"Ülke Batısıyla Doğusuyla Duyarlı Olmalı, Geleceğimizi Karartmak İsteyenler Var"
Güneydoğu Anadolu‘nun kanaat önderlerinden Ülfet Vakfı’nın Kurucu Başkanı Abdullah Taylan Hocaefendi, Şırnak’ın Cizre ilçesinde terör örgütü yandaşlarının öğrenci yurduna yaptığı saldırıyı kınadı.
Güneydoğu Anadolu‘nun kanaat önderlerinden Ülfet Vakfı’nın Kurucu Başkanı Abdullah Taylan Hocaefendi, Şırnak’ın Cizre ilçesinde terör örgütü yandaşlarının öğrenci yurduna yaptığı saldırıyı kınadı. Taylan Hocaefendi, Taylan Hocaefendi, "İslam insana verilecek hiçbir zarara müsamaha göstermemektedir." dedi. Allah indinde tek üstünlüğün takva olduğunu anlatan Kanaat Önderi, "İnsanlar tarak dişleri gibi eşittir. Günümüzde bu tarak dişlerine zarar verilmekte. Birileri bu tarak dişinden rahatsız olmakta." ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş‘ta ilim ve irfan faaliyetlerine devam eden Taylan Hocaefendi, "İslam’ın ölçülerine dayalı kardeşlik paylaşımına dönmek zorundayız. Geleceği karartma uğruna hesapları bulunanların farkında olunması gerekir." ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın Cizre ilçesinde öğrencilerin bulunduğu yurdun bölücü terör örgütü mensupları tarafından yakılmasına tepkiler çığ gibi büyüdü. Bölgenin kanaat önderlerinden olan Abdullah Taylan Hocaefendi de yaşanan saldırıyı kınarken, önemli mesajlar vererek, kardeşlik çağrısında bulundu. İslam’ın insana zararı haram kıldığını anlatan Taylan, "İslam insana verilecek hiçbir zarara müsamaha göstermemektedir. Bunların arasında özellikle İslam’la müşerref olmuş bizler hukukumuza daha da saygılı olmalıyız. Bu hukuk da Medine’de ilan edilen İslam kardeşliğidir. Bu İslam kardeşliğinin prensibi de ‘Allah indinde en üstün olan, takvaca ileri olandır.’ İnsanlar tarak dişleri gibi eşdeğerdedir. İslam bunun öncülüğünü yapmakta. Bu hukuku asırlarca da ispat etmiştir. Günümüzde ise bu tarak dişlerine zarar verilmekte. Birileri bu tarak dişinden rahatsız olmakta." ifadelerini kullandı.
Türkiye insanları olarak bu noktada Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla duyarlı olmak zorunda olduklarını anlatan Taylan, "Kuranın mesajı, ‘Müminler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını bulun ve bunu da adil bir şekilde uygulayın.’ İşte Kuran’ın bu mesajını uygulamak zorunluluğu ve duyarlılığı içerisinde olmalıyız. Bu duyarlılığı hiç edenler bugün rahatsız olmaktadırlar. Bu kardeşliği bozma uğruna, akıllarını nefislerine, şehvetlerine, çıkarlarına, ırksal değerlerine esir etmişlerdir. Biz bu esirlere esir düşmemeliyiz. Günümüz şartları iyi göz önünde bulundurulmalı. Nereden olursa olsun, birliğimize, beraberliğimize gelen zararın idrakinde olmalıyız." şeklinde konuştu.
"VAHŞETİN TANIMINI YAPMAK GEREKMEZ, GEREKLİ OLAN SAMİMİ DUYARLILIKTIR"
Birlik ve beraberliğe gelen zararda, hedef, imam hatip liseleri, medreseler, üniversiteler ve camiler olunca, vahşetin tanımının yapılmasının gereksiz olduğunu kaydeden Taylan, "Buna gerekli olan samimi bir duyarlılık ve aklı esaretten kurtarmaktır. İslami kimliğimizi öne atmaktır. Bu kimlikle günümüzün Türkiye’sinin geleceğini aydınlatmaktır. Bu tür oluşumlar hareketler tarihte çok olmuş ve geçmiştir ama arkasında daha güçlü bir kardeşliği ve birlikteliği bırakmıştır. İslam’ın ölçülerine dayalı kardeşlik paylaşımına dönmek zorundayız. Hz. Muhammed (SAV) sevgisiyle ortak kalp sahibi olmak zorundayız. Bizim geleceğimizi karartma uğruna hesapları olanların da farkında olmalıyız. Onun için diyorum ki; Batı‘sıyla Doğu‘suyla Türkiye bu konuda çok duyarlı olmalı. Bu tür oyunlara gelmemeli. Hedefini tayin etmeli. O hedef de Türkiye’deki bütünlüğü sağlamaktır. Kardeşliği tesis etmektir. Bu tesis altında da güçlü bir Türkiye’yi doğurmaktır. ‘Kim ırkçılığa davet ederse bizden değildir. Kim ırkçılık uğruna savaşırsa bizden değildir. Irkçılık uğruna ölen bizden değildir.’ ifadesiyle tüm ırklar İslam’ın ruhuyla bütünleşmelidir. Bu yaşanan menfur olay, hepimizi çok üzmüştür. Ancak imam hatip ve cami ruhunu, bunu düşman kimliğe sahip insanların yapacağına inandığımız için tedbirli, dikkatli olmak ve münafıkların cirit atmamasına dikkat etmeye davet ediyorum." diye konuştu.
Kahramanmaraş‘ta ilim ve irfan faaliyetlerine devam eden Taylan Hocaefendi, "İslam’ın ölçülerine dayalı kardeşlik paylaşımına dönmek zorundayız. Geleceği karartma uğruna hesapları bulunanların farkında olunması gerekir." ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın Cizre ilçesinde öğrencilerin bulunduğu yurdun bölücü terör örgütü mensupları tarafından yakılmasına tepkiler çığ gibi büyüdü. Bölgenin kanaat önderlerinden olan Abdullah Taylan Hocaefendi de yaşanan saldırıyı kınarken, önemli mesajlar vererek, kardeşlik çağrısında bulundu. İslam’ın insana zararı haram kıldığını anlatan Taylan, "İslam insana verilecek hiçbir zarara müsamaha göstermemektedir. Bunların arasında özellikle İslam’la müşerref olmuş bizler hukukumuza daha da saygılı olmalıyız. Bu hukuk da Medine’de ilan edilen İslam kardeşliğidir. Bu İslam kardeşliğinin prensibi de ‘Allah indinde en üstün olan, takvaca ileri olandır.’ İnsanlar tarak dişleri gibi eşdeğerdedir. İslam bunun öncülüğünü yapmakta. Bu hukuku asırlarca da ispat etmiştir. Günümüzde ise bu tarak dişlerine zarar verilmekte. Birileri bu tarak dişinden rahatsız olmakta." ifadelerini kullandı.
Türkiye insanları olarak bu noktada Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla duyarlı olmak zorunda olduklarını anlatan Taylan, "Kuranın mesajı, ‘Müminler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını bulun ve bunu da adil bir şekilde uygulayın.’ İşte Kuran’ın bu mesajını uygulamak zorunluluğu ve duyarlılığı içerisinde olmalıyız. Bu duyarlılığı hiç edenler bugün rahatsız olmaktadırlar. Bu kardeşliği bozma uğruna, akıllarını nefislerine, şehvetlerine, çıkarlarına, ırksal değerlerine esir etmişlerdir. Biz bu esirlere esir düşmemeliyiz. Günümüz şartları iyi göz önünde bulundurulmalı. Nereden olursa olsun, birliğimize, beraberliğimize gelen zararın idrakinde olmalıyız." şeklinde konuştu.
"VAHŞETİN TANIMINI YAPMAK GEREKMEZ, GEREKLİ OLAN SAMİMİ DUYARLILIKTIR"
Birlik ve beraberliğe gelen zararda, hedef, imam hatip liseleri, medreseler, üniversiteler ve camiler olunca, vahşetin tanımının yapılmasının gereksiz olduğunu kaydeden Taylan, "Buna gerekli olan samimi bir duyarlılık ve aklı esaretten kurtarmaktır. İslami kimliğimizi öne atmaktır. Bu kimlikle günümüzün Türkiye’sinin geleceğini aydınlatmaktır. Bu tür oluşumlar hareketler tarihte çok olmuş ve geçmiştir ama arkasında daha güçlü bir kardeşliği ve birlikteliği bırakmıştır. İslam’ın ölçülerine dayalı kardeşlik paylaşımına dönmek zorundayız. Hz. Muhammed (SAV) sevgisiyle ortak kalp sahibi olmak zorundayız. Bizim geleceğimizi karartma uğruna hesapları olanların da farkında olmalıyız. Onun için diyorum ki; Batı‘sıyla Doğu‘suyla Türkiye bu konuda çok duyarlı olmalı. Bu tür oyunlara gelmemeli. Hedefini tayin etmeli. O hedef de Türkiye’deki bütünlüğü sağlamaktır. Kardeşliği tesis etmektir. Bu tesis altında da güçlü bir Türkiye’yi doğurmaktır. ‘Kim ırkçılığa davet ederse bizden değildir. Kim ırkçılık uğruna savaşırsa bizden değildir. Irkçılık uğruna ölen bizden değildir.’ ifadesiyle tüm ırklar İslam’ın ruhuyla bütünleşmelidir. Bu yaşanan menfur olay, hepimizi çok üzmüştür. Ancak imam hatip ve cami ruhunu, bunu düşman kimliğe sahip insanların yapacağına inandığımız için tedbirli, dikkatli olmak ve münafıkların cirit atmamasına dikkat etmeye davet ediyorum." diye konuştu.