Gündoğdu: Akil İnsan 63 Değil, 76 Milyonun Yüzde 98’i Akil ve Akıllıdır
Hükümetin belirlediği 63 kişilik akil adamlar heyeti arasında bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen ve genel başkanına akilliğin, Başbakan'ın teklifinden sonra gelmiş bir konu olmadığını, akil insan sayısının 63 değil, 76 milyon insanın en az yüzde 98’inin akıllı olduğunu söyledi.
Antalya’nın Alanya ilçesinde bir otelde yapılan 'Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı' sona erdi. 3 gün süren toplantının ardından sonucu değerlendiren Gündoğdu, "Bize göre akil adam, akil örgüt, her türlü şiddetin, illegal yapılanmanın karşısında olan, kaostan beslenmeye müsaade etmeyen, milletin yanında olan, milletin değerleriyle barışık ve demokrasiyi yeşertme mücadelesi veren herkes ve her kurum akil ve akıllıdır." dedi.
Gündoğdu, dün 'sorunun arkasında kim var?' sorusunu sorduklarını, 'maliyeti nedir?' diye sormalarına rağmen bir şekilde bu sorunun devam ettiğini belirtti.
Bugün milletiyle, devletiyle, sivil toplumuyla siyasetin büyük çoğunluğuyla bu sorun çözüm noktasına gelinmişse bu kararlığa destek vermek gerektiğini dile getirdi. Gündoğdu, bir taraftan öldürmeyi geçim kaynağı edinenler, diğer taraftan şehit olan Mehmetçiğin şehit acısını geçim kaynağı edinenler olduğunu söyledi.
Barışın, kaybedenin illegal yapılanmalar gerçeğinden hareketle, savaşın kazananının millet olmayacağı gerçeğiyle bu sürece destek vermek gerektiğini ifade eden Gündoğdu, bu desteği verirken de kırmızı çizgileri, şehit yakınları, gaziler, vatanın bölünmez bütünlüğüne dikkat çekti.
Bu projeyle vatanın bölünmeyeceğini, bütünleşeceğini ifade eden Gündoğdu, “Avrupa ülkelerinin kendi aralarındaki sınırlarına bakıyoruz, bu sınırlar, bu ülkelerin vatandaşlarını birbirine kavuşturan sınırlar iken, bizde sınırlar iki kardeşin arasına tel örgü ören şiddetin, terörün, bataklığın kaynağı haline gelmiş. Öyleyse, bizim terörist ile mücadele gibi bir görevimiz yok. Bu güvenlik kuvvetlerinin işidir, devletin işidir ama bizim demokratikleşememe sorununu çözmek, Kürt sorununu çözmek, kardeşliğin önündeki engelleri kaldırmak, Çanakkale ruhunu yeniden tesis etmek, terörist ile vatandaşımızı birbirinden ayırmak projesinde söyleyeceklerimiz, yapacaklarımız var. Bunun için bu sürece tam destek veriyoruz.” diye ifade etti.
Devletin yapması gerekenler, Meclisin yapması gerekenler, eğitimde ve hukukta yapılması gereken çok yönlü adımların atılması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, burada Meclis'te bulunan siyasi partilerin bir önceki seçimde vaat ettiği gereken anayasayı yapmaları gerektiğini belirtti.
"KILIK KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN TOPLANAN İMZA SAYISI ANA MUHALEFET VE YAVRU MUHALEFETİN OYUNDAN FAZLA
Kılık kıyafet özgürlüğü için 10 milyon imza kampanyası düzenlediklerini belirten Gündoğdu, toplanan imzanın ana muhalefet ve yavru muhalefetin oyundan fazla olduğunu kaydetti.
Bu imzaların, dilekçe olduğunu kaydeden Gündoğdu, 12 milyon 300 bin dilekçenin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olduğuna dikkat çekti. Dünyada ve Türkiye’de bunun bir benzerine henüz rastlamadıklarını ifade eden Gündoğdu, “Biz bu yönetmeliğin, kadınların başının açık olması dayatmasına karşı, erkeklerin bıyığını üstten almaya karşı, erkeklerin, kadınların giydiği elbiselerin kumaşına, favorilerden ense tıraşına, boyundan neredeyse ayakkabı numarasına karışan ucube bir yönetmelik olarak gördüğümüz için darbecilere de yönetmeliğinizi de alın gidin vaktinin geldiğine inandığımız için bu kampanyayı düzenledik.” diye konuştu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, işçi ve memur konfederasyonları olarak birlikte kutlamayı önemsemelerine rağmen ilk olarak Kamu-Sen ve KESK arasındaki bildiri krizi, ardından da DİSK ve KESK’in dayanışma kavramıyla örtüşmeyen bencil tutumları nedeniyle ortak kutlama imkânının ortadan kalktığını ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti: “Başkanlar Kurulu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü ‘hak, emek, barış ve kardeşlik için Çanakkale’deyiz.’ temasıyla Çanakkale’de kutlamaya karar vermiştir. Bu çerçevede konfederasyonumuz 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Çanakkale ruhunu merkeze alarak, birlik ve beraberlik içerisinde ve bayram havasında kutlayacaktır.”
Gündoğdu, dün 'sorunun arkasında kim var?' sorusunu sorduklarını, 'maliyeti nedir?' diye sormalarına rağmen bir şekilde bu sorunun devam ettiğini belirtti.
Bugün milletiyle, devletiyle, sivil toplumuyla siyasetin büyük çoğunluğuyla bu sorun çözüm noktasına gelinmişse bu kararlığa destek vermek gerektiğini dile getirdi. Gündoğdu, bir taraftan öldürmeyi geçim kaynağı edinenler, diğer taraftan şehit olan Mehmetçiğin şehit acısını geçim kaynağı edinenler olduğunu söyledi.
Barışın, kaybedenin illegal yapılanmalar gerçeğinden hareketle, savaşın kazananının millet olmayacağı gerçeğiyle bu sürece destek vermek gerektiğini ifade eden Gündoğdu, bu desteği verirken de kırmızı çizgileri, şehit yakınları, gaziler, vatanın bölünmez bütünlüğüne dikkat çekti.
Bu projeyle vatanın bölünmeyeceğini, bütünleşeceğini ifade eden Gündoğdu, “Avrupa ülkelerinin kendi aralarındaki sınırlarına bakıyoruz, bu sınırlar, bu ülkelerin vatandaşlarını birbirine kavuşturan sınırlar iken, bizde sınırlar iki kardeşin arasına tel örgü ören şiddetin, terörün, bataklığın kaynağı haline gelmiş. Öyleyse, bizim terörist ile mücadele gibi bir görevimiz yok. Bu güvenlik kuvvetlerinin işidir, devletin işidir ama bizim demokratikleşememe sorununu çözmek, Kürt sorununu çözmek, kardeşliğin önündeki engelleri kaldırmak, Çanakkale ruhunu yeniden tesis etmek, terörist ile vatandaşımızı birbirinden ayırmak projesinde söyleyeceklerimiz, yapacaklarımız var. Bunun için bu sürece tam destek veriyoruz.” diye ifade etti.
Devletin yapması gerekenler, Meclisin yapması gerekenler, eğitimde ve hukukta yapılması gereken çok yönlü adımların atılması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, burada Meclis'te bulunan siyasi partilerin bir önceki seçimde vaat ettiği gereken anayasayı yapmaları gerektiğini belirtti.
"KILIK KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN TOPLANAN İMZA SAYISI ANA MUHALEFET VE YAVRU MUHALEFETİN OYUNDAN FAZLA
Kılık kıyafet özgürlüğü için 10 milyon imza kampanyası düzenlediklerini belirten Gündoğdu, toplanan imzanın ana muhalefet ve yavru muhalefetin oyundan fazla olduğunu kaydetti.
Bu imzaların, dilekçe olduğunu kaydeden Gündoğdu, 12 milyon 300 bin dilekçenin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olduğuna dikkat çekti. Dünyada ve Türkiye’de bunun bir benzerine henüz rastlamadıklarını ifade eden Gündoğdu, “Biz bu yönetmeliğin, kadınların başının açık olması dayatmasına karşı, erkeklerin bıyığını üstten almaya karşı, erkeklerin, kadınların giydiği elbiselerin kumaşına, favorilerden ense tıraşına, boyundan neredeyse ayakkabı numarasına karışan ucube bir yönetmelik olarak gördüğümüz için darbecilere de yönetmeliğinizi de alın gidin vaktinin geldiğine inandığımız için bu kampanyayı düzenledik.” diye konuştu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, işçi ve memur konfederasyonları olarak birlikte kutlamayı önemsemelerine rağmen ilk olarak Kamu-Sen ve KESK arasındaki bildiri krizi, ardından da DİSK ve KESK’in dayanışma kavramıyla örtüşmeyen bencil tutumları nedeniyle ortak kutlama imkânının ortadan kalktığını ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti: “Başkanlar Kurulu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü ‘hak, emek, barış ve kardeşlik için Çanakkale’deyiz.’ temasıyla Çanakkale’de kutlamaya karar vermiştir. Bu çerçevede konfederasyonumuz 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Çanakkale ruhunu merkeze alarak, birlik ve beraberlik içerisinde ve bayram havasında kutlayacaktır.”