Ab Destekli Projeyle Marmara Fayına Yakın Takip

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Özel, Marmara fayı çevresindeki yeraltı sularının, radon gazının, kabuk deformasyonlarının izlenmesini öngören MARsite projesi kapsamında, fay yakınındaki deprem ve sıvı aktivitelerinin izleneceğini belirtti.

Avrupa Birliği (AB) desteğiyle Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü koordinasyonunda Fransız IFEMER araştırma enstitüsünün iş birliğiyle yürütülen "MARsite" projesi, Beyoğlu'ndaki Fransa Sarayı'nda düzenlenen toplantıyla basına tanıtıldı.
Toplantıda, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Özel ve IFEMER Deniz ve Yer Bilimleri Araştırma Birimi Müdürü Louis Geli, projeyle ilgili bilgi verdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükelçi Bili, Türkiye ile Fransa'nın 1999 Gölcük depreminin ardından Kuzey Anadolu Fay Hattına ilişkin ortak çalışma gerçekleştirdiğini hatırlatarak, projedeki iş birliğinin de Fransa Cumhurbaşkanı François Holland'ın geçen ocak ayında Türkiye'ye yaptığı ziyarette Fransız Araştırma Ajansı (ANR) ile TÜBİTAK arasında imzalanan iş birliği anlaşması çerçevesinde gerçekleştirildiğini söyledi.

Marmara Denizi'nin Avrupa Birliği tarafından doğal risklerin önlenmesi alanında öncelikli bölgelerden (supersite) biri olarak tanımlandığını belirten Bili, "MARsite programı, 3 yılı kapsayacak şekilde AB fonlarından yararlanacak" dedi.

- Özel: "Gaziköy'de 146 metre derinlikte bir kuyu açıldı"
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Özel de proje kapsamında Marmara Denizi'ndeki her türlü yer, uzay ve deniz gözleminin ayrıntılı şekilde, sürekli ve gerçek zamanlı olarak yapılmasının hedeflendiğini belirterek, elde edilen verilerin Avrupa'daki enstitüleriyle ortaklaşa inceleneceğini anlattı.
MARsite projesinin 36 ay süreceği ve yaklaşık 8 milyon avro bütçesi olduğu bilgisini veren Özel, "MARsite projesi kapsamında yeraltı suları, radon gazı, kabuk deformasyonları gözlenecek, varolan kablolu ve kablosuz çok değişkenli deniz dibi cihazlar kullanılarak fay yakınındaki deprem ve sıvı aktiviteleri izlenecek" ifadesini kullandı.
Projeyle, bölgedeki deprem ve tsunami riskinin gerçek zamanlı olarak belirlenmesine yönelik çalışılacağını ifade eden Özel, "Gaziköy'de 146 metre derinlikte bir kuyu açıldı ve içine en son sistem aletler konuldu. Böylece o bölgedeki bütün aktiviteyi, en düşük büyüklüğe kadar izlemeyi şu anda başardık" diye konuştu.

- Marmaray ve İGDAŞ erken uyarı sistemine katıldı
"Marmara Bölgesi'nin alet altyapısının tamamlanması, çok yönlü olarak araştırılması gerekiyordu" diyen Özel, şu ana kadar yapılan çalışmalarla ilgili şunları söyledi:
"Bu projenin sonuçlarının depremin yaratacağı hasarın azaltılması gibi bir amacı yok. Ancak dolaylı olarak bir hizmeti var. Sözgelimi proje kapsamında, deprem erken uyarı sistemi Marmaray'ı kapsayacak şekilde genişletildi."
Özel, proje kapsamında İGDAŞ'la da deprem anında gazın kesilmesi için erken uyarı sisteminin genişletildiği bilgisini verdi.
Projeyle Marmara fayının segmentasyonlarının ne olduğunun anlaşılmasını öngördüklerini ifade eden Özel, fayın hangi segmentlerden oluştuğunun üreteceği depremin büyüklüğüyle ilişkisi bulunduğunu aktardı.
Özel, deprem erken uyarı sisteminin depremi ne kadar süre önce haber verebileceğiyle ilgili bir soru üzerine, bunun depremin olacağı lokasyona bağlı olarak değişeceğine işaret ederek, "En erken, deprem Ganos tarafında olursa, 12-13 saniye gibi bir süre öngörülüyor, şu andaki sisteme göre" yanıtını verdi.
- Tarihi depremler aydınlatılacak
Prof. Dr. Louis Geli de İstanbul'la Silivri arasına kurulan düzeneklerle gerçekleştirecekleri ölçümlerin, tarihi depremlerin konumlarını ve özelliklerini aydınlatacağını belirtti.

"Arşivlerdeki depremler, fayın hangi noktasında oldu? Bunları görmeye çalışıyoruz" diyen Geli, "Bunların çökelti ve tortular içinde kaydedildiğini zannediyoruz. Faydan numuneler alındı. Tarihsel olarak deprem akışını tespit etmeye çalışacağız" ifadelerini kullandı. Geli bu kapsamda 1509 ve 1786 tarihli depremlere yönelik olarak çalışılacağını kaydetti.

Geli, Marmara fayının ayrıca pek çok noktasında uzaktan kumandalı cihazlarla fotoğraflandığı bilgisini verdi.
Toplantının sonunda söz alan Prof. Dr. Celal Şengör de "Marmara Denizi dünyanın en iyi bilinen iç denizlerinden biri haline geldi. Burada Avrupa Birliği'nin fakat herşeyden evvel Fransa'nın inanılmaz bir katkısı var" diye konuştu.

MARsite projesi, aralarında TÜBİTAK, Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS), Marie Curie Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nin de yer aldığı kurumların iş birliğiyle yürütülecek.
Kaynak: AA