Baykam Bıçaklanmasını Anlattı
Ressam Bedri Baykam, kendisine bıçaklı saldırıda bulunan kişiyle ilgili, ‘‘Bu kişi meczup değil, bu işi siparişle almış. Bunun farkındayım‘‘ dedi.
Baykam, tedavi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesinde düzenlediği basın toplantısında, bugün kendisinin doğum günü olduğunu söyledi. Doğum gününü başka türlü kutlamak istediğini ifade eden Baykam, ‘‘Ama doktorlarım dedi ki ‘Senin doğum günün artık 18 Nisan‘. O kadar tehlikeli ve ağır bir ameliyatı, başarıyla gerçekleştirdikleri için kendilerine teşekkür ediyorum‘‘ diye konuştu.
Dikişleri olduğu için biraz sıkıntılı konuştuğunu dile getiren ve zaman zaman gözleri dolan, hatta bir ara konuşamayarak suskun kalan Baykam, 18 Nisan‘da heykeltıraş Mehmet Aksoy‘un basın toplantısına katıldığını, Dünya Sanat Dernekleri Birliği Başkanının, yıkılmakta olan heykelin korunması konusundaki raporlarını okuduğunu anlattı.
-‘‘BİR ARKADAŞIM EŞEK ŞAKASI YAPIYOR DİYE DÜŞÜNDÜM‘‘-
Toplantı çıkışında otoparka yöneldiğini, yanına yanaşan ve sanat muhitinden olmayan bir kişinin, kendisine, ‘‘Bedri Bey ben de Taksim‘e gidiyorum, sizinle gelebilir miyim?‘‘ dediğini aktaran Baykam, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Ben eve gittiğimi söyledim, ama toplantıdan çıkan bazı arkadaşların Taksim‘e gittiğini ve onlarla gidebileceğini belirttim. Biraz sanki bozuldu, hayal kırıklığına uğradı. Sonra ben asistanlarımla arabama yöneldim, arabam otoparkın solundaydı. Asistanım Tuba‘nın yanında parası yoktu, ona taksi parası verdim. Diğer asistanım Tuba ile bagaja dosya koyuyorduk, birden arkamdan sağ yandan, sanki biri bana korkunç derecede şiddetli bir yumruk vurdu. Ben herhalde çoktandır görmediğim bir arkadaşım eşek şakası yapıyor diye düşündüm. Baktım ki karşımda bıçaklı bir adam. Birden o anda bağırmaya başladım. Bir dakika içinde oluşan bağırışmalar ve çığlıklar...‘‘
Bıçaklandıktan sonra yere sağlam bastığını ifade eden Baykam, şunları dedi:
‘‘O büyük ihtimalle darbeden sonra yere düşmemi bekliyordu. Keşke olayın bir videosu bulunabilse. Bana doğru bir hamle daha yaptı bir bıçak darbesi daha vurmak için, ben bağırıp, çığlık atıp, insanları alarma geçirip, üstüne doğru da gidince bu sefer kaçmaya karar verdi. Tahmin ediyorum kaçarken Tuba‘ya ikinci bıçak darbesini, doktorların dediği gibi inanılmaz şekilde aynı yerden atmış. Sonra kaçmaya başladı. Ben, hem onun peşinden gittim hem de televizyonlarda izlediğiniz noktaya geldik.‘‘
-‘‘AMBULANS İSTEMEK AKLIMA GELMEDİ‘‘-
‘‘Olaydan sonra ambulans istemedim, aklıma bile gelmedi. Çünkü ambulans bekleyecek vaktim olmadığı kadar ölümcül bir yara aldığımın farkındaydım‘‘ diyen Bedri Baykam, şunları söyledi:
‘‘Tek hedefim vardı, bir araba beni alacak, bir hastaneye götürecekti. Bir an önce benim ameliyata alınmam lazımdı. Bu bilinçteydim. Gerisini biliyorsunuz, durmayan arabalar... Sonra Genel Sekreterimiz bir araba durdurdu ve Beşiktaş Belediyesinin Kültür Müdürü benimle beraber taksiye atladı ve beni bu hastaneye kendisi getirdi. Telefonla eşimi aradım bir taraftan. Büyük bir şans ki hastanede o ekip hazırdı. Türkiye‘nin bu konudaki en değerli profesörleri buradaydı. Tanrının bana çok büyük bir lütfu bu. Ameliyata girmeden eşimi görebildim. Doktorlara güvenerek girdim ameliyata. Bilincim yerindeydi. 8-9 gündür buradayım gerisini biliyorsunuz. Doktorların korktuğu hiçbir komplikasyon olmadı, adım adım sağlığıma kavuştum.‘‘
-‘‘ÇELİK YELEK GİYDİĞİMİZİ DÜŞÜNMÜŞ‘‘-
Bedri Baykam, kendisi için en büyük doğum günü hediyesinin, aynı saldırgan tarafından bıçakla yaralanan asistanı Tuba Kurtulmuş‘un taburcu edilmesi olduğunu belirtti.
Bıçağın, karın ana aortuna 3 milimetre yaklaştığını, hayatla ölüm arasında 3 milimetre kaldığını ifade eden Baykam, bıçak ana aortu deldiği zaman, taksiye atlayıp hastaneye gitme şansı bulamadan otoparkta hayatını kaybedebileceğini dile getirdi.
Yaşamının bazı tesadüflere bağlı olduğunu belirten Baykam, şöyle devam etti:
‘‘(Rejim her zaman hayat kurtarır) deriz, bu sefer hariç... Son 5-6 aydır, rejim yapmaya vaktim yoktu, az spor yaptım. Bu tesadüf benim hayatta kalmamı sağladı. 3-4 santimetrelik yağ tabakası, o bıçağın 3 milimetre yaklaşmasını engelledi. Hayatta kalmamı sağlayan inanılmaz şeylerden biri de saldırganın çelik yelek giydiğimi düşünmüş olması. Bıçağı direk kalbe saplayacağına, yandan saplamış.‘‘
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün eşi Hayrünnisa Gül‘ün ziyaretinde hangi konuların konuşulduğuyla ilgili soruya Baykam, ‘‘Geldiğinde daha ayaklanmamıştım, çok nazik davrandı. Olayı lanetledi. ‘Akıl almaz bir şey‘ dedi. Çok güzel, nazik bir ziyaret oldu‘‘ yanıtını verdi.
Baykam, Abdullah Gül‘ün yanı sıra 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal‘ın telefonla aradıklarını ve son derece ilgili olduklarını belirterek, teşekkür etti.
Kaynak: AA
Dikişleri olduğu için biraz sıkıntılı konuştuğunu dile getiren ve zaman zaman gözleri dolan, hatta bir ara konuşamayarak suskun kalan Baykam, 18 Nisan‘da heykeltıraş Mehmet Aksoy‘un basın toplantısına katıldığını, Dünya Sanat Dernekleri Birliği Başkanının, yıkılmakta olan heykelin korunması konusundaki raporlarını okuduğunu anlattı.
-‘‘BİR ARKADAŞIM EŞEK ŞAKASI YAPIYOR DİYE DÜŞÜNDÜM‘‘-
Toplantı çıkışında otoparka yöneldiğini, yanına yanaşan ve sanat muhitinden olmayan bir kişinin, kendisine, ‘‘Bedri Bey ben de Taksim‘e gidiyorum, sizinle gelebilir miyim?‘‘ dediğini aktaran Baykam, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Ben eve gittiğimi söyledim, ama toplantıdan çıkan bazı arkadaşların Taksim‘e gittiğini ve onlarla gidebileceğini belirttim. Biraz sanki bozuldu, hayal kırıklığına uğradı. Sonra ben asistanlarımla arabama yöneldim, arabam otoparkın solundaydı. Asistanım Tuba‘nın yanında parası yoktu, ona taksi parası verdim. Diğer asistanım Tuba ile bagaja dosya koyuyorduk, birden arkamdan sağ yandan, sanki biri bana korkunç derecede şiddetli bir yumruk vurdu. Ben herhalde çoktandır görmediğim bir arkadaşım eşek şakası yapıyor diye düşündüm. Baktım ki karşımda bıçaklı bir adam. Birden o anda bağırmaya başladım. Bir dakika içinde oluşan bağırışmalar ve çığlıklar...‘‘
Bıçaklandıktan sonra yere sağlam bastığını ifade eden Baykam, şunları dedi:
‘‘O büyük ihtimalle darbeden sonra yere düşmemi bekliyordu. Keşke olayın bir videosu bulunabilse. Bana doğru bir hamle daha yaptı bir bıçak darbesi daha vurmak için, ben bağırıp, çığlık atıp, insanları alarma geçirip, üstüne doğru da gidince bu sefer kaçmaya karar verdi. Tahmin ediyorum kaçarken Tuba‘ya ikinci bıçak darbesini, doktorların dediği gibi inanılmaz şekilde aynı yerden atmış. Sonra kaçmaya başladı. Ben, hem onun peşinden gittim hem de televizyonlarda izlediğiniz noktaya geldik.‘‘
-‘‘AMBULANS İSTEMEK AKLIMA GELMEDİ‘‘-
‘‘Olaydan sonra ambulans istemedim, aklıma bile gelmedi. Çünkü ambulans bekleyecek vaktim olmadığı kadar ölümcül bir yara aldığımın farkındaydım‘‘ diyen Bedri Baykam, şunları söyledi:
‘‘Tek hedefim vardı, bir araba beni alacak, bir hastaneye götürecekti. Bir an önce benim ameliyata alınmam lazımdı. Bu bilinçteydim. Gerisini biliyorsunuz, durmayan arabalar... Sonra Genel Sekreterimiz bir araba durdurdu ve Beşiktaş Belediyesinin Kültür Müdürü benimle beraber taksiye atladı ve beni bu hastaneye kendisi getirdi. Telefonla eşimi aradım bir taraftan. Büyük bir şans ki hastanede o ekip hazırdı. Türkiye‘nin bu konudaki en değerli profesörleri buradaydı. Tanrının bana çok büyük bir lütfu bu. Ameliyata girmeden eşimi görebildim. Doktorlara güvenerek girdim ameliyata. Bilincim yerindeydi. 8-9 gündür buradayım gerisini biliyorsunuz. Doktorların korktuğu hiçbir komplikasyon olmadı, adım adım sağlığıma kavuştum.‘‘
-‘‘ÇELİK YELEK GİYDİĞİMİZİ DÜŞÜNMÜŞ‘‘-
Bedri Baykam, kendisi için en büyük doğum günü hediyesinin, aynı saldırgan tarafından bıçakla yaralanan asistanı Tuba Kurtulmuş‘un taburcu edilmesi olduğunu belirtti.
Bıçağın, karın ana aortuna 3 milimetre yaklaştığını, hayatla ölüm arasında 3 milimetre kaldığını ifade eden Baykam, bıçak ana aortu deldiği zaman, taksiye atlayıp hastaneye gitme şansı bulamadan otoparkta hayatını kaybedebileceğini dile getirdi.
Yaşamının bazı tesadüflere bağlı olduğunu belirten Baykam, şöyle devam etti:
‘‘(Rejim her zaman hayat kurtarır) deriz, bu sefer hariç... Son 5-6 aydır, rejim yapmaya vaktim yoktu, az spor yaptım. Bu tesadüf benim hayatta kalmamı sağladı. 3-4 santimetrelik yağ tabakası, o bıçağın 3 milimetre yaklaşmasını engelledi. Hayatta kalmamı sağlayan inanılmaz şeylerden biri de saldırganın çelik yelek giydiğimi düşünmüş olması. Bıçağı direk kalbe saplayacağına, yandan saplamış.‘‘
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün eşi Hayrünnisa Gül‘ün ziyaretinde hangi konuların konuşulduğuyla ilgili soruya Baykam, ‘‘Geldiğinde daha ayaklanmamıştım, çok nazik davrandı. Olayı lanetledi. ‘Akıl almaz bir şey‘ dedi. Çok güzel, nazik bir ziyaret oldu‘‘ yanıtını verdi.
Baykam, Abdullah Gül‘ün yanı sıra 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal‘ın telefonla aradıklarını ve son derece ilgili olduklarını belirterek, teşekkür etti.