Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün Anaokuluna Silahlı Baskın Düzenlediği İddiası

Büyükçekmece’de bir anaokuluna silahlı baskın düzenlendiği iddiasıyla tutuklanan Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlığlu'nun avukatı Etem Kağan Çelik, basında çıkan haberleri yalanlayarak, “Müvekkilim olaydan 2 gün önce anaokulu olarak kullanılan kendisine ait binanın üst katındaki dairesine çatıdan su akıp akmadığını kontrol etmek için gittiğinde haberde adı geçen şahıslar tarafından darp edilmiştir” dedi.

Müvekkili Yakup Hayırlığlu ve ablası Sevim Özer’in olaya karışan C.K. isimli astsubay ve yanındaki üniformalı bir astsubay tarafından darp edildiğini belirten avukat Çelik, “Bununla ilgili Büyükçekmece karakoluna şikayette bulunduk. Olay günü de bu şahısların yakalanıp yakalanmadığına dair bilgi almak için merkez karakoluna tekrar gittim. Oradaki memur bize, ‘konunun asayiş büroya devredildiğini, şahısların yakalanmadığını, dosya asayiş büroda olduğu için ve asayiş büroda dosyayı almadığı için eğer bu şahısların yakalanmasını istiyorsanız olay yerine gidin, şahısların orada olup olmadığını araştırın eğer oradalarsa 155’i arayarak şahısları yakalattırın” dedi.

Bizde olay yerine müvekkilim ve yeğenleriyle gittik diyen Çelik, “Müvekkilim yeğenlerine olay yenine gittiğini söyleyince onlar herhangi bir darp olayı olduğunu belirtip kendileri de gelmek istediler. Hep beraber gittik. Arabadan indik içeriye girdik. Yeğenleri dışarıda kaldı. biz müdür odasında oturduk. Astsubay C.K. içeri girerek müvekkillimize küfürler ederek ‘ben sana bir daha buraya gelme seni mıhlarım demedim mi’ dedi.

Araya girmek istedim fakat başarılı olamadım. Akabinde müvekkilimizin göğsüne yumruk attı. İçeriye sesleri duyan müvekkilimin yeğenleri girdi. Ortalık bir anda karıştı. Müvekkilimin yeğni kül tablasını alarak astsubayın kafasına vurdu. Olay bu şekilde gelişti. Haber basına yansıdığı gibi olmadı. Basında yer alan tüm unsurlar yalan” diye konuştu.

“Basında yer alan haberleri incelediğiniz zaman bütün insanların silahlı olduğu ve cinsel taciz olduğu iddia ediliyor” diyen Çelik, “Bu haberler tamamıyla asılsızdır. Olay ifade ettiğimiz şekliyle gerçekleşmiştir. Zaten adliyeye sevk edildiğimizde de savcılık mahkemeye sevk etmeden müvekkilimi serbest bırakmıştır. Haber de avukat ve 4 kişinin silahlı olduğu söyleniyor. Ben bugüne kadar silah ruhsatı başvurusuna dahi bulunmadım. Hiçbir zaman silah da taşımadım” dedi.

Yaşanan olay sırasında komutanların resmi kıyafetli olup olmadığı şeklindeki soruya Avukat Çelik, “İlk olayda komutanlardan biri resmi biri sivil giyimli. Biri Silivri’de astsubay ile Erzurum’da görevli başçavuşun olay günü orada olmaları da muallaktır. Orada ne işleri vardı? Kendilerini anaokulunun sahibi olarak tanıtıyorlar. Burada tamamen gayri resmi olarak müvekkilimizin sahip olduğu anaokuluna sahip olmaya çalışmaktadırlar. Müvekkilimizin anaokulu sözleşmesi ile kira sözleşmesi Hüseyin Güven adlı emekli bir öğretmen de var. Bu şahıslar la hiçbir şekilde sözleşmesi yoktur. Ayrıca sözleşmede Hüseyin Güven’in buraya hiçbir şekilde devredemeyeceği ve ortak alamayacağı maddeleri de vardır. Böyle maddeler varken bu iki astsubay ve başçavuşun orada olmaları meçhul. Kaldı ki müvekkilim oraya gittiğinde 100 bin lira para harcadıklarını ve bu parayı müvekkilimden alacaklarını söylemişlerdir” yanıtını verdi.

Müvekkilinin sözleşme yaptığı Hüseyin G.’nin telefonlarını açmadığını belirten Çelik, “Biz İlçe Emniyet Müdürlüğünden adliyeye sevk edildiğimizde teşhis işlemleri yapılmamıştı. Biz adliyeye sevk olduktan sonra orada astsubay çavuş elinde telefonu ile bizi kamerayla çekmeye başladı.

Ben orada memur arkadaşlarına söyledim bizi çektiğini. Bu olaydan sonra içerden bir karar çıktı. Ve biz karakola geri gönderilerek teşhis işlemleri yaptırıldı. Cep telefondaki görüntüler bayanlara gösterilerek biz teşhis ettirildik. Ama buna rağmen bayanlar hem olaya karışmayan bir sivil polis arkadaşı olay yerindeymiş gibi teşhis ettiler hem de taciz iddialarına ilişkin teşhiste bulunamadılar” dedi.

Kaynak: İHA