600 Yıllık Geleneksel Tahta Kızak Yarışları Nefes Kesti

Artvin’in Şavşat ilçesinde 600 yıldır süren geleneksel tahta kızak yarışmaları, bu yıl 4 kategoride renkli görüntülere sahne oldu.

Şavşat halkının kış eğlencelerinden biri olan 600 yıllık kızak yarışmaları, bu yıl daha organize bir şekilde yapıldı. Her yıl Şavşat’ın kurtuluş bayramı olan 7 Mart'ta gerçekleştirilen yarışmalar, bu yıl havaların sıcak gitmesi yüzünden kar kalmayacak endişesi ile erkene alındı. Dededen toruna kalan ve her bir yarışın ayrı ayrı hikâyeleri olan tahta kızak yarışmaları, Şavşat’ta Yavuzköy seyir yeri mevkiinde 7'den 70'e vatandaşların katılımı ile yapıldı. Önceki yıllarda tek kategoride yapılan yarışlar, bu yıl 4 kategoride ve bayanların da katılımı ile gerçekleştirildi.

Daha önceleri çift ayaklı yöresel ağızda 'sıka' olarak adlandırılan kızak yarışmaları, bu yıl tek ayaklı 'sıka' kızaklarının da katılımı ile daha da renkli görüntülere sahne oldu. Çift ayaklı kızak yarışmalarında 'Murat'ın Oğlu' adlı kızağı ile Zafer Güngüt tek ayaklı kızak yarışmalarında ise 'Rüzgârın Oğlu' adlı kızağı ile Selahattin Temiz, bayanlarda Meral Güngüt 'Selena' adlı kızağı ile birinci olurken bayanlarda ikinciliği 'Dedemin Yadigârı' adlı kızağı ile Günay Yalanuz aldı. Bot dalında birinciliği ise 'Grup Sahara' takımı alırken ikinciliği 'Grup Mamanelis' takımı aldı. Yüksek adrenalin karşısında binicilerin çığlıkları Sahara Dağı eteklerinde yankılandıYarışmalarda ayrıca en yaşlı binici 77 yaşındaki Süleyman Çelik olurken, en genç binici ise 1 yaşında Ege Çelik olarak kayda geçti. Yarışmalar esnasında öndeki rakibinin düştüğünü görünce kızağını durdurup rakibine yardımcı olan Halil İbrahim Çelik ise centilmenlik kupasını aldı.Yarışmalarla ilgili olarak açıklama yapan en yaşlı binici Süleyman Çelik, "Bu yarışmalar Türkiye’de emsali görülmeyen yarışmalardır. Bu sporun desteklenmesi lazım. Bu yarışmalar dededen toruna devam eden yaklaşık 600 yıllık bir gelenektir. Bu yarışmaların diğer organizasyonlar ve spor branşları gibi desteklenmesi gerekir." dedi.

Sıka kızağı ustası Orhan Gülcan ise "Bu kızakları eskiden çocuklarımızın gençlerimizin babaları yapıyorlardı. Şimdi artık bunları yapan baba ve dedeler kalmadı. Bir kısmı da büyük şehirlere göç etti. Bu yüzden Sıka'yı sadece yapan ustalar kaldı. Şavşat'ta da yapan tek usta benim. Sıkanın fiyatı şekline, büyüklüğüne ve ayak sayısına göre belirleniyor." diye konuştu.

Yarışmalara Türkiye’nin çeşitli yörelerinden gelen yarışmacılar da katıldı.