Bakan Çelik: "terör Hadisesi Türkiye`nin En Büyük Problemidir"

Bu mümkündür değerli kardeşlerim. Bu bir kişinin işi değildir. Bu yalnız Başbakan`ın, yalnız bakanların, yalnız milletvekillerinin, yalnız Muşlular Derneği Başkanı`nın işi değil. Bütün Muşluların, Diyarbakırlıların, Bingöllülerin, Bitlislilerin, Hakkârililerin, yani bütün Anadolu insanlarının birlik veberaberlik arzusudur" dedi.

Yıldırım ilçesindeki Bursa Muşlular Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen iftar yemeğine katılan Bakan Çelik, Somali`de yaşana kuraklık ve açlığa değinerek, "Sudan Darfur`a gittim. Hastane temeli attım. Açlık ve sefaletin ne olduğunu televizyonlarda idrak etmeniz mümkün değil. Görmek gerekiyor. Yaşamak gerekiyor. O dramatik ortamlar ve hadiseler anlatılır gibi değil. Türkiye çok şükür tarihteki ve kültürünün kendisine yüklediği sorumluluğu bugün de yerine getirme çabası içerisinde.Darfur`a bundan 4 yıl önce Başbakanımız gitti. Oradaki durumu görünce `buraya bir hastaneye yapalım` dedi. Devlet bakanlığım döneminde bu vaat edilen hastanenin temeli attık. İki ay sonra bu dev hastanenin açılışını yapacağız" diye konuştu.

Afrika`da ömründe ayakkabı görmeyen, takım elbise bilmeyen insanlardan ve çocukların olduğunu dile getiren Çelik, "Kana kana su içmiyorlar. Bunu siz TV`lerde izliyorsunuz. Sadece Somali`den ibaret değil. Tüm bunlar, Afrika kıtasını sömürenler ve insan onurunu yok edenlerin Afrika`ya ne hale getirdiklerini ibret levhasıdır. Bu zor durumda Türkiye, bütün millet olarak ayağa kalktı. Dört bir koldan seferber olduk. Bu seferberlik bizi duygulandırıyor. Bunu bütün dünya milletleri görecek. Bugün duyarsız veilgisiz kalanlar Afrika`nın yeraltına göz dikenlerdir. Bizim o yeraltı kaynaklarında gözümüz yok. Çocukların gözyaşı dinsin ve karnım doydu desin Türkiye için yeterlidir bu" şeklinde konuştu. BİRLİK VE BERABERLİK YORUMU Bu ülkenin ilelebet payidar olması için hepimize düşen görevler vardır" diyerek sözlerini sürdüren Bakan Çelik, Doğu ve Güneydoğu Anadolu`dan batıya göç etmiş birçok insanın olduğunu belirtti. "Siz kardeşlerimiz üzerinde çok büyük sorumluluklar var. Bilmeden konuşmak ayrı bir şeydir. Görmeden yaşamadan o şartları ve orada olup bitenleri oradaki siyasi manevraları bilmeden Bursa`dan İstanbul`dan İzmir`den konuşmak kolaydır. Oraları yaşayan ve soluyan bir kardeşiniz olarak Türkiye`de birliğin ve bütünlüğünkorunması bakımından bu şehirlerde yaşayan kardeşlerimize çok önemli görevler düşüyor" ifadelerini kullandı. "TERÖR İÇİN TOPYEKÜN MÜCADELE ŞART" Güneydoğu ve orada cereyan eden terör hadiselerinin bugün Türkiye`nin en önemli hadisesi olduğunun altını çizen Çelik, "En önemli problemidir. En önemli sorunudur. Bu sorunun çözümü yalnız tek cepheli ele alınabilecek bir konu değildir. Bu konu topyekün bir bütünlük içerisinde ele alınmalıdır. Madem bu ülkenin doğusu batısı kuzeyi güneyi bizimdir. O halde, Güneydoğu ve Doğu Anadolu coğrafyasını çok iyi bilen, batıda yaşayan kardeşlerimizin bu konuda aktif bir şekilde rol alması gerekiyor. Barış dememizgerekiyor. Barış barış barış dememiz gerekiyor. Dostluk ve kardeşlik dememiz gerekiyor. Bunun dışında başka çıkış yolu yok" dedi.

"Çok kan kaybettik ve çok acılar yaşandı. Bu acılara nokta koyma zamanı gelmiş ve geçmiştir" diyen Çelik, "Onun için hayalci bir yaklaşımla yaklaşmayalım. Bakan olarak biz ülkemiz için elimizden gelen görevleri yapmak zorundayız köyse köy. Ben en ücra noktaya kadar gidiyorum. Hiçbir şey önemli değil. Alın yazısı yazılmıştır. Tedbirinizi alırsınız ya Allah dersiniz. Sizin karşılayan kim biliyor musunuz? Güler yüzlü ve bağrı açık 150 metre yer sofrası açmış samimi Anadolu insanları karşılıyor. Mutlaksuretle bu güzel gönüllü, samimi insanları vatanına milletine bağlı insanları ayrımcı bir yaklaşımla değil, tam tersine bütünleştirici bir bakış açısı içinde bakmalı ve kucaklamalı, sahiplenmeliyiz" ifadelerini kullandı. "YALNIZ BAŞBAKANIN İŞİ DEĞİL" Yanlışlara hep beraber `dur` demek gerektiğini belirten Çelik, "Onlar devletini yanında hissetmeli. Devletin gücünü hissetmeli. Yanlışa hep beraber dur demeliyiz. Bu mümkündür değerli kardeşlerim. Bu bir kişinin işi değildir. Bu yalnız başbakanın, yalnız bakanların, yalnız milletvekillerinin, yalnız Muşlular Derneği başkanının, işi değil. Bütün Muşluların, Diyarbakırlıların, Bingöllülerin, Bitlislilerin, Hakkarililerin, yani bütün Anadolu insanlarının birlik ve beraberlik arzusudur. İnşallah elbirliğiyle gerçekleştireceğiz. Ülke üzerinde yanlış hesabı olanlarında vatandaşlardan ayrıştırıp, izole edip doğru ve yanlışı vatandaşlarla hep birlikte ayrıştıracağız" dedi.