Zonguldak'ta 'Erbakan'ı Anmak ve Anlamak' Programı

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Töngüç, "Bir insanın büyüklüğü davasının büyüklüğü kadardır. Erbakan hocamızı aslında davasının büyüklüğüyle beraber andığımızda ortaya fevkalade ciddi bir durum çıkmıştır" dedi.

Tongüç, Anadolu Gençlik Derneği Zonguldak Şubesince Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Salonunda gerçekleştirilen "Erbakan'ı Anlamak" adlı programda, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın ölümünün üzerinden 3 yıl geçtiğini söyledi.

"Necmettin Erbakan'ın ortaya koyduğu manayı anlamak için hangi davayı yüklendiğini bilmek zorundayız" diyen Tongüç, şöyle konuştu:
"Bu noktadan baktığımızda Erbakan hocamızın insanlığı kurtarma davasına kendisini adadığını görmemiz mümkün. İnsanlığı kurtarma davası o kadar önemlidir ki bu ilk etapta bulunduğu toplum içerisinde bütün peygamberlerde olduğu gibi peygamberlerin yolunda gidenlerin de başına gelen şey aslında merhum Erbakan hocamızın ve Milli Görüşçülerin de başına gelmiştir. Fikirler yüksek dağlara benzer, alışık olmayanı ürkütür. İşte Milli Görüş hareketi başladığı günlerde çok muhteşem bir tablo ortaya getirmiştir. Özellikle insanlarımız arasında yoğun bir kalbi bağlılık ortaya çıkmıştır. Birtakım iç ve dış güçler arasında tedirginliğe vesile olmuştur. Bir insanın büyüklüğü davasının büyüklüğü kadardır. Erbakan hocamızı aslında davasının büyüklüğüyle beraber andığımızda ortaya fevkalade ciddi bir durum çıkmıştır."
- "Yeni bir dünya kurma mecburiyetindeyiz"
İnsanların yaşadığı dünyanın kan ve gözyaşından başka bir şey vermediğini anlatan İlyas Tongüç, şunları kaydetti:
"Bu dünya Müslümanların dünyası değildir. Bu dünya yerine yeni bir dünya kurma mecburiyetindeyiz. Anadolu'nun mahiyetini görmek zorundayız. Bin yıl önce bu topraklara geldiğimizden itibaren Anadolu, 27-28 haçlı seferiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu haçlı seferlerinin tamamına bu millet göğsündeki imanla asla ve asla geçit vermemiştir. Milletimizin başı ne zaman sıkışırsa, ne zaman sıkıntıya düşecek olursa imanına ve inancına sarılmış ve yeniden ayağa kalkmıştır. Hocamız bu şuura sahip olarak hep adımlarını dikkatli atmıştır. Bu şuuru, milletini, hangi tarihten geldiğini bilen ve Batı'nın karşısına çıkılmasını gerektiğini bilecek kadar şuurlu önder ve liderdi."
Kaynak: AA