'Almanya’daki Yangınlara Bakan Mahkeme Tarafsızlığına Gölge Düşürmüştür'
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi tarafından 17 Nisan'da başlayacak Neonazi cinayetlerine ilişkin davaya Türk medyasını alınmamasını sert bir dille eleştirdi.
Afyonkarahisar’da partililere konuşan Bozdağ, mahkemenin takındığı bu tavrın kendilerini bu noktada daha da şüpheci olmaya sevk ettiğini belirtti.
Bozdağ, “Bir mahkeme 8 tane Türk vatandaşının hayatını kaybettiği bir olayı yargılamasını yapıyor. 17 Nisan'da duruşması var. Duruşmaya Alman yazılı ve görsel basınından 50 tane temsilci alınıyor. Hollanda medyasından alınıyor, Avusturya medyasından da alınıyor Türkiye medyasından alınmıyor. Niye almadınız? dediğimizde bize ‘müracaat sırasına göre alıyoruz’ diyorlar. Biz aynısını yapsak kıyamet kopar. Her şeyle suçlarlardı. Paris’te, Brüksel’den sesler yükselirdi. Almanya’da hukuk demokrasi insan hakları var mı? Bu ne o zaman. Bu mahkemede görülen davada Türkler taraftır, Türkiye taraftır. Türk medyası taraftır. Mağdur olanların yakınlarını mahkeme salonuna almayacaksınız. Sonra ‘ biz buradan hukuk devletiyiz’ ‘adalet dağıtacağız’ diyeceksiniz.” dedi.
Bu uygulamanın mahkeme başkanının tarafsızlığına gölge düşürdüğünü ifade eden Bozdağ, uygulamanın mahkeme başkanı tarafından duruşma gününe kadar gözden geçirilmesini istediklerini kaydetti.
Bozdağ, “Neonazi cinayetini işleyenler mahkemeden destek bulabilirler. Bunu düzeltip Türk medyasına da yer verirler. Bunu yapmazlarsa mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini şimdiden ilan ediyoruz. Bizim tarafımızdan taraflı bir mahkeme başkanının başkanlığında verilmiş bir karar olarak görülecektir. Bunu buradan bir kez daha ifade ediyorum.” diye konuştu.
“ALMAN HÜKÜMETİ HADİSELERİN ÜZERİNE GİTMELİ”
Almanya’da Türklerin iş ve meskenlerinde çıkan yangınlarla ilgili olarak sert konuşan Bozdağ, Alman hükümetinin bu yangınların üstüne gitmesini istedi. Bozdağ, geçtiğimiz günlerde çıkan yangında Afyonkarahisarlı bir ailenin 8 ferdinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Bozdağ, şunları söyledi: “Niye bu yangınlar hep Türklerin evinde çıkıyor. Bu evlerin prizlerinde bir şey mi var acaba? Prizler yangın çıkarmak için hep bu Türklerin evini seçiyor. Bunların arkasında ırkçı, Neonazi bir yaklaşım olmadığı bir yaklaşımın olduğunu yangında 5 dakika içinde açıklanmasını neye dayanarak yapıyorsunuz? Geçenlerde Afyonkarahisar’da 8 kişiyi defnettik Bugün yine Köln’de yangın olduğunu bilgisini aldık. Buradan bir hususun altını çizmek istiyorum. Buradan Alman hükümetinden bu hadisenin üzerine gitmesini istiyorum. İşin esasına inin. İdeolojik bakarak hadiseleri farklı farklı noktalara koyarak ‘Neonaziler değildir’ ön kabulüyle hadiseleri incelemek son derede yanlıştır.”
Geçmişte böyle yapıldığını ifade eden Bozdağ, hayatını kaybeden insanların ailelerinin yakınlarının muhtemel şüpheli gibi görüldüğünü ve aradan geçen sürede onların Neonazi cinayetleri olduğu anlaşıldığını dile getirdi. Bozdağ, “Biz diyoruz ki; Bu tür yangınlar çıktığında Neonezi kundaklaması olabilir sorusunu sorup delilleri bu çerçevede değerlendirin başka ihtimaller var mı onu da değerlendirin. Ama yangın daha yeni çıkmış arkasından ‘böyle bir ihtimal yoktur’ diye bir açıklama yaparak kendinizi gülünç duruma düşürmeyin, gerçekleri ortaya çıkarın bizim böyle düşünmek için çok haklı nedenlerimiz var.” şeklinde konuştu.
Bozdağ, “Bir mahkeme 8 tane Türk vatandaşının hayatını kaybettiği bir olayı yargılamasını yapıyor. 17 Nisan'da duruşması var. Duruşmaya Alman yazılı ve görsel basınından 50 tane temsilci alınıyor. Hollanda medyasından alınıyor, Avusturya medyasından da alınıyor Türkiye medyasından alınmıyor. Niye almadınız? dediğimizde bize ‘müracaat sırasına göre alıyoruz’ diyorlar. Biz aynısını yapsak kıyamet kopar. Her şeyle suçlarlardı. Paris’te, Brüksel’den sesler yükselirdi. Almanya’da hukuk demokrasi insan hakları var mı? Bu ne o zaman. Bu mahkemede görülen davada Türkler taraftır, Türkiye taraftır. Türk medyası taraftır. Mağdur olanların yakınlarını mahkeme salonuna almayacaksınız. Sonra ‘ biz buradan hukuk devletiyiz’ ‘adalet dağıtacağız’ diyeceksiniz.” dedi.
Bu uygulamanın mahkeme başkanının tarafsızlığına gölge düşürdüğünü ifade eden Bozdağ, uygulamanın mahkeme başkanı tarafından duruşma gününe kadar gözden geçirilmesini istediklerini kaydetti.
Bozdağ, “Neonazi cinayetini işleyenler mahkemeden destek bulabilirler. Bunu düzeltip Türk medyasına da yer verirler. Bunu yapmazlarsa mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini şimdiden ilan ediyoruz. Bizim tarafımızdan taraflı bir mahkeme başkanının başkanlığında verilmiş bir karar olarak görülecektir. Bunu buradan bir kez daha ifade ediyorum.” diye konuştu.
“ALMAN HÜKÜMETİ HADİSELERİN ÜZERİNE GİTMELİ”
Almanya’da Türklerin iş ve meskenlerinde çıkan yangınlarla ilgili olarak sert konuşan Bozdağ, Alman hükümetinin bu yangınların üstüne gitmesini istedi. Bozdağ, geçtiğimiz günlerde çıkan yangında Afyonkarahisarlı bir ailenin 8 ferdinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Bozdağ, şunları söyledi: “Niye bu yangınlar hep Türklerin evinde çıkıyor. Bu evlerin prizlerinde bir şey mi var acaba? Prizler yangın çıkarmak için hep bu Türklerin evini seçiyor. Bunların arkasında ırkçı, Neonazi bir yaklaşım olmadığı bir yaklaşımın olduğunu yangında 5 dakika içinde açıklanmasını neye dayanarak yapıyorsunuz? Geçenlerde Afyonkarahisar’da 8 kişiyi defnettik Bugün yine Köln’de yangın olduğunu bilgisini aldık. Buradan bir hususun altını çizmek istiyorum. Buradan Alman hükümetinden bu hadisenin üzerine gitmesini istiyorum. İşin esasına inin. İdeolojik bakarak hadiseleri farklı farklı noktalara koyarak ‘Neonaziler değildir’ ön kabulüyle hadiseleri incelemek son derede yanlıştır.”
Geçmişte böyle yapıldığını ifade eden Bozdağ, hayatını kaybeden insanların ailelerinin yakınlarının muhtemel şüpheli gibi görüldüğünü ve aradan geçen sürede onların Neonazi cinayetleri olduğu anlaşıldığını dile getirdi. Bozdağ, “Biz diyoruz ki; Bu tür yangınlar çıktığında Neonezi kundaklaması olabilir sorusunu sorup delilleri bu çerçevede değerlendirin başka ihtimaller var mı onu da değerlendirin. Ama yangın daha yeni çıkmış arkasından ‘böyle bir ihtimal yoktur’ diye bir açıklama yaparak kendinizi gülünç duruma düşürmeyin, gerçekleri ortaya çıkarın bizim böyle düşünmek için çok haklı nedenlerimiz var.” şeklinde konuştu.