Bakan Dinçer: Din Dersi Seçmeli Ders Olabilir
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Müslüman çocukların İslam dinini, Hristiyanların Hristiyanlığı, Musevilerin Museviliği öğrenebildikleri bir din dersi konulursa, onun isteğe bağlı verilmesi kanaatindeyim.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 12 yıllık kademeli zorunlu eğitim ile ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı. 'İkinci kademede din dersi zorunluluğu devam edecek mi?' şeklindeki soru üzerine Dinçer, “Bugün okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi gerçek anlamda bir din dersi değil, AB uygulamalarına baktığımızda. Hele hele Türkiye 'deki mevcut din dersinin zorunlu olmaktan çıkartılması ile ilgili AİHM 'e bir müracaat vardı. AİHM 'in verdiği kararlara bakarsanız, esas sorunun zorunlu din dersi ya da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi verilmesi olmadığını, esas sorunun bunun çoklu, objektif ve eleştirel düzeyde verilip verilmediği meselesi olduğunu görürsünüz.” şeklinde konuştu.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin verilmesi gerektiğine inandığını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: “Bu bizim kastettiğimiz anlamda bir din dersi değil. Eğer gerçek anlamda bir din dersinden bahsediyorsanız çocukların her birine kendi dinlerini öğretebileceği, kendi inançlarını öğretebileceği bir bilginin verildiği ders anlaşılmalı. Müslüman çocuklar İslam dinini, Hristiyanlar Hristiyanlığı, Museviler Museviliği öğrenebildikleri bir din dersi konulursa, onun isteğe bağlı olarak verilmesi kanaatindeyim. Öbürünün daha çok genel din kültürü ve dini kavramların verildiği, ahlaki değerlerin öğretildiği, toplumsal sorumlulukların aşılandığı bir değerler eğitim mantığı üzerinde kurgulanabileceğini düşünüyorum.”
Bir gazetecinin, 'Bu böyle olacak mı?' şeklindeki sözleri üzerine Dinçer, “Ben sadece düşüncemi söylüyorum. Böyle olacağına dair konuyu Talim Terbiye Kurulu verecek. Onlar çalışırlar, sonra sizinle paylaşırız.” açıklamasını yaptı. Dinçer, bir soru üzerine Aleviliğin de bu dersler içinde olabileceğini varsaydığını söyledi.
Kürtçe 'nin seçmeli ders olarak okutulması durumunda bu derslere kimlerin gireceğinin sorulması üzerine Dinçer, “Siz merak etmeyin, verecek birileri bulunur. Türkiye 'de öğretmen olmanın şartları bellidir. Biz o şartlarda öğretmen buluruz.” cevabını verdi.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin verilmesi gerektiğine inandığını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: “Bu bizim kastettiğimiz anlamda bir din dersi değil. Eğer gerçek anlamda bir din dersinden bahsediyorsanız çocukların her birine kendi dinlerini öğretebileceği, kendi inançlarını öğretebileceği bir bilginin verildiği ders anlaşılmalı. Müslüman çocuklar İslam dinini, Hristiyanlar Hristiyanlığı, Museviler Museviliği öğrenebildikleri bir din dersi konulursa, onun isteğe bağlı olarak verilmesi kanaatindeyim. Öbürünün daha çok genel din kültürü ve dini kavramların verildiği, ahlaki değerlerin öğretildiği, toplumsal sorumlulukların aşılandığı bir değerler eğitim mantığı üzerinde kurgulanabileceğini düşünüyorum.”
Bir gazetecinin, 'Bu böyle olacak mı?' şeklindeki sözleri üzerine Dinçer, “Ben sadece düşüncemi söylüyorum. Böyle olacağına dair konuyu Talim Terbiye Kurulu verecek. Onlar çalışırlar, sonra sizinle paylaşırız.” açıklamasını yaptı. Dinçer, bir soru üzerine Aleviliğin de bu dersler içinde olabileceğini varsaydığını söyledi.
Kürtçe 'nin seçmeli ders olarak okutulması durumunda bu derslere kimlerin gireceğinin sorulması üzerine Dinçer, “Siz merak etmeyin, verecek birileri bulunur. Türkiye 'de öğretmen olmanın şartları bellidir. Biz o şartlarda öğretmen buluruz.” cevabını verdi.