'Aile Şirketlerinde Ulusal ve Uluslararası Firmalarla Ortaklık Kültürü' Konferansı

Ülker, Eskişehir Girişimci Sanayiciler ve İş Adamları Derneği tarafından "Tecrübe Paylaşım Toplantıları" kapsamında dernek merkez binasında Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan, EGSİAD Başkanı Sami Türk, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile iş adamlarının katılmıyla düzenlenen "Aile Şirketlerinde Ulusal ve Uluslararası Firmalarla Ortaklık Kültürü" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Ortaklığın dağılmadan yürütülmesi için yapılması gerekenlere dikkati çeken Ülker, "Ortaklıkta yapmanız gereken sürekli kendinize yontmak değil, ortağın hak ve hukuklarını gözetmeniz gerekiyor. Şeffaflık çok önemli. Her şey raporlanabilir ve kayıt altında olması elzem" diye konuştu.

"Ortaklıkta diğer tarafa hürmet etmek, payını gözetmek nezakettir" diyen Ülker, şunları kaydetti:

"Şirketin diğer bir gizli ortağı da çalışanlarıdır. Onlara da saygı göstermek önemlidir. Mutlaka bir stratejinizin olması lazım. O sektöre neden girdiğiniz? Kimle ortak olacaksınız? Doğru ortak kimdir? Size ne kazandıracak? Karşılıklı sinerji oluşturabiliyor musunuz? bunları baştan konuştuğunuz zaman mesafe alıyorsunuz ve dağılmıyorsunuz."

- "Patentlenebilecek ürüne ihtiyacımız var"

Türk insanının ürettiği emeği, markaları ülke dışarısına taşıması gerektiğini ifade eden Ülker, "Geçmişte Türkiye'de talep fazlası vardı, günümüzde ise arz fazlası oluştu. Onun için ihracata gidiyoruz, dış pazarlar arıyoruz. Enflasyonda düştü. Türkiye pazarı herkese açık geldi. Türkiye'nin notu yükseldi. Yatırım yapılabilir bir ülke haline geldi. Bu hepimiz için bir fırsat. Dünya şirketleri Türkiye'deki şirketlerle ortaklıklar kurmak isteyecekler" diye konuştu.

İnovasyonun önemini dile getiren Ülker, şöyle devam etti:

"İnovasyon benim anladığım var olmayan bir talebi veya insanların farkında olmadığı bir hususu iyi analiz ederek, tüketiciyi anlayarak, katma değerli ve ticarileşen bir ürün, hizmet ve mal ortaya koyabiliyorsanız işte budur. Bizim patentlenebilecek ürüne ihtiyacımız var. Şirketler olarak bunu yapabilirsek, çok farklı bir konuma geçeriz, rakiplerimize fark atabiliriz. Bence bir ortaklık tesis edilecekse en doğru ortak, yüksek teknolojiye sahip, bizi geliştirecek, dünyada kendimize yer açma imkanı olan ortaktır. Yıllarca pamuk, üzüm, incir, zeytin yağı ihraç ettik. Bununla da övündük ama başkaları işleyip, sattı. Şimdi bizim zamanımız. Biz işleyelim, marka haline getirelim, bunları ihraç edelim. Eğer o pazarlara giremiyorsak, o pazarlarla ortaklık yapan firmalarla ortaklık yapalım. Birazda biz gidelim, dışarıdan şirket alalım, dışarıdaki şirket ve pazarlara ortak olalım, günü geldi artık. Türkiye artık globalleşen dünyada, global ülkelerden biri haline geliyor. Bu fırsatları değerlendirmemiz şart."