Para Politikası Kurulu Toplantı Kararları

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, "Zamanla Merkez Bankası'nın elindeki hiç bir aracın kullanımını dışlamayan bir pozisyona geri döneceğini düşünüyoruz" dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu eylül ayı toplantısına ilişkin açıklanan kararları değerlendiren Bürümcekçi, beklendiği gibi politika faizinde, faiz koridorunun parametrelerinde ve döviz likiditesi sağlayacak araçlarda da bir değişikliğe gidilmediğini belirtti.

Merkez Bankası'nın gelecek dönemde alacağı kararlara ilişkin net bir ifade kullanılmamakla beraber, "Enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasındaki temkinli duruşun korunarak gerekli görülen sıklıkta ek parasal sıkılaştırmaya gidilmesinin uygun olacağı" ifadesinin kullanıldığını anımsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Bu ifadenin son kısmı daha önce 'gerektiğinde ek parasal sıkılaştırmaya gidilebilecektir' şeklindeydi. Değişiklik çok önemli olmamakla birlikte, ek parasal sıkılaştırma uygulamasının sıklığına ilişkin olduğu netleşmiş oldu. Bu şekliyle faizlerin hangi süreyle mevcut düzeylerinde tutulacağı açısından bir sinyal verilmemiş de oldu. Kurulun temel ekonomik büyüklüklere ilişkin değerlendirmelerinde ise ufak değişikliklerle korunduğu, enflasyona ilişkin ihtiyatlı duruşun da değişmediği gözlendi."

Türk lirası likiditesi önlemleri olarak TL likiditesi kompozisyonunda gereken ayarlamaların yapılmaya devam edileceği ve TL likidite politikasındaki öngörülebilirliğin artırılmasının önemli olduğunun vurgulandığı karara ilişkin Bürümcekçi, "İlk cümleden kasıt, toplam fonlama içindeki haftalık ve aylık repo ağırlığının koşullara göre değişmeye devam edeceği anlamına gelirken, ikincisinden ise likiditede öngörülen değişikliklerin önceden sinyalleneceği ve iletişiminin yapılacağı anlaşılmaktadır" dedi.

Merkez Bankası'nın faiz oranlarında stabilite getiren bu yeni duruşunun döviz kurlarında daha fazla dalgalanma anlamına geldiği çıkarımını, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın bu duruş değişikliğini ilk gündeme getirdiği günlerde yaptığını hatırlatan Bürümcekçi, bankanın bu riskli duruşa geçerken en önemli dayanağı ve beklentisinin, piyasalarda, kurlarda ve faizlerde görülen artışın aşırı tepki olarak görülmesi olduğunu ifade etti.

Bürümcekçi, bu duruşun küresel piyasalarda FOMC öncesi görülen risk iştahı artışıyla kısa vadede tahvil faizlerinde ve kurlarda geri çekilmeye yol açarak işe yaramış gibi göründüğünü belirterek, "Ancak enflasyon görünümü nedeniyle bu duruşu kalıcı bir duruştan ziyade bir 'ara dönem çözümü' olarak görmekteyiz. Zamanla TCMB'nin elindeki hiç bir aracın kullanımını dışlamayan bir pozisyona geri döneceğini düşünüyoruz" dedi.

Kaynak: AA