüğümüz enflasyon yüzde 7-8’lerde asılı kaldı" dedi.
Çandır, bu gidişin önümüzdeki günlerin daha kötü duruma gebe olacağı algısını oluşturduğunu kaydetti.
"BATI AKDENİZ’DE ARTIŞ ÜLKE GENELİNİN ALTINDA"
Batı Akdeniz’deki fiyat artışlarını da değerlendiren Çandır, "TÜİK verilerine göre Antalya, Burdur ve Isparta’nın yer aldığı bölgemizde Eylül ayında TÜFE’deki artış bir önceki aya göre yüzde 0,88, yıllık olarak ise 7,32 şeklinde gerçekleşti. Batı Akdeniz Bölgesi fiyat artışı sıralamasında aylık bazda yeri değerlendirildiğinde ise 26 alt bölgenin içerisinde 11. en ucuz bölge oldu. Diğer bir açıdan değerlendirildiğinde Batı Akdeniz aylık bazda ülkenin 16. pahalı bölgesi olma unvanını taşımaktadır ki diğer bölgelerle karşılaştırıldığında bölgemizin pahalılık sıralaması tüketicilerimiz açısından sevindiricidir" diye konuştu.
"GIDA FİYATLARINDAKİ KATILIK SÜRÜYOR"
Çandır, Türkiye genelinde Eylül ayındaki fiyat artışları ürün bazında incelendiğinde yüzde 22,01 artışla patlıcanın, harcama grubu bazında incelendiğinde ise yüzde 1,93 artışla ulaştırma ile çeşitli mal ve hizmetler gruplarının zam şampiyonu olduğunu belirterek, ürün fiyat artışı sıralamasında sonraki sıralarda yine tarım/gıda ürünlerinden olan sivri biber ve yumurtanın geldiğini, harcama grubunda bu sıralamanın gıda ve alkolsüz içecekler gruplarının izlediğini söyledi.
Eylül ayındaki fiyat artışlarında mevsimsel etkilerin olduğunu belirten Çandır, "Eylül ayında yağışların az olmasından ve tarımsal hastalıklardan dolayı yaşanan sıkıntı üreticiler tarafından tarım fiyatlarına yansıtıldı, bu durum ise gıda ve tarım ürünleri fiyat artışının üst sıralarda yer almasına neden oldu" dedi.
Çandır, kış hazırlıkları ve okul ile bayram alışverişinin yaş meyve ve sebze, giyim ve ayakkabıya talebi artırdığına dikkat çekti.
"DÜNYA DEFLASYONLA MÜCADELE EDİYOR"
"Dünya sıfır enflasyonla tanışıp adeta deflasyonla mücadele ederken bizim enflasyonu yüzde 5’lere çekememiş olmamız işlerin yolunda gitmediğinin bir göstergesi" diyen Ali Çandır, ekonominin kırılganlığına dikkat çekti. Çandır, Kasım ayında yapılacak genel seçimlere de işaret ederek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki ay seçim olması da politik ekonomiyi ön plana çıkarmakta ve bu kırılganlığı daha da arttırmakta. İç çekişmeler ve artan terör olaylarıyla birlikte yatırım yapılamaz pozisyona gelinen ülkemizde bir an evvel iç barışın sağlanması ve birlikteliğimizin yeniden tesis edilmesi de en büyük arzumuzdur. Bunun yanında başta gıda enflasyonu olmak üzere tüm fiyat düzeylerinin makul seviyelere indirilmesi de hem üreticiyi hem de tüketiciyi rahatlatacaktır."
"SAĞLAM EKONOMİ İÇİN ÜRETİM ŞART"
Çandır, sağlam ekonomi için üretimin şart olduğunu vurgulayarak, ülkenin bir an önce seçim atmosferinden çıkarak tarımda yapısal dönüşümleri gerçekleştirir hale gelmesi gerektiğini söyledi.
Çandır, "Bu nedenle bir an evvel ekonomiye odaklanmalı, verimlilik artışlarıyla katma değer yaratacak politikalar ele alınmalı ve potansiyel büyümeyi yakalanmalı. Ancak bu sayede kasıtlı olarak ortaya atıldığını düşündüğümüz yapay tartışmaların önüne geçilebilir ve fiyat artışları ideal seviyelere gelebilir" değerlendirmesinde bulundu.