Karayılan: Çözüm İçin Bizim Öcalan'la Görüşmemiz Gerekiyor

Terör örgütü PKK'nın yöneticilerinden Murat Karayılan, terörist başı Abdullah Öcalan'la görüşmelerin başlamasının çözüm sürecinin başladığı anlamına gelmediğini söyledi.

Görüşmelerin siyasi kanat için önemli olduğunu belirten Karayılan, Öcalan ile direk temas kurmak istediklerini dile getirdi. Karayılan, "Esas önemli olan silahlı güçlerdir. Bunun için bizim direk önderlikle diyalogda olmamız gerekiyor. Sadece yönetimle değil, geniş komutanlık kademesi ve savaşçı yapısının ikna edilmesi sorunu vardır." dedi.

Terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Murat Karayılan, Kasım ayından bu yana bir devlet heyetinin İmralı’da Abdullah Öcalan'a görüşmeler yürttüğünden haberdar olduğunu kaydetti.

Böyle bir sürecin doğru olduğunu belirten Karayılan, Ahmet Türk ve Ayla Akat'ın İmralı'ya gidip Öcalan'la görüşmesinin sürece ciddiyet kazandırdığını dile getirdi. Yeni süreci önemsediklerini belirten Karayılan, "Bu girişimi dikkatle izlemek ve asla küçümsememek gerekiyor. Fakat bütün bunlar yeni bir çözüm sürecinin başladığı anlamına henüz gelmemektedir. Bu görüşme ve diyalogların Kürt sorununda bir çözüm sürecine dönüşüp dönüşmeyeceği ancak önümüzdeki günlerde anlaşılacaktır. Özellikle AK Parti hükümetinin tutumu bu konuda önemlidir. Bu diyalog sürecinin bir çözüm sürecine dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda hükümetin tutumu kesinlikle belirleyici olacaktır." şeklinde konuştu.

"BİZİM PROJEMİZ VAR, TÜRK TARAFININ PROJESİNİN DE AÇIĞA ÇIKMASI GEREKİYOR"Geçmişte birçok diyalog girişiminin gerçekleştiğini hatırlatan Karayılan, özellikle en son yapılan Oslo ve İmralı görüşme sürecinin sonuç alınamamasının temel nedeninin devletin konuya yaklaşımı olduğunu dile getirdi. Kürt sorunun çözümü için kendi projelerinin önemli olduğunu kaydeden Karayılan, çözüm projelerini protokolle 5 Mayıs 2011’de Başbakan’a sunulmak üzere Türk heyetine sunduklarını açıkladı.

Karayılan, şu ifadelere yer verdi: "Kürt tarafı olarak bizim çözüm projemiz bu protokollerdir. Ayrıca önderliğimizin hazırladığı yol haritası var. Yani bizim projemiz vardır, Türk tarafının projesinin de açığa çıkması, ortaya konulması gerekmektedir. Çözüm için bunlara ihtiyaç vardır. Bunlar olmadan, peşinen, “silah bırakılacak, silah bırakma hedeflenecek” gibisinden yaklaşımlarla herhangi bir yere varılamaz. Kimse bu silahları eğlenmek için ya da farklı keyfi bir amaç için eline almadı. Bu silahlı güçlerin varlığının bir nedeni vardır." Hükümetin kendilerinden silah bırakmanın aksine silahlı güçlerin Türkiye sınırlarının dışına çıkarılmasını istediğini dile getiren Karayılan, sorunların çözümü için ilk adımın hükümet tarafından atılması gerektiğini ifade ederek, "Peki, nereye çekeceğiz? Güney Kürdistan’a. Her gün Güney Kürdistan bombalanıyor. Zaten orada bir kısım güçlerimiz var. Bir de Kuzey’dekilerin hepsini oraya götürürsek bir yerde toplamış oluyoruz, bunun güvencesi nedir? Ama bize deniliyor ki 'Ezber bozan bir karar verin, 1999'daki gibi güçlerinizi çekin. Bu sefer Başbakan ve hükümet kararlıdır. Onlar da adım atacaktır.' Güzel ama ön adımlarını şimdi atsın. Niye şimdi atılmıyor? Israrlı bir biçimde gelişen, 'önce güçler sınırın dışına çıksın, sonra adım atarız' söylemine nasıl güvenebiliriz? Bunun güvencesi nedir? Bu ciddi bir konu. Mesela bu konuda, '99 yılı gibi olmaması için gerekli tedbirleri alırız' diyorlar. Yani 'güçlerinize ta Karadeniz’den, Dersim’den, Bingöl’den, Erzurum’dan, Kars’tan rahatlıkla Güney’e geçebilecek şekilde kolaylık sağlarız, operasyon yaptırmayız' anlamında söylüyorlar. Hayır, eğer bu sorunu çözmeye karar vermişseniz buyurun ilk adımlarını atın. Diğer hususları bir takvime bağlayabiliriz." ifadelerini kullandı. Öcalan'ın BDP'lilerle görüşmesinin çok önemli olduğunu belirten Karayılan, "Bu, siyasi yapının iknası ve çalışmaları için gereklidir. Ancak esas önemli olan silahlı güçlerdir. Bunun için bizim direk önderlikle diyalogda olmamız gerekiyor. Sadece yönetimle değil, geniş komutanlık kademesi ve savaşçı yapısının ikna edilmesi sorunu vardır. Bu konuda sadece DTK'lilerin Önder Apo ile görüşmesinin sorunu çözeceği düşünülüyorsa yanlıştır. Elbette ki siyasi alanın sürece dahil edilmesi çok önemli ve gereklidir. Görüşen heyetin aracı gibi bir rol üstlenmesi düşünülebilir ki bu da uygundur. Mevcut heyet içerisindeki insanlar güvenilir insanlardır. Ancak savaşçı yapının ikna edilmesi ayrı bir olaydır, bizleri de aşan bir durumdur.Kesin sonuç alınmak isteniliyorsa, böyle bir durumun gerekliliği anlaşılmalıdır. Atılacak ilk adım bu çerçevede, yani serbest hareket etme olanaklarının yaratılması biçiminde formüle edilebilir." diye konuştu.