Korkuteli’nde 'anız Yakmayın' Uyarısı

Korkuteli Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Özlem Çağırıcı, ürün kaybına, çevre kirliliğine ve binlerce hayvanın ölmesine sebep olan anız yakmanın artık suç olduğunu ifade ederek, çiftçilerin daha önce izin alarak yaptıkları anız yakmanın artık kanunen suç olduğunu, çiftçilerin ürününün bereketi ve toprağın verimliliği için artık anız yakmayı bırakılması gerektiğini söyledi.

Buğday ve arpa gibi tahılların hasat sonrasında geriye kalan sap ve otların kesinlikle yakılarak ortadan kaldırılmaması gerektiği belirten Özlem Çağırıcı, “Anız yakmak, tarlaya ve tarlada bulunan binlerce hayvana zarar veriyor. Yapılan araştırmalar anızların yakılmasının kolay toprak işlemesi sağlamasına rağmen toprağın organik madde kapsamı ve verim üzerine birçok bakımdan olumsuz etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Anız yangınları ile hasat sonrası tarlada kalan anızların toprağı erozyona karşı korumak, toprak yapısını düzeltmek ve topraktan suyun buharlaşmasını azaltmak suretiyle toprak verimliliği üzerinde önemli derecede etkili ve faydalı bulunmuştur. Toprağa gömülen anız bir süre sonra organik maddeye dönüşerek bitkilere yararlı hale gelmektedir. Anızların uygun pulluklarla sürülerek toprağa gömülmesinin, toprağın su tutma kapasitesini artırdığı, toprak sıkışmasını önemli ölçüde azalttığı belirlenmiştir. Erozyonla en az toprak kaybının buğday hasadından sonra anızı yakmadan gölge tavında sürüm yapılan tarlalar olduğu saptanmıştır. Anızla birlikte toprakta bulunan mikroorganizmalar ölüm sonucu yok olmaktadır. Kontrolden çıkan anız yangınları ile çevreye büyük zararlar vermektedir. Toprağın verimliliği ve çevreyi korumak için anızların yakılmaması gerekir" dedi.

Kurak bölge tarlalarında anız yakılması ile organik maddenin hızla azaldığı toprakta karbon-azot oranının olumsuz etkilendiğini vurgulayan Çağırıcı, “Anız yakılan tarlalara ekilen ayçiçeği, buğday, patates, mısır, pamuk, seker pancarı, kavun, karpuz gibi bitkilerde yetişme döneminde azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt, molibden, bor, demir gibi bitki besin maddesi noksanlığı çok sık olarak görülmekte ve bitkiler normallerine göre daha kısa, sarı ve cılız kalmakta, kolayca hastalıklara yakalanmakta ve verimleri çok düşmektedir” şeklinde konuştu.