3 Sanığın Tahliyesine Karar Verildi

Doğubayazıt ilçesinde terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında açılan ve Erzurum'da görülen davada, sanıklardan 3'ü tahliye edildi.

Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın ikinci oturumunda, 3 Aralık 2011 günü Ağrı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından PKK/KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alınan 10'u tutuklu 15 sanığın savunmaları tamamlandı.

Sanıkların savunmalarının dün tamamlanamaması üzerine bugün sabah saatlerinde itibaren başlayan ve geç saatlere kadar devam eden duruşmada, Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, geçen celsede Kürtçe savunma talebi kabul edilmeyen sanıklara yeni düzenlemeyle ana dilde savunma yapmalarına imkan tanınacağını belirtti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Türkçe savunma yapmak istediğini dile getiren tutuklu sanıklardan Metin Yaşik, KCK dava dosyasında yer alan iddiaların 38'nin kendisiyle ilgili olduğunu, seçim çalışmaları için Hasankeyf ilçesine gittiğini, burada yaptığı parti faaliyetleri kapsamında arkadaşlarıyla el ilanları dağıttığını, çeşitli toplantılara katıldığını ve bu çalışmaları anlattığı telefon görüşmesinin kendisine suç atfedilerek iftira atıldığını söyledi.

Mahkeme Başkanı Kahya, ''Bu insanlar sana neden iftira atsınlar'' diye sorması üzerine. Söz alan sanık Yaşik, ''Ben bazı örgüt üyeleriyle görüştüğüm iddialarını kabul etmiyorum. Hiç kimseye BDP'ye zorla oy verin demedim, BDP görevlisi olarak sandık başlarına gelemeyen bazı vatandaşları sandık başlarına getirerek oy kullanmalarına yardımcı oldum'' diye konuştu.

Doğubayazıt Belediyesinde BDP'li encümen üyesi Burhan Karatay da Kürtçe yaptığı savunmasında, BDP'nin basın açıklamalarına katıldığı yönündeki iddiaların doğru olduğunu, yasal ve demokratik bir partinin her türlü çalışmasına katılmasının demokratik hakkı olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.

Tutuklu sanıklardan emekli imam Adil Çoban da Türkçe yaptığı savunmasında, BDP'nin sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında halk arasında alternatif cuma namazları olarak adlandırılan eylem iddialarıyla ilgili şunları söyledi:

'' diye teklif geldi. Ben de bu teklifi kabul ederek 200-300 kişilik gruplara cuma namazı kıldırdım. Namaz öncesi hutbede vatandaşlara Allah'ın emri olan barışı, kardeşliği, huzuru istediğimizi anlattım. Kan dökülmesin, kavga istemiyoruz, şeklinde vaazlar verdim. Bu vaazların hangisi yanlış, ancak iddianameye ben halkı kışkırtıyormuşum gibi örgütsel faaliyetlerde bulunuyorum şeklinde yer almasına çok üzüldüm. Suçsuz olduğumu inanıyorum ve tahliyemi istiyorum.''

Tutuklu sanıklardan Adem Şahin, önce Kürtçe, daha sonra Türkçe devam ettiği savunmasında, KCK'nın ne olduğunu bilmediğini, KCK adına hiçbir eyleme katılmadığını, 10 kişiye attığı ''13+2+7='' şeklindeki mesajın, iddia makamının dile getirdiği gibi, Silvan'da 14 Temmuz 2011 günü terör örgütü mensupları ile Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri arasında çıkan çatışmada 13 askerin şehit edildiği, 2 askerin kayıp olduğu ve 7 askerin de yaralı olduğu yönündeki iddialarla bir ilgisinin bulunmadığını savundu.

Tutuksuz yargılanan Dalha Kaya, Türkçe yaptığı savunmasında, kendisine ait olup el konulan ilaçları parasıyla satın aldığını ve sınır ticareti kapsamında İran'a götürmek isterken polis tarafından el konulduğunu ve örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilmesinin doğru olmadığını ileri sürdü.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, ''Satın aldığını söylediğin binlerce ilacın herhangi bir faturası veya belgesi var mı-'' sorusu üzerin söz alan sanık Kaya, elinde bir belge veya fatura bulunmadığını, ancak söz konusu ilaçların yasal olarak herkesin evinde bulunabileceğini belirtti.

Sanıklar adına savunma yapan 8 avukat da yaklaşık 30 saat süren yargılama sonunda müvekkillerinin, KCK adı verilen örgüt adına faaliyetlerde bulundukları iddialarına katılmadıklarını ve birçok suçlamanın delil ve ispata dayandırılmadığını belirterek, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, verilen 30 dakikalık aranın ardından, tutuklu sanıklardan Muhlis Altun, Beritan Doğan ve Burhan Karatay'ın tahliyesine, diğer tutuklu 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ertelediğini açıkladı.

-İddianame-

Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, ''Doğubayazıt ilçe merkezinde bir polis karakolunun bombalanması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birlik ve bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerde bulunmak, silahlı terör örgütü kurmak, örgüte üye olmak ve örgütün talimatları doğrultusunda yasa dışı örgütsel faaliyetlerde bulunmak, gösteri ve yürüyüş yasasına muhalefet, görevli polis memurlarına mukavemet sivil itaatsizlik eylemlerine katıldıkları iddiasıyla 15 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli oranlarda hapis cezası istemiyle davam açılmıştı.
Kaynak: AA