(özel Haber) İnanır: "türkiye`de Dizi Senaryosu Yazacak Kadro Yok"
Ünlü sinema sanatçısı Kadir İnanır, Türkiye`de televizyon ekranlarına yansıyan dizilerin birbirini taklit ettiğini ifade ederek, "Ne yazık ki, Türkiye`de dizi senaryosu yazacak kadro yok.

Adana Büyükşehir Belediyesi`nce bu yıl 18.`si organize edilen `Uluslararası Altın Koza Film Festivali`ne katılmak üzere kente gelen İnanır, kaldığı HiltonSA Adana Oteli`nde İHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Aynı zamanda da festivalin `onur konuğu` olan İnanır, bugün gelinen noktada ülkenin dört bir yanında festivaller yapıldığını ancak Antalya ile birlikte Adana`da organize edilen `Altın Koza Film Festivali`nin, Türkiye`nin en güçlü film festivalleri olduğunun altını çizdi.
"ALTIN KOZA TÜRKİYE`NİN EN BÜYÜK FİLM FESTİVALİ OLACAK" İnanır, "Altın Koza Film Festivali, önümüzdeki süreçte Türkiye`nin bir numaralı festivali olacak çünkü Adana ve bölgesi, Türk sinemasının var oluşunda ve gelişmesinde en büyük payı olan bölge. Burada yaşayan insanlar adeta bir sinema tutkunu. Zaten kendi yapısıyla bir doğal cennet. Film yapımcılarının arayıp da bulamadığı her şeyin olduğu bir bölge burası" dedi. Yakınlarının ve değer verdiği birçok ismin Adana`da olduğunu ve bu nedenle aynı zamanda festivale manevi anlamda ev sahipliği yaptığını belirtenİnanır, bunun kendisi için bir onur olduğunu dile getirdi. Kendi mesleklerine olan sevgi, saygı ve ilgiyi bu tür festivallerle gözlemleme fırsatı bulduklarını anlatan İnanır, bu nedenle `Altın Koza` gibi organizasyonları desteklemenin bir sanatçı olarak görev ve sorumlulukları olduğunu belirtti.
"GENÇ SİNEMACILAR İMKANSIZLIK NEDENİYLE UCUZ FİLMLER YAPIYOR" Bugün Türkiye`de film çekmenin çok maliyetli ve pahalı bir uğraşı olduğunu ifade eden Kadir İnanır, yeni kuşak Türk sinemacılarınsa özellikle `bağımsız bir bakış açısı` ile yeni bir oluşum içinde olduklarına dikkat çekti. İnanır, "Çok çalışıyorlar ve de çok da yetenekliler. Ancak sinema pahalı bir uğraşı olduğu için imkansızlıklar nedeniyle ucuz filmler yapmak zorunda kalıyorlar. Genç sinemacıların ellerindeki imkanlar ne yazık ki yetersiz ama buna rağmen yine de en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Evrenselsinema değerlerini içinde barındıran bir sinema filmi yapmak artık çok para gerektiriyor. Yapılan prodüksiyonlara parasızlık yansıyor ama üretilen eserlerin içeriğine baktığımız zaman çok kaliteli işler ortaya konuluyor. Ama ne yapsınlar, bu mesleği seçmişler ve ellerinden geldikçe içtenlikle işlerini yapmaya çalışıyorlar. Onları kutluyorum" diye konuştu.
"TÜRKİYE`DE JÖN DEĞİL, ÜRETİM SORUNU VAR. ÇEKİLEN FİLM SAYISI DÜŞTÜ" Son dönemde vizyona giren filmlerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan İnanır, ticari amaçla beyaz perdeye yansıtılan filmlerin yapımcılarına büyük paralar kazandırıp yoğun bir izleyici kitlesine ulaşırken, evrensel sinema değerlerine göre yapılan çalışmalarınsa çok fazla ilgi görmediğini savundu. "Genç sinemacıların ticari bir kavga içinde olmaması beni mutlu ediyor. Her şeye rağmen yine de vazgeçmiyor ve işi sonuna kadar sürdürmek istiyorlar" diyen İnanır, genç sinemacıları oyunculuk bakımından dayetenekli ve başarılı bulduğunu ifade etti. İnanır, genç oyuncuların diziler yerine sinema filmlerinde yer aldıklarında gerçek anlamda mutlu olduklarını hissedeceklerini, bu nedenle de sinemada üretimin artmasının bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Türk sinemasında `jön` sorunu olmadığını ve çok başarılı isimlerin bugün öne çıktığını belirten İnanır, sektörde `jön` sıkıntısından çok `üretim sorunu` olduğuna, geçmişte Türkiye`de yılda ortalama 350 film çekilirken bugün bu rakamın 50`ye kadar düştüğüne işaretetti.
"OCAK AYINDAN SONRA DİZİLERDE ROL ALABİLİRİM" Şu anda kendi hayatını kaleme aldığını hatırlatan Kadir İnanır, "Hayat hikayemi yazıyorum ve bu nedenle de biraz zamana ihtiyacım var. 2012 yılı Ocak ayından sonra kitabı çıkartmayı düşünüyoruz. Bu kitabımda yaşadıklarımı, başımdan geçenleri anlatıyorum" ifadesini kullandı. Dizi projeleriyle ilgili olarak kendisine yapılan teklifler olduğunu ve kendisinin de beğendiği bir dizide rol almayı kabul edeceğini açıklayan İnanır, bu noktada üstleneceği karakteri daha da zenginleştirmeye çalıştığını ve klasikbir tipi canlandırmaya pek sıcak bakmadığını söyledi. Bugün vizyonda yer alan dizilerle ilgili asıl sorunun senaryoda olduğu kaydeden İnanır, "Hikayeler birbirine çok benzemeye başladı. Çünkü Türkiye`de senaryo yazacak kadro yok, var olansa yeterli değil. Bu nedenle kadroyu zenginleştirip değişik ve farklı hikayeleri anlatmak lazım" dedi.
"BİZİM ÇEKTİĞİMİZ FİLMLE DİZİ BİRBİRİNDEN ÇOK FARKLI" Türkan Şoray ile birlikte başrolünü paylaştıkları `Selvi Boylum Al Yazmalım` filminin bugün dizi olarak ulusal bir televizyon ekranında `Al Yazmalım` adı altında yeniden izleyiciyle buluşturulmasına yönelik sorulara da yanıt veren İnanır, diziyi kendisinin de izlediğini ancak iki eserin birbirine hiç benzemediğini dile getirdi. İnanır, konuşmasının devamında şu görüşleri dile getirdi: "Sadece isim benzerliği ve birkaç hikayede benzerlikler var ama genel olarak baktığımızda dizinin filmle hiçbir alakasıyok. Ancak yine de çok tatlı bir çalışma olmuş kendi içinde. Beni beklentiye soktular, `Senin filmini çekiyoruz` diye ama bence hiç alakası yok. Diziyi izlerken geçmiş tatlı günler de gözümün önünden geçmedi değil. Filmi her seyrettiğimde çekimlerde yaşadığımız her şey yeniden gözlerimin önünde canlanıyor. Geriye dönüşler tatlı ama ne yapalım bizim işimiz de bu."
