Erdoğan: Bu Ülkede Irkçılığın, Nefretin Yeşermesine Asla İzin Vermeyiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de ırkçılığın, nefretin ve ötekileştirmenin yeşermesine, yeşertilmesine asla izin vermeyeceklerini söyledi.

Erdoğan, “Bu toprakların ruhunda ötekileştirme yok. Bu topraklarda ırkçılığında, nefretinde, ötekileştirmenin de yeşermesine, yeşertilmesine asla izin vermeyeceğiz.” dedi.


Kültür ve Truizm Bakanlığı tarafından verilen, Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen ödül törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı İrsen Küçük, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Milletvekilleri, Bürokratlar ve çok sayıda davetli katıldı. Bu yıl fotoğraf dalında kararlaştırılan büyük ödüle Ara Güler, Sıtkı Fırat, İzzet Keribar ve Prof. Dr. Sabit Kalfagil layık görüldü.

Törende konuşan Erdoğan, Türkiye'de ırkçılığın, nefretin, öfkenin ve ötekileştirmenin yeşermesine asla izin vermeyeceklerini etti. Erdoğan, Erdoğan, “Dikkat edin tenlerinin rengi her ne olursa olsun onlar önce sanatçılar. Dinleri, inançları her ne olursa olsun, onlar Türkiyeliler. Vizörden baktıklarında inansın özünü, yüreğini görmek gibi bir ortaklığa bir paydaşlığa sahipler. Sizin kareleriniz, fotoğraflarınız bu ülkede ırkçılığa, ayrımcılığa, nefrete karşı verilmiş en güzel yanıttır. Bu ülkede hiç kimsenin ama hiç kimsenin bir başkasını ötekileştirmeye, Türkiye sevdasını sorgulamaya hakkı yoktur. Buna haddi de yoktur. Bu toprakların özünde ırkçılık yok. Bu toprakların ruhunda ötekileştirme yok. Bu topraklarda ırkçılığında, nefretinde, ötekileştirmenin de yeşermesine, yeşertilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kendisini bu ülkenin yegane sahibi olarak görüp farklı olanları öteleyenler en önce kendilerine baksınlar. En önce kendi kararan kalplerini sorgulasınlar.

Türkiye'ye ve dünyaya sadece birlik, bütünlük, sevgi ve hoşgörü mesajı iletmek istediklerini aktaran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Irkçı ayrımcı, ötekileştirici pozlar vermekte bir tek kare üzerinden bu ülkenin insanlarını töhmet altında bırakmakta Türkiye 'ye haksızlıktır. Biraz önce Sıtkı Fırat üstadımızın bir ifadesini naklettim. 'Fotoğraf makinesinin özüne gözümüzü değil, gönlümüzü yerleştirelim' diyor. Gönül gözüyle bakanlar bu ülkenin renklerini görürler. Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Rum, Ermeni, Alevi, Sünni, Müslüman, Musevi, Hristiyan hiç fark etmez. Hürmet göstermek bizim insanlık vazifemizdir. Bu ülkenin her bir ferdi birinci sınıf vatandaştır. Bu toprakların her bir değeri bizim hazinemizdir. Tekrar ediyorum tek bir kare üzerinden bütün bir ülkeyi töhmet altında bırakmak haksızlıktır. Kendini bilmez birkaç kişinin tahriklerini büyüterek, abartarak bir Türkiye fotoğrafı gibi sunmak haksızlıktır, insafsızlıktır.” dedi.


Konuşmasından sonra Başbakanlık fotoğrafçısının elinden fotoğraf makinesini alan Erdoğan, önce Ara güleri tek başına, daha sonra ödül alan dört fotoğrafçının birlikte fotoğraflarını çekti. Usta fotoğrafçılar ise Erdoğan 'a kendi kendi albümlerinden seçtikleri fotoğrafları Başbakan Erdoğan 'a hediye etti. Ara Güler 'in 1956 yılında Edirne Eski Camii 'nde çektiği, üzerinde Allah lafzı bulunan fotoğrafı Erdoğan 'a takdim etmesi salondakilerden büyük alkış aldı.