Kent Ekonomileri Forumu Kastamonu Koordinatörü Prof. Dr. Yazıcı Açıklaması
Kent Ekonomileri Forumu Kastamonu Koordinatörü Prof. Dr. Erdinç Yazıcı, yüksek katma değer yaratmanın tek yolunun, markalar üreterek, endüstriyi marka ve yüksek teknoloji odaklı bir yapıya dönüştürmek olduğunu bildirdi.
Yazıcı, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı tarafından, Kastamonu'da bir otelde düzenlenen "Kent Ekonomileri Forumu"nda yaptığı konuşmada, bir ülkenin kendi markası üzerinden dünyada var olabildiğini belirtti.
Bunun için dünya ekonomisinden uzun uzun örnekler vermenin gerekli olmadığını ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu:
"Sadece 'Nokia'yı örnek versem yeter. Telekomünikasyonda bir dünya markası. Bu, bir ülkenin ekonomisi demek oluyor. Yoksa Finlandiya dediğiniz ülke ne kadar bir ülke- Bizimle mukayese edilebilecek bir ülke değil. Fakat neyi var, bir markası var. Markası üzerinden dünyada o var. O olmadığı zaman, sektörde bir eksiklik var. Bu çok önemli bir şey. Bu marka üzerinden yaratılmış, bir katlanmış katma değerden bahsediyoruz. Türkiye ekonomisi, Finlandiya ekonomisiyle mukayese edilemeyecek potansiyellere, imkanlara sahip bir ekonomi olarak, markalar üreterek kendini sıçratacak. Yüksek katma değer yaratmanın tek yolu, markalar üreterek endüstriyi marka ve yüksek teknoloji odaklı bir yapıya dönüştürmek."
-"Türkiye'de yeni ekonomi anlayışları başlıyor"-
Yazıcı, Türkiye'de ekonominin, siyasetin ve bürokrasinin dar alanında konuşulan, kotarılan, planlanan ve paylaşılan bir iş olmaktan çıktığını dile getirdi.
Türkiye'de geleneksel ekonomik anlayışlarını ters düz edecek, yeni bir dönemin başladığını savunan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin, 2023 yılında, 2 trilyon dolar gayri safi milli hasıla yapan, nüfusu 90 milyona dayanmış, nüfusunun yüzde 90'ını şehirlerde yaşatan, aşağı yukarı yüzde 80'ini hizmetler sektöründe ve imalat sanayisinde, yüzde 15'ini tarım sektöründe istihdam eden güçlü bir ekonomiyi yaratmak üzere modellenmiş bir vizyonu var. Böyle büyük bir hayale ve hedefe ulaşmak istiyoruz. 2 trilyon dolar gayri safi milli hasıla yaratacak olan bir ekonomi, iç ekonomik sistemini yeniden kontrol etmek, dizayn etmek, israfa meydan vermemek ve bir pazının parçaları gibi her ilde aynı şeyi üretmek yerine, şehirlerin ekonomik üstünlüğü ve rekabet kabiliyeti olan sektörlerde gelişmesine, bu şansa sahip olmayan sektörlerde ekonomik israfa gitmemesine fırsat verecek bir çalışmayı yürütmek gerekiyor."
Yazıcı, Türkiye'nin aynı zamanda bilişim ve uzay endüstrisi gibi bugün dünyada yüksek teknoloji kullanan sektörlere doğru bir açılım yapması gerektiğini kaydetti.
Muhabir: Yusuf Çelik
Yayıncı: Sinan Özmüş
Kaynak: AA
Bunun için dünya ekonomisinden uzun uzun örnekler vermenin gerekli olmadığını ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu:
"Sadece 'Nokia'yı örnek versem yeter. Telekomünikasyonda bir dünya markası. Bu, bir ülkenin ekonomisi demek oluyor. Yoksa Finlandiya dediğiniz ülke ne kadar bir ülke- Bizimle mukayese edilebilecek bir ülke değil. Fakat neyi var, bir markası var. Markası üzerinden dünyada o var. O olmadığı zaman, sektörde bir eksiklik var. Bu çok önemli bir şey. Bu marka üzerinden yaratılmış, bir katlanmış katma değerden bahsediyoruz. Türkiye ekonomisi, Finlandiya ekonomisiyle mukayese edilemeyecek potansiyellere, imkanlara sahip bir ekonomi olarak, markalar üreterek kendini sıçratacak. Yüksek katma değer yaratmanın tek yolu, markalar üreterek endüstriyi marka ve yüksek teknoloji odaklı bir yapıya dönüştürmek."
-"Türkiye'de yeni ekonomi anlayışları başlıyor"-
Yazıcı, Türkiye'de ekonominin, siyasetin ve bürokrasinin dar alanında konuşulan, kotarılan, planlanan ve paylaşılan bir iş olmaktan çıktığını dile getirdi.
Türkiye'de geleneksel ekonomik anlayışlarını ters düz edecek, yeni bir dönemin başladığını savunan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin, 2023 yılında, 2 trilyon dolar gayri safi milli hasıla yapan, nüfusu 90 milyona dayanmış, nüfusunun yüzde 90'ını şehirlerde yaşatan, aşağı yukarı yüzde 80'ini hizmetler sektöründe ve imalat sanayisinde, yüzde 15'ini tarım sektöründe istihdam eden güçlü bir ekonomiyi yaratmak üzere modellenmiş bir vizyonu var. Böyle büyük bir hayale ve hedefe ulaşmak istiyoruz. 2 trilyon dolar gayri safi milli hasıla yaratacak olan bir ekonomi, iç ekonomik sistemini yeniden kontrol etmek, dizayn etmek, israfa meydan vermemek ve bir pazının parçaları gibi her ilde aynı şeyi üretmek yerine, şehirlerin ekonomik üstünlüğü ve rekabet kabiliyeti olan sektörlerde gelişmesine, bu şansa sahip olmayan sektörlerde ekonomik israfa gitmemesine fırsat verecek bir çalışmayı yürütmek gerekiyor."
Yazıcı, Türkiye'nin aynı zamanda bilişim ve uzay endüstrisi gibi bugün dünyada yüksek teknoloji kullanan sektörlere doğru bir açılım yapması gerektiğini kaydetti.
Muhabir: Yusuf Çelik
Yayıncı: Sinan Özmüş