'Yeni Dönemde Liderlik' Ceo Club Toplantılarında Masaya Yatırıldı

Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda hayata geçirilen CEO Club toplantıları,"Yeni Dönemde Liderlik, Sosyal Sorumluluk ve Kültür Sanat Yatırımları" temasıyla heyecan verici bir tartışmaya ev sahipliği yaptı.

'Yeni Dönemde Liderlik' Ceo Club Toplantılarında Masaya Yatırıldı
Oturumda, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Oturumun sonunda ise Türkiye Vodafone Vakfı'nın desteklediği öncü bir sosyal girişimcilik modeli olan Düşler Akademisi'nin öğrencilerinden, dünyanın sayılı müzik dehalarından biri olarak gösterilen Buğra Çankır etkileyici bir piyano performansı sergiledi.

Hyatt Regency Hotel'de düzenlenen panelde, tüm alanlarda olduğu gibi iş dünyasında da bir yeniden yapılanmayı gerekli kılan yeni dünya düzeninin kurduğu yeni dengeler, bu dengelerin gerektirdiği yeni sorumluluklar, liderlik anlayışı ve sosyal sorumluluk kavramının bu süreçte ne noktaya oturtulması gerektiği gibi gündemler masaya yatırıldı

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray'ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş'in moderatörlüğünde düzenlenen 'Yeni Dönemde Liderlik, Sosyal Sorumluluk ve Kültür Sanat Yatırımları ' oturumunun konuğu Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı oldu

Toplantının açılış konuşmasını yapan, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, kurumların kamuoyu nezdindeki itibarı ve algısının giderek önem kazanmaya başladığını, bu durumun kurumların sorumluklarını da yeniden tanımlamasını zaruri kıldığını ve hedefleri arasında sosyal değerlerin de yer almasını şart koştuğunu söyledi

SERPİL TİMURAY: TİCARİ VE TOPLUMSAL FAALİYETLERİNE EŞİT AĞIRLIK VEREN ŞİRKETLER, BİRER GÜVEN MARKASI HALİNE GELİYOR

Geleneksel anlayışta, bir kurumun başarısını değerlendirmek için dikkate alınan ana performans kriterinin 'ne kadar kar ettiği' olduğunu hatırlatan Timuray, şunları söyledi: 'Kârın iyisi ve kötüsüne bakmaksızın, ne kadar fazla kar edenin o kadar başarılı sayıldığı dar bakışlı bir değerlendirme mevcuttu. Oysa günümüzde, gerçekten ayrışan ve büyümeyi sürdürülebilir kılmayı başarmış kurumların, sorumluluklarını çok daha geniş bir perspektif ile tanımlamış oldukları için fark yarattığını görüyoruz. Bu kurumlar, faaliyetlerini toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olarak görmüşler ve bu yüzden de başarı kriterlerini, ticari sorumlulukları ile sosyal sorumlukları eşit ağırlıklıölçümledikleri bir 'sürdürülebilirlik kriteri' ile tanımlamışlardır. Bu şirketler de elbette kar ediyor, fakat ana amaç sürdürülebilir olmak, geleceğe yatırım insana ve topluma yatırım, başarı ise 'çifte sorumluluk' olarak tanımlanıyor. Ticari ve toplumsal faaliyetlerine eşit ağırlık veren şirketler, birer güven markası haline geliyor. ' Vodafone Türkiye olarak 'sürdürülebilirliği' temel iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olarak benimsediklerini anlatan Timuray, 'Ticari ve sosyal yatırımlarımızı 'çifte sorumluluğumuz' olarak değerlendiriyoruz. Yaptığımız ticari yatırımlarla istihdamın artmasına katkı sağlayarak sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik ediyoruz ' diye konuştu

BÜLENT ECZACIBAŞI: ARTIK ÇALIŞMALARIN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI GEREKİYOR

Oturumda, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, yeni dünya düzeninin iş dünyasının önüne en önemli gündem maddelerinden biri olarak koyduğu kurumsal sosyal sorumluluk kavramını ele alan bir konuşma yaptı. Konuşmasında son dönemde sosyal sorumluluk anlayışında bazı değişiklikler olduğunu belirten Eczacıbaşı, 'İkinci dünya savaşından sonra bir sosyal devlet anlayışı ortaya çıktı ve sosyal devlet bazı beklentiler yarattı. Ancak 1970 krizinden sonra devletler bu beklentilerikarşılayamayınca kamu kaynakları yerine özel kaynaklar devreye girdi. Bu gelişmeyle birlikte, dünyanın geleceğinin rasyonel planlanması gerekliliği ortaya çıktı. Bugün bunun ne kadar ciddi bir durum olduğunu görüyoruz. 2050'de dünya nüfusu 9 milyar olacak. Bugünkü refah seviyesini sürdürebilmemiz ve kaynaklarımızın yeterli olması için bu dünyaya 1,3 dünya daha eklememiz gerekiyor. Bu da mümkün olamayacağına göre artık çalışmaların sürdürülebilir olması gerekiyor. Bu da sosyal sorumluluğa yeni bakışgetirdi. Bu noktada özel sektöre çok özel görev düşüyor ' diye konuştu.

'SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAVRAMININ SOSYAL BOYUTU, SOSYAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTİR '

Eczacıbaşı sözlerine şöyle devam etti: 'Kurumlarda sosyal sorumluluğun sağlanması için sağlam temellere oturtulması gerekiyor. Bunun için de sürdürülebilirlik çok önemli bir konu. Sürdürülebilirliği sadece doğal kaynakların korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi anlamında algılamamak gerekiyor. Sürdürülebilirlilik kavramının sosyal boyutu, sosyal sürdürülebilirlilik. Bunu baz aldığımızda şirketler sosyal sorumluluğu iyi bir temele oturtabilir. ' İKSV'nin sanat üretimine de katkıda bulunmak istediğini söyleyen Bülent Eczacıbaşı, 'Artık sanat üretimine de katkıda bulunmak istiyoruz. Eser siparişleri vermeye başladık. Repertuarımıza yeni eserler kazandırıyoruz. Ayrıca sanatçıların ve izleyicilerin de eğitimine katkıda bulunuyoruz. Kültür sanatın gelişmesi için küçük 'think-tank'lere de başladık. Ayrıca kültür sanat politikalarının oluşmasına katkı sağlamak için görüş bildiriyoruz. Geçtiğimiz ay kamusal alanda sanat konulu bir rapor hazırladık.Rapor, kamusal alanda hangi eserler olmalı, bu eserler nasıl seçilmeli, bu eserler nasıl korunmalı ve nasıl kaldırılmalı? gibi soruların cevaplarını içeriyor ' dedi

DÜNYANIN SAYILI MÜZİK DEHALARINDAN BUĞRA ÇANKIR DA CEO CLUB'DAYDI

Etkinlik, Türkiye Vodafone Vakfı'nın desteklediği öncü bir sosyal girişimcilik modeli olan Düşler Akademisi'nin sanat sahnesine taşıdığı Buğra Çankır'ın etkileyici piyano performansı ile sona erdi. İskenlderun'da yaşayan 17 yaşındaki Buğra Çankır, doğadaki tüm sesleri nota diline deşifre edebiliyor ve bu yeteneğiyle dünyadaki 668 müzik dehasından biri olarak gösteriliyor.
Kaynak: İHA