Cuma Hutbesinde Sokak Çocukları Anlatıldı

Malatya’da camilerde Cuma hutbesinde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırlığı, “Sokağın yetimleri, çocuklarımız” başlıklı hutbe okundu.

Cuma Hutbesinde, “Bugün toplumda sadece yetim ve öksüz kalmış çocuklar yok. Bir de hayatlarını sokaklarda devam ettirmek zorunda kalan „sokağın çocukları? var. Anadan babadan ayrı kalmış, anne-babası tarafından ihmal edilmiş ya da sokağa terk edilmiş çocuklardır onlar. Sokağın çocuklarıdır, sokağın yetimleridir onlar. Sıcacık aile ortamından mahrum kalmışlardır. Okulla ilişkileri kopmuştur. Toplum tarafından da dışlanmışlardır onlar. Hepsi sevgiye, ilgiye, şefkate, korunmaya muhtaçtır" denildi.

Sokak çocuklarının, madde, alkol ve tiner bağımlılığı, sigara ve kumar gibi zararlı alışkanlıklar ile şiddet, kaçırılma, istismar, fuhuş, suça zorlanma, çeşitli hastalıklara yakalanma, yaralanma ve öldürülme gibi pek çok tehlikeyle karşı karşıya olduğu belirtilen hutbede şu görüşlere yer verildi: "Fiziksel ve ruhsal sağlıkları tehlike altındadır. Onlar genellikle terk edilmiş binalar, parklar, tren garları, köprü altları gibi yerlerde yaşam mücadelesi vermektedirler. Böyle bir durumda, onların sokak çetelerine karışmaları, uyuşturucu bağımlısı olmaları, dilencilik, yankesicilik, gasp, hırsızlık gibi kötü yollarla geçinmeye çalışmaları, daha da kötüsü yaralanma veya ölümle sonuçlanan şiddet olayları yaşanmaktadı. Sokak çocukları sorununun en önemli nedenlerinden biri, aile kurumunun modern zamanlarda büyük yara almış olmasıdır. Ailede yaşanan huzursuzluklardır. Parçalanan, dağılan ailelerdir. Giderek artan boşanmalardır. Anne-babadan, aile ortamından kopmuş çocuklar, terk edilmişliğin ve güvensizliğin girdabında sokağa ve suç ortamına itilmekte ve kötü alışkanlıklara yönelmektedirler. Bu yüzden ailevi sorunların en büyük bedelini çocuklar ödemektedir.” Sağlıklı ve huzurlu bir toplum için sokağın yetimlerine sahip çıkılmasının istendiği hutbede, daha sonra özetle şunları belirtildi: “Zararlı alışkanlıkların önüne geçmek için sokak çocuklarına her yönden analık ve babalık yapmalıyız.

Unutmayalım ki onların ihtiyaçlarını karşılamak ve onları topluma kazandırmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Çünkü onlar bizlere emanettir. Bugüne aitmiş gibi görünseler de aslında yarınlar için hazırlanması gereken birer emanet. Yetimlerin başını okşayalım. Fakirleri doyuralım. Sokağın yetimlerine sahip çıkalım. Kimsesizlerin kimsesi olalım. Onlar Sevgili Peygamberimizin yanındaki Enes gibi olmayı arzularlar. Onlar Ümmü'd-Derda?nın yanındaki yetimler gibi, Allah Resulünden müjde, müminlerden ilgi ve şefkat görmeyi umut ederler. Unutmayalım ki aslında suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuk vardır. Ailelerimizin dağılıp parçalanmasına izin vermeyelim. Yuvalardaki, sokaklardaki, kaldırım köşelerindeki çocuklarımıza, yavrularımıza sahip çıkalım. Onları zararlı alışkanlıklardan ve kötülüklerden koruyalım. Geliniz hep birlikte Peygamber Efendimizin şu müjdesine kulak verelim: “Ben ve yetime kol kanat geren kimse, cennette yan yana olacağız.”
Kaynak: İHA