‘başarılı, Değil Farklı Olun. Dünyayı Değiştiren Siz Olabilirsiniz’
Gaziantep Üniversitesi’nin düzenlediği Çözüm Kumbarası etkinliğinde konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, öğrencilere “Dünyayı değiştiren insan olabilirsiniz” dedi.
Sosyal Medya ve İletişim Danışmanı Ercüment Büyükşener ise, “Başarılı olmayın. Farklı olmaya çalışın. Çünkü zaten fark size başarıyı getirecektir. Dünya değişiyor, siz değişmezseniz kaybedersiniz” önerisinde bulundu.
Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen etkinliğin açış konuşmasını yapan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, üniversite olarak farklı işler yapma, eski köye yeni adet getirme, icat çıkarma çabası içinde olduklarını belirtirken, “Bunun için hep fikri olan beri gelsin dedik. Üniversiteyi sadece sizlere eğitim verdiğimiz bir yüksek lise olarak görmedik. Ama burayı total olarak bir insanın yetişmesi için gerekli iklimin tesis edildiği bir yer olarak addettik” dedi.
Eğitim konusunda farklı şeyler yaptıklarını dile getiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Bugün Toplumsal Duyarlılık Projelerini herkes yapıyor. Ama biz bunu zorunlu ders olarak müfredatımıza aldık. Birçok üniversiteye bu konuda örnek olduk. Her yıl en az 300 projeyle çıkıp şehrin kılcallarına kadar inip, güzel şeyler yapıyoruz. Biz, insanla, toplumla temas ederek üretmeye, toplumla iç içe olmaya özen gösteriyoruz. Elbette akıntı içinde kaybolan ama ona yön veren fikirlerin de topluma zerk edildiği bir süreci sizinle yaşamak istiyoruz. Dünyayı değiştiren adamlar böyle bir kişidir, birkaç kişidir. Olmaz demeyin hepiniz yeni bir takım fikirler ortaya koyabilirsiniz. Yani, dünyayı değiştiren insan olabilirsiniz” diye konuştu.
DEĞİŞMEZSENİZ KAYBEDERSİNİZ
Dünya ve Türkiye’nin artık ‘Dijital Vatandaşlık’ sürecini yaşadığını belirten Sosyal Medya ve İletişim Danışmanı, Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ercüment Büyükşener ise öğrencilere eski köyü değiştirmeleri çağrısında bulundu.
Gençlerin yeni dünyayı tasarlamamaları halinde, eski dünyaya ayak uydurmak zorunda kalacaklarını kaydeden Büyükşener, “Bugün sadece Türkiye değil, dünya değişiyor. Dünyayı değiştirenlerin bu salondan çıkmaması için hiçbir sebep yok. Çünkü bilgi iletişim ve değer ekonomisi sadece internet üzerinde. Ama Dünya’yı değiştirmek kolay değil. Dünyayı değiştirebilmeniz için paydaşlarını anlamanız lazım” dedi.
Dünyada iletişimin hızlı bir gelişim süreci yaşadığının da altını çizen Büyükşener konuşmasının devamında şöyle dedi:
“Yüzyıllar önce posta güvercini kullanılıyordu, bugün sosyal medya çıktı. Değişimler bir devrim değil, evrimdir. Sizler düzenin evrimini anlamak zorundasınız. Dünya değişiyor, Eğer değişmezseniz kaybedersiniz. Yeni dünyada ekonomik değer yaratmaktan geçiyor, para kazanmaktan değil. Değer yaratırsanız zaten para kazanırsınız.”
BAŞARILI OLMAYIN, FARKLI OLUN
Konuşmasının devamında yeni dünyayı anlayamayanların aşağı doğru gittiğini kaydeden Büyükşener, öğrencilerden yeni fikirlerden ziyade, o fikri iş planına çevirmelerini istedi. Genç nüfusumuzun biraz kafasını yorması halinde dünyada yapılanlardan daha iyisini yapacaklarını savunan Sosyal Medya ve İletişim Danışmanı Büyükşener, sunumun son bölümünde ise şunları söyledi:
“Dünya dijital vatandaşlığı konuşuyor. Türkiye Cumhuriyeti de bunu konuşuyor. Dijital dünyada hak ve sorumluluklarımız değişiyor. Gezi Parkı süreci Türkiye’de çok önemli şeyi gösterdi. O da internette her gördüğünüze inanmamanız gerektiği gerçeği. Her gördüğümüzü twitlememek. İnsanlar sizi şekillendirebilir, yönlendirebilirler. Bu çok önemli. İyi bir dijital okur ve dijital yazar olun. Dijital sınırlar yok. Sizler eski köy dediğimiz dünyanın dijital vatandaşlarısınız ve dünyayı değiştirmeye geliyorsunuz. Buna hemen başlayın. Çünkü dün çok geçti. Fikirlerinizi değiştirin. Saçmalayın. Hiçbir önemi yok. Saçmaladığınız için sizi yadırgayanlar olursa yanlarında uzaklaşın. Fikirlerinizi anlatın söyleyin ve paylaşın. Dünyayı değiştirmek için oyuncu olmanız gerekir. Bu oyunda sizleri dinlemek istiyoruz. Oyuna dahil olun tasarlayın, oyundan düşmeyin. Eğer çemberin dışında kalırsanız sadece bakan kişi olursunuz. Başarılı olmayın. Başarılı olmaktan vazgeçin. Fark yaratmaya çalışın. Çünkü başarılı olanlar fark yaratmayabilirler. Ama fark yaratanlar mutlaka başarılı olurlar. Burada çok ince bir çizgi var. Başarılı olmak zaten işin gittiği yer. Değer yaratın, iş planınızı hazırlayın. Sanal dünyada gerçek bağlantılar kurun. Lütfen ilişkilere odaklanın. Networkunuzu genişletin. Lütfen sıradan çoğunluktan değil, sıra dışı azınlıktan olun.”
ARTIK KÜÇÜK BALIK BÜYÜK BALIĞI YUTUYOR
Konuşmasına teknoloji dünyasındaki baş döndürücü hızdaki gelişmelerin insanların daha çok ve hızlı haber almasını sağlamadığını belirten INTEL Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın ise, teknolojinin insan hayatının birçok noktasına dokunduğunu vurgulayarak özetle şöyle dedi:
“Artık eğitim; teknolojiyle eğitim demek. Sosyalleşmek demek, dijital olarak sosyalleşmek demek. Bütün hayatımızda bu tür kavramlar iç içe geçti. Eskiden dillendirdiğimiz ‘Büyük balık küçük balığı yutar’ yaklaşımı geçerliliğini kaybetti. Artık, hızlı olan küçük balık büyük balığı yutuyor. Örnek mi istersiniz; 5 yıl önce dünyanın en büyük elektronik markası Nokia nerde? 10 yıl önce bilgisayarlarımızı masanın üstüne koyan IBM markası nerede? Dolayısıyla, bugün küçük balık büyük balığı yutuyor. Bu çağda artık önemli olan bilgiyi yakalayıp hayata geçirmektir. Teknoloji tanınan yüzleri, idolleri tanıştırdı. Önemli olan bu yüz ve idollerden olabilmek.”
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK AYRILMAZ BİR BÜTÜN
Endover Genel Sekreteri Didem Altop ise konuşmasında, ülkelerde girişimcilik sürecinin farklı seviyelerde gerçekleştiğine işaret ederken, geçerli olan girişimciliğin etkin girişimcilik olduğu vurgusunu yaptı.
Sunumunda, girişimcilik ile liderlik arasındaki ilişkiye de değinen Altop sözlerini şöyle sürdürdü:
“Girişimcilik ve liderlik ikisi aslında ayrılmaz bir bütün. Etkin girişimcilik; değer yaratan, özgür bir çözüm etrafında örgütleme becerisi ise etkin liderlik hedef odaklı dinamik bir ekip tarafından örgütlenme becerisidir. Etkin girişimcilik iş modelini kurgulamakla ilgilidir. Liderlik ise, insanları ikna etmekle ilgilidir. Bunların birlikte yürümesi gerekiyor. 4 liderlik tipi var. İlham verici liderlik, yönlendirici, destekleyici, katılımcı liderlik. Vizyonunuzu paylaşıyorsunuz, ekip arkadaşı yaratıyorsunuz. Karışıklık döneminde yönlendirici oluyorsunuz. Burada biraz kararlı olmak gerekiyor. Sabırlı olmanız gereken dönemde destekleyici olmanız gerekiyor. Katılımcıdan kastedilen ise belli bir süre sonra takım arkadaşlarınız çalışıyorsa insanların görüşünü de almanız gerekiyor. Bunu yapmalısınız. Tüm bunlar bir farkındalık sanatının varlığını ortaya koyuyor. Burada esas ermişlik, edindiğimiz bilgiyi, yaşadığımız deneyimi inceleyip değerlendirmekle kazanıyoruz. Sizler bunu yapmalısınız.”
Çözüm Kumbarası etkinliğinde, Ashoka’dan Nick McGirl’in moderatörlüğünde Sosyal İnovasyon Çalıştayı da gerçekleştirildi.
Etkinliğin sonunda çalıştaya katılanlara sertifikaları dağıtıldı.
Kaynak: İHA
Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen etkinliğin açış konuşmasını yapan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, üniversite olarak farklı işler yapma, eski köye yeni adet getirme, icat çıkarma çabası içinde olduklarını belirtirken, “Bunun için hep fikri olan beri gelsin dedik. Üniversiteyi sadece sizlere eğitim verdiğimiz bir yüksek lise olarak görmedik. Ama burayı total olarak bir insanın yetişmesi için gerekli iklimin tesis edildiği bir yer olarak addettik” dedi.
Eğitim konusunda farklı şeyler yaptıklarını dile getiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Bugün Toplumsal Duyarlılık Projelerini herkes yapıyor. Ama biz bunu zorunlu ders olarak müfredatımıza aldık. Birçok üniversiteye bu konuda örnek olduk. Her yıl en az 300 projeyle çıkıp şehrin kılcallarına kadar inip, güzel şeyler yapıyoruz. Biz, insanla, toplumla temas ederek üretmeye, toplumla iç içe olmaya özen gösteriyoruz. Elbette akıntı içinde kaybolan ama ona yön veren fikirlerin de topluma zerk edildiği bir süreci sizinle yaşamak istiyoruz. Dünyayı değiştiren adamlar böyle bir kişidir, birkaç kişidir. Olmaz demeyin hepiniz yeni bir takım fikirler ortaya koyabilirsiniz. Yani, dünyayı değiştiren insan olabilirsiniz” diye konuştu.
DEĞİŞMEZSENİZ KAYBEDERSİNİZ
Dünya ve Türkiye’nin artık ‘Dijital Vatandaşlık’ sürecini yaşadığını belirten Sosyal Medya ve İletişim Danışmanı, Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ercüment Büyükşener ise öğrencilere eski köyü değiştirmeleri çağrısında bulundu.
Gençlerin yeni dünyayı tasarlamamaları halinde, eski dünyaya ayak uydurmak zorunda kalacaklarını kaydeden Büyükşener, “Bugün sadece Türkiye değil, dünya değişiyor. Dünyayı değiştirenlerin bu salondan çıkmaması için hiçbir sebep yok. Çünkü bilgi iletişim ve değer ekonomisi sadece internet üzerinde. Ama Dünya’yı değiştirmek kolay değil. Dünyayı değiştirebilmeniz için paydaşlarını anlamanız lazım” dedi.
Dünyada iletişimin hızlı bir gelişim süreci yaşadığının da altını çizen Büyükşener konuşmasının devamında şöyle dedi:
“Yüzyıllar önce posta güvercini kullanılıyordu, bugün sosyal medya çıktı. Değişimler bir devrim değil, evrimdir. Sizler düzenin evrimini anlamak zorundasınız. Dünya değişiyor, Eğer değişmezseniz kaybedersiniz. Yeni dünyada ekonomik değer yaratmaktan geçiyor, para kazanmaktan değil. Değer yaratırsanız zaten para kazanırsınız.”
BAŞARILI OLMAYIN, FARKLI OLUN
Konuşmasının devamında yeni dünyayı anlayamayanların aşağı doğru gittiğini kaydeden Büyükşener, öğrencilerden yeni fikirlerden ziyade, o fikri iş planına çevirmelerini istedi. Genç nüfusumuzun biraz kafasını yorması halinde dünyada yapılanlardan daha iyisini yapacaklarını savunan Sosyal Medya ve İletişim Danışmanı Büyükşener, sunumun son bölümünde ise şunları söyledi:
“Dünya dijital vatandaşlığı konuşuyor. Türkiye Cumhuriyeti de bunu konuşuyor. Dijital dünyada hak ve sorumluluklarımız değişiyor. Gezi Parkı süreci Türkiye’de çok önemli şeyi gösterdi. O da internette her gördüğünüze inanmamanız gerektiği gerçeği. Her gördüğümüzü twitlememek. İnsanlar sizi şekillendirebilir, yönlendirebilirler. Bu çok önemli. İyi bir dijital okur ve dijital yazar olun. Dijital sınırlar yok. Sizler eski köy dediğimiz dünyanın dijital vatandaşlarısınız ve dünyayı değiştirmeye geliyorsunuz. Buna hemen başlayın. Çünkü dün çok geçti. Fikirlerinizi değiştirin. Saçmalayın. Hiçbir önemi yok. Saçmaladığınız için sizi yadırgayanlar olursa yanlarında uzaklaşın. Fikirlerinizi anlatın söyleyin ve paylaşın. Dünyayı değiştirmek için oyuncu olmanız gerekir. Bu oyunda sizleri dinlemek istiyoruz. Oyuna dahil olun tasarlayın, oyundan düşmeyin. Eğer çemberin dışında kalırsanız sadece bakan kişi olursunuz. Başarılı olmayın. Başarılı olmaktan vazgeçin. Fark yaratmaya çalışın. Çünkü başarılı olanlar fark yaratmayabilirler. Ama fark yaratanlar mutlaka başarılı olurlar. Burada çok ince bir çizgi var. Başarılı olmak zaten işin gittiği yer. Değer yaratın, iş planınızı hazırlayın. Sanal dünyada gerçek bağlantılar kurun. Lütfen ilişkilere odaklanın. Networkunuzu genişletin. Lütfen sıradan çoğunluktan değil, sıra dışı azınlıktan olun.”
ARTIK KÜÇÜK BALIK BÜYÜK BALIĞI YUTUYOR
Konuşmasına teknoloji dünyasındaki baş döndürücü hızdaki gelişmelerin insanların daha çok ve hızlı haber almasını sağlamadığını belirten INTEL Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın ise, teknolojinin insan hayatının birçok noktasına dokunduğunu vurgulayarak özetle şöyle dedi:
“Artık eğitim; teknolojiyle eğitim demek. Sosyalleşmek demek, dijital olarak sosyalleşmek demek. Bütün hayatımızda bu tür kavramlar iç içe geçti. Eskiden dillendirdiğimiz ‘Büyük balık küçük balığı yutar’ yaklaşımı geçerliliğini kaybetti. Artık, hızlı olan küçük balık büyük balığı yutuyor. Örnek mi istersiniz; 5 yıl önce dünyanın en büyük elektronik markası Nokia nerde? 10 yıl önce bilgisayarlarımızı masanın üstüne koyan IBM markası nerede? Dolayısıyla, bugün küçük balık büyük balığı yutuyor. Bu çağda artık önemli olan bilgiyi yakalayıp hayata geçirmektir. Teknoloji tanınan yüzleri, idolleri tanıştırdı. Önemli olan bu yüz ve idollerden olabilmek.”
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK AYRILMAZ BİR BÜTÜN
Endover Genel Sekreteri Didem Altop ise konuşmasında, ülkelerde girişimcilik sürecinin farklı seviyelerde gerçekleştiğine işaret ederken, geçerli olan girişimciliğin etkin girişimcilik olduğu vurgusunu yaptı.
Sunumunda, girişimcilik ile liderlik arasındaki ilişkiye de değinen Altop sözlerini şöyle sürdürdü:
“Girişimcilik ve liderlik ikisi aslında ayrılmaz bir bütün. Etkin girişimcilik; değer yaratan, özgür bir çözüm etrafında örgütleme becerisi ise etkin liderlik hedef odaklı dinamik bir ekip tarafından örgütlenme becerisidir. Etkin girişimcilik iş modelini kurgulamakla ilgilidir. Liderlik ise, insanları ikna etmekle ilgilidir. Bunların birlikte yürümesi gerekiyor. 4 liderlik tipi var. İlham verici liderlik, yönlendirici, destekleyici, katılımcı liderlik. Vizyonunuzu paylaşıyorsunuz, ekip arkadaşı yaratıyorsunuz. Karışıklık döneminde yönlendirici oluyorsunuz. Burada biraz kararlı olmak gerekiyor. Sabırlı olmanız gereken dönemde destekleyici olmanız gerekiyor. Katılımcıdan kastedilen ise belli bir süre sonra takım arkadaşlarınız çalışıyorsa insanların görüşünü de almanız gerekiyor. Bunu yapmalısınız. Tüm bunlar bir farkındalık sanatının varlığını ortaya koyuyor. Burada esas ermişlik, edindiğimiz bilgiyi, yaşadığımız deneyimi inceleyip değerlendirmekle kazanıyoruz. Sizler bunu yapmalısınız.”
Çözüm Kumbarası etkinliğinde, Ashoka’dan Nick McGirl’in moderatörlüğünde Sosyal İnovasyon Çalıştayı da gerçekleştirildi.
Etkinliğin sonunda çalıştaya katılanlara sertifikaları dağıtıldı.