Uluslararası Adriyatik'ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumuna Büyük İlgi
Namık Kemal Üniversitesi(NKÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü ve Makedonya St.
Climent Ohridski-Bitola Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlenen "Adriyatik'ten Kafkaslara 2. Uluslararası Geleneksel Gıdalar" Sempozyumu, Makedonya'nın Struga Şehrinde gerçekleştirildi
Sempozyuma ilgi büyük olurken Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova, Slovenya, İtalya, Kazakistan gibi ülkelerin Üniversite ve Araştırma Kuruluşları ile Türkiye'deki üniversitelerin Gıda Mühendisliği Bölümlerinin tamamından, Beslenme ve Diyetetik Bölümlerinden, Veteriner Fakültelerinden, Meslek Yüksek Okullarının Gıda Teknolojisi Programlarından akademisyenler ve uzmanlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Araştırma Enstitülerinden uzmanlar ile Özel Sektörden yönetici ve teknik eleman düzeyinde olmak üzere 600'e yakın kişi katıldı.
"GELENEKSEL GIDALARA İLGİ ARTIYOR"
Toplantı, sempozyumun eş başkanı NKÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirci'nin açılış konuşması ile başladı.
Demirci yaptığı konuşmada, dünyada geleneksel gıdalara olan ilginin her geçen gün daha fazla arttığını ve geleneksel gıdaların giderek daha büyük ölçeklerde ve gıda kodekslerine uygun olarak daha sağlıklı bir şekilde üretildiklerini, günümüzde sağlıklı beslenme konusundaki bilinçlenme nedeniyle dünya genelinde bilhassa çocukların dengeli beslenmeleri, obeziteden korunmaları ve fast-food tarzı beslenmeden uzak tutulabilmeleri için geleneksel gıdalara daha fazla önem verildiğini belirtti
Prof. Dr. Demirci “İkincisi düzenlenen Adriyatik'ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumuna gösterilen ilgiye bakıldığında, yapılan bu uluslararası bilimsel faaliyetin öncelikle bölgesel ve daha genel anlamda da dünya ülkeleri arasında kültürel işbirliği ve bilgi paylaşımına ne kadar önemli katkıda bulunduğunun açıkça görülmüştür” dedi
Sempozyum Eş-Başkanı Prof. Dr. Angela Vasileska ise konuşmasında, "Gıdaların, ulusal kimliklerin yaşatılmasında en önemli kaynak olarak kaldığı görülmektedir. Uluslar arası düzeydeki geniş katılımlı böyle bir toplantının ülkemde düzenlenmesinden büyük onur duyuyorum” diye konuştu.
Sempozyum Onursal Başkanı NKÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek ise konuşmasında, “Bu gün burada yaklaşık 500 yıllık bir tarihi beraber paylaştığımız bu toprakların güzel insanlarıyla böyle bir bilimsel toplantı vesilesiyle beraber olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduğumu özellikle belirtmek istiyorum. 'Adiyatik’ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar' temalı ve 2. kez Uluslararası çapta gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören bu sempozyumun düzenleyici üniversitelerden biri olan Namık Kemal Üniversitesinin Rektörü olarak büyük onur duyuyorum. 2006 yılında kurulan yeni bir üniversite olmamıza karşın akademik hayatında 31. yılını dolduran ve üniversitemizin de temelini oluşturan Ziraat Fakültemizin Gıda Mühendisliği Bölümü ile St. Kliment Ohridski Üniversitesi Turizm Fakültesinin yoğun çabalarıyla düzenlenen bu uluslararası sempozyumun; her ne kadar odak konusu, bugün bütün Dünya toplumlarında oldukça fazla ilgi çeken geleneksel gıdalar olmasına karşın; bu toplantının başta Türkiye ve Makedonya olmak üzere; diğer ülkelerin bilimsel, sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerine de önemli katkılar sağlayacağına, ve bazı alanlarda önemli bir başlangıç olacağına samimiyetle inanıyorum” dedi
Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Hadi Nezir Türkçe konuşmak istediğini söyledi.
Bakan Nezir, "Öz be öz anadilimizi ecdadımızdan daha doğrusu sizlerden emanet aldık. Hiçbir zaman ihanet etmedik. Gördüğünüz gibi hala görevimizin başındayız. Sizlere hoş geldiniz demek istiyorum. Kendinizi Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti devletindeymiş gibi hissetmenizi arz ederim” sözleri ile katılımcıları selamladı
Açılış töreni sonrasında Marmara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu "Türk Mutfak Kültürünün Sağlık ve Beslenme Alışkanlıkları Üzerindeki Etkileri" başlıklı çağrılı bildirisinde, Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen Türklerin tarihsel geçmişleri nedeniyle zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğunu belirterek, “Orta Asya göçebe insanının et ve mayalanmış süt ürünlerini kullanmaları, Mezopotamya’nın tahılları, Akdeniz çevresinin sebze ve meyveleri, Güney Asya’nın baharatı ile birlikte kullanılarak zengin bir Türk yemek kültürünün oluşmasında etkili olmuştur” diye konuştu
"Geleneksel Gıdalar Gerçekte Nelerdir" başlıklı bildiriyi sunan İtalya Bologna Üniversitesi Öğretiim Üyesi Prof.Dr.L. Filippo D'Antuono'da Bir gıda maddesi için "Geleneksel" ifadesinin kullanılması için geniş anlamıyla nesiller boyunca aktarılan gıdalar olması gerektiğine vurgu yaparak, “Geleneksel gıdaların bazı özelliklerinin hem genel tanımından hem de özel günlerle bağdaştırılan bazı genel özelliklerinden farklılıkları olduğu tespit edilmiştir. Geleneksel gıdalar genel olarak hali hazırda olan hammaddelerin ve her zaman sahip olunabilinen gıdaların bir kombinasyonudur. Fakat bu gıdaların kendilerine özgü olan farklılıkları standart bir reçeteden değil sahip olunan hammaddelerden, sosyal şartlardan ve ihtiyaç duyulan besin öğelerinden kaynaklanmaktadır” sözlerine yer verdi
Sempozyumda iki gün boyunca; Süt Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Tahıl Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Et Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Sebze-Meyve Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Geleneksel Şekerli/Tatlı Gıdalar, Diğer Geleneksel Gıdalar ve Geleneksel Gıdaların Beslenme ve Sosyolojik Yönü başlıkları altında 63'ü sözlü 570'si poster olmak üzere toplam 633 bildiri sunuldu
Sempozyumun kapanış oturumunda söz alan konuşmacılar da Sempozyumun büyük bir katılımla son derece başarılı bir şekilde tamamlandığını ifade ederek, gelecek yıllarda da sempozyumun uluslararası niteliğinin mutlaka sürdürülmesini ve kapsadığı coğrafi alana İtalya'nın da dâhil edilmesi gerektiğini söylendi. Önümüzdeki yıllarda “Uluslararası Adriyatik'ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumuna” İtalya, Kosova, Hırvatistan ve Arnavutluk olmak üzere 4 ayrı ülke talip olduğunu açıkladı
Kaynak: İHA
Sempozyuma ilgi büyük olurken Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova, Slovenya, İtalya, Kazakistan gibi ülkelerin Üniversite ve Araştırma Kuruluşları ile Türkiye'deki üniversitelerin Gıda Mühendisliği Bölümlerinin tamamından, Beslenme ve Diyetetik Bölümlerinden, Veteriner Fakültelerinden, Meslek Yüksek Okullarının Gıda Teknolojisi Programlarından akademisyenler ve uzmanlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Araştırma Enstitülerinden uzmanlar ile Özel Sektörden yönetici ve teknik eleman düzeyinde olmak üzere 600'e yakın kişi katıldı.
"GELENEKSEL GIDALARA İLGİ ARTIYOR"
Toplantı, sempozyumun eş başkanı NKÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirci'nin açılış konuşması ile başladı.
Demirci yaptığı konuşmada, dünyada geleneksel gıdalara olan ilginin her geçen gün daha fazla arttığını ve geleneksel gıdaların giderek daha büyük ölçeklerde ve gıda kodekslerine uygun olarak daha sağlıklı bir şekilde üretildiklerini, günümüzde sağlıklı beslenme konusundaki bilinçlenme nedeniyle dünya genelinde bilhassa çocukların dengeli beslenmeleri, obeziteden korunmaları ve fast-food tarzı beslenmeden uzak tutulabilmeleri için geleneksel gıdalara daha fazla önem verildiğini belirtti
Prof. Dr. Demirci “İkincisi düzenlenen Adriyatik'ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumuna gösterilen ilgiye bakıldığında, yapılan bu uluslararası bilimsel faaliyetin öncelikle bölgesel ve daha genel anlamda da dünya ülkeleri arasında kültürel işbirliği ve bilgi paylaşımına ne kadar önemli katkıda bulunduğunun açıkça görülmüştür” dedi
Sempozyum Eş-Başkanı Prof. Dr. Angela Vasileska ise konuşmasında, "Gıdaların, ulusal kimliklerin yaşatılmasında en önemli kaynak olarak kaldığı görülmektedir. Uluslar arası düzeydeki geniş katılımlı böyle bir toplantının ülkemde düzenlenmesinden büyük onur duyuyorum” diye konuştu.
Sempozyum Onursal Başkanı NKÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek ise konuşmasında, “Bu gün burada yaklaşık 500 yıllık bir tarihi beraber paylaştığımız bu toprakların güzel insanlarıyla böyle bir bilimsel toplantı vesilesiyle beraber olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduğumu özellikle belirtmek istiyorum. 'Adiyatik’ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar' temalı ve 2. kez Uluslararası çapta gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören bu sempozyumun düzenleyici üniversitelerden biri olan Namık Kemal Üniversitesinin Rektörü olarak büyük onur duyuyorum. 2006 yılında kurulan yeni bir üniversite olmamıza karşın akademik hayatında 31. yılını dolduran ve üniversitemizin de temelini oluşturan Ziraat Fakültemizin Gıda Mühendisliği Bölümü ile St. Kliment Ohridski Üniversitesi Turizm Fakültesinin yoğun çabalarıyla düzenlenen bu uluslararası sempozyumun; her ne kadar odak konusu, bugün bütün Dünya toplumlarında oldukça fazla ilgi çeken geleneksel gıdalar olmasına karşın; bu toplantının başta Türkiye ve Makedonya olmak üzere; diğer ülkelerin bilimsel, sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerine de önemli katkılar sağlayacağına, ve bazı alanlarda önemli bir başlangıç olacağına samimiyetle inanıyorum” dedi
Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Hadi Nezir Türkçe konuşmak istediğini söyledi.
Bakan Nezir, "Öz be öz anadilimizi ecdadımızdan daha doğrusu sizlerden emanet aldık. Hiçbir zaman ihanet etmedik. Gördüğünüz gibi hala görevimizin başındayız. Sizlere hoş geldiniz demek istiyorum. Kendinizi Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti devletindeymiş gibi hissetmenizi arz ederim” sözleri ile katılımcıları selamladı
Açılış töreni sonrasında Marmara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu "Türk Mutfak Kültürünün Sağlık ve Beslenme Alışkanlıkları Üzerindeki Etkileri" başlıklı çağrılı bildirisinde, Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen Türklerin tarihsel geçmişleri nedeniyle zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğunu belirterek, “Orta Asya göçebe insanının et ve mayalanmış süt ürünlerini kullanmaları, Mezopotamya’nın tahılları, Akdeniz çevresinin sebze ve meyveleri, Güney Asya’nın baharatı ile birlikte kullanılarak zengin bir Türk yemek kültürünün oluşmasında etkili olmuştur” diye konuştu
"Geleneksel Gıdalar Gerçekte Nelerdir" başlıklı bildiriyi sunan İtalya Bologna Üniversitesi Öğretiim Üyesi Prof.Dr.L. Filippo D'Antuono'da Bir gıda maddesi için "Geleneksel" ifadesinin kullanılması için geniş anlamıyla nesiller boyunca aktarılan gıdalar olması gerektiğine vurgu yaparak, “Geleneksel gıdaların bazı özelliklerinin hem genel tanımından hem de özel günlerle bağdaştırılan bazı genel özelliklerinden farklılıkları olduğu tespit edilmiştir. Geleneksel gıdalar genel olarak hali hazırda olan hammaddelerin ve her zaman sahip olunabilinen gıdaların bir kombinasyonudur. Fakat bu gıdaların kendilerine özgü olan farklılıkları standart bir reçeteden değil sahip olunan hammaddelerden, sosyal şartlardan ve ihtiyaç duyulan besin öğelerinden kaynaklanmaktadır” sözlerine yer verdi
Sempozyumda iki gün boyunca; Süt Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Tahıl Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Et Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Sebze-Meyve Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Geleneksel Şekerli/Tatlı Gıdalar, Diğer Geleneksel Gıdalar ve Geleneksel Gıdaların Beslenme ve Sosyolojik Yönü başlıkları altında 63'ü sözlü 570'si poster olmak üzere toplam 633 bildiri sunuldu
Sempozyumun kapanış oturumunda söz alan konuşmacılar da Sempozyumun büyük bir katılımla son derece başarılı bir şekilde tamamlandığını ifade ederek, gelecek yıllarda da sempozyumun uluslararası niteliğinin mutlaka sürdürülmesini ve kapsadığı coğrafi alana İtalya'nın da dâhil edilmesi gerektiğini söylendi. Önümüzdeki yıllarda “Uluslararası Adriyatik'ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumuna” İtalya, Kosova, Hırvatistan ve Arnavutluk olmak üzere 4 ayrı ülke talip olduğunu açıkladı