Arınç: Kılıçdaroğlu Bedelli Askerliği Gündeme Getirerek Kendi Gündemini Başka Şeylerle Ört
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Oda TV’nin baskınından sonra ortaya çıkan pazarlıkların ardından zor günler yaşayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vatandaşa başka hedefler göstererek bu sıkıntılı günlerden uzaklaşmaya çalıştığını, bedelli askerlik konusunu gündeme getirerek popülizm yaptığını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Oda TV’nin baskınından sonra ortaya çıkan pazarlıkların ardından zor günler yaşayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vatandaşa başka hedefler göstererek bu sıkıntılı günlerden uzaklaşmaya çalıştığını, bedelli askerlik konusunu gündeme getirerek popülizm yaptığını söyledi.
Arınç, AK Parti Denizli İl Teşkilatı tarafından Belediye Sanat Merkezi‘nde düzenlenen ‘Türkiye Buluşmaları Toplantısı‘na katıldı. Toplantıya AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Belediyesi eski başkanı Nihat Zeybekci, İl Başkanı Avni Örki ve çok sayıda partili katıldı.
Ana muhalefet partisinin 60 yıldır tek başına iktidara gelemediği için geçmişte yaptığı hizmetlerden bahsetmesi mümkün olmadığını ifade eden Arınç, “İcraat yaptığı ‘ben Türkiye’ye şunu kazandırdım’ diyebileceği bir eseri yok. Onun için bundan sonrasında desteksiz atabilir. Hiç hesabı kitabı olmadan Bir zamanlar Demirel’in çokça yaptığı gibi aynı yolu takip ederek havayı ve suyu bile vaat edebilir. Karşılığında tek söz ‘Benim adım Kemal’. Arkadaşlar bu karikatürlük bir şey böyle şey olmaz. Benim adımda Bülent, ne yapalım. O zannediyor ki hani Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunda anlatılan kıssa vardır. Öğretmeninin ‘Senin adın Kemal benim ki de Kemal. Senin ki Mustafa Kemal olsun’ demiş. Birisi ona öyle söyleyecek zannediyor. Bu kemal ismi güzel de neye yeterli? Sen bir sihirbaz mısın, dokunacaksın trilyonlar, katrilyonlar gelecek. Nasıl yapacağımı sorma? Geldikten sonra görürsün. Başörtüsünü çözeceğim, nasıl çözeceksin, geldikten sonra görürsün. Biz böyle çözülen başörtüsü görmüştük 1999 yılında. Benim adım Kemal, demek seçim kazanmak için yeterli değildir.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinin daha kötüsünün Cem Uzan’ın söylediğini belirten Arınç, “O bile seçim kazanamadı Türkiye’de. Herkese her şeyi vaat ediyordu. Yüzde 7,5 oy aldı şimdi yurt dışında ne yaptığı belli değil. ‘Benim adım Kemal’ demekle olmaz. Neyi nasıl yapacaksa ortaya koymalı. Vatandaş oyunu öyle rastgele atmıyor. Geleceğini düşünerek atıyor. Kılıçdaroğlu’nun her gün söylediği sözler popülizmdir. Yeri gelince demagojidir. Yeri gelince sadece şu seçimde yüzde 30 oy alayım rakiplerinden kurtulayım düşüncesidir. Bu partinin kendi içindeki çekişmeleri herkes görüyor yaşıyor. En son Oda TV’nin baskınından sonra ortaya çıkan bir bayanın hangi tarafa gidip de nelerin pazarlığını yaptığını da gazetelerde görüyoruz. Bu pazarlıklar sebebiyle kendi içinde zor günler yaşayan CHP vatandaşa başka hedefler göstererek bu sıkıntılı günlerden uzaklaşmaya çalışıyor. Kendi gündemini başka şeylerle örtemeye gayret gösteriyor. Bedelli askerlik konusu da bunlardan birisi.” diye konuştu.
Bedelli askerliğin Türkiye’de 3 defa uygulandığını yeniden de uygulanabileceğini anlatan Arınç, “Ama bunun için silahlı kuvvetlerin asker ihtiyacını göz önünde tutmak gerekebilir. Genelkurmay’ın bu konuda ihtiyacımdan fazla asker var, bedelli uygulayabilirsiniz dediği zaman olmuştur. Genelkurmay benim Denizli’ye niçin havaalanı yapmak istediğime, bölünmüş yollarda nasıl karar verdiğime, eğitim ve araştırma hastanesini nereye kuracağıma hiçbir zaman karışmaz. Ama askerlik işi, onun işidir. İhtiyacının giderilmesini hükümetten talep etme hakkı vardır. Biz silahlı kuvvetlerin hükümetlere sivil konularda müdahil olmamasını ve söz sahibi olmamasını düşünürüz. Gerçek demokrasi budur. Ama yurt güvenliği meselesinde Genelkurmay’ın silah, asker, uçak ve tank ihtiyacı hükümetlerin gözetmesi gereken şeylerdendir.” şeklinde konuştu.
CHP’nin teklifi bedelli olarak getirdiğini ancak bunun bir de bedelsizi olduğunu vurgulayan Arınç, “Diyorlar ki, ‘Geliri şunun altında olanlar bedel ödemeden 21 gün askerlik yapmış olacaklar. Geliri şu kadar olanlar da, şu kadar para öderlerse bedelli askerlik yapmış olacaklar. Ortaya konan rakamların hepsini ödemeye hazır gençlerimiz var bizim. Bunu ödemek de çok zor değil. Çünkü bankalar çok düşük faizlerle kredi verebiliyor. Ey CHP, sen şunu mu yapmak istiyorsun? Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde 800 binden fazla asker var. Bu asker fazladır. Asker sayısını azaltalım. Ordu 50 bin kişilik bir ordu olsun. Onu da profesyonel yapalım. Adeta paralı askerlik konumuna getirelim. Yani vatan borcu, askerlik mecburi olmaktan çıkarılsın.’ Eğer bunu söyleyeceksen, bunu oturup konuşabiliriz, tartışabiliriz. Şahsen ben de profesyonel bir orduya ihtiyaç duyuyorum. Bu kadar çok sayıda asker mevcudunun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu bir tercih meselesidir.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin önerisinin gerçekleşmesi halinde 10 binlerce insan, geliri düşük olduğu için bedel ödemeden askerlikten kurtulacağını, on binlerce insanın da 5-6 bin, 10 bin lira ödediği zaman askerlik yapmayacağını kaydeden Arınç, sözlerine şöyle devam etti: “Buna hazır binlerce gencimiz var. Doğru veya yanlış ama bu yola gidecek gençlerimiz var. Bu iş senin boyunu biraz aşar. En azından kanaatini ifade et. Ben silahlı kuvvetlerin küçülmesini istiyorum. Asker sayısını azaltılmasını istiyorum. Denizli’nin çocuğu Hakkâri’de mayına basarak şehit olmasın, 50 tane mermi atmadan bir teröristin kurşununa hedef olmasın, oralarda profesyonel askerler, iyi yetiştirilmiş, bölgeyi iyi tanıyan, terör mücadelesi yapalım derseniz konuş be birader. Ağzında dilin yok mu senin, bunu söyle de niyetini anlayalım. Ona göre konuşalım. Parlamentonun kapatılmasına 10 gün kala beyefendi oy toplamaya çalışıyor. Bunlar çok çirkin demagojidir. Ondan sonra Başbakan’a senin oğlu 21 gün askerlik yapmadı mı diyor. Bu dünyanın en çirkin yalanıdır. Bedelli askerlik başkadır, dövizle askerlik başkadır. Burdur’da yıllardan beri dövizle askerlik yapanlar vardır. Bunlar yurt dışında çalışmış kişiler.”
Başbakan’ın oğlunun yararlandığı hakkın 50 yıldır olduğunu kaydeden Arınç şunları kaydetti: “Herkesin çocuğu yurt dışında çalışmıyor ve okumuyor. Bu bir hak 50 senedir var. Başbakan’ın oğlu da Amerika’da tahsil yapmış. Dünya Bankası’nda çalışmış. Çalıştığını belgelerle ispat etmiş yüz binlerin istifade ettiği bir konuda Bilal de istifade etmiş. Bunu diline dolayarak bedelli askerlik yaptı senin oğlun. Niye başkaları yapmasın demek sadece Kılıçdaroğlu’na yakışan bir demagojidir. Herkes Burdur‘da şartlar mevcutsa döviz karşılığı askerlik yapabilir. Şimdi bunu seçim arifesinde getirip belden aşağı vurmak suretiyle demagoji yarışan götürmesi ana muhalefet partisinin ayıplardan biridir.”
Arınç, AK Parti Denizli İl Teşkilatı tarafından Belediye Sanat Merkezi‘nde düzenlenen ‘Türkiye Buluşmaları Toplantısı‘na katıldı. Toplantıya AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Belediyesi eski başkanı Nihat Zeybekci, İl Başkanı Avni Örki ve çok sayıda partili katıldı.
Ana muhalefet partisinin 60 yıldır tek başına iktidara gelemediği için geçmişte yaptığı hizmetlerden bahsetmesi mümkün olmadığını ifade eden Arınç, “İcraat yaptığı ‘ben Türkiye’ye şunu kazandırdım’ diyebileceği bir eseri yok. Onun için bundan sonrasında desteksiz atabilir. Hiç hesabı kitabı olmadan Bir zamanlar Demirel’in çokça yaptığı gibi aynı yolu takip ederek havayı ve suyu bile vaat edebilir. Karşılığında tek söz ‘Benim adım Kemal’. Arkadaşlar bu karikatürlük bir şey böyle şey olmaz. Benim adımda Bülent, ne yapalım. O zannediyor ki hani Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunda anlatılan kıssa vardır. Öğretmeninin ‘Senin adın Kemal benim ki de Kemal. Senin ki Mustafa Kemal olsun’ demiş. Birisi ona öyle söyleyecek zannediyor. Bu kemal ismi güzel de neye yeterli? Sen bir sihirbaz mısın, dokunacaksın trilyonlar, katrilyonlar gelecek. Nasıl yapacağımı sorma? Geldikten sonra görürsün. Başörtüsünü çözeceğim, nasıl çözeceksin, geldikten sonra görürsün. Biz böyle çözülen başörtüsü görmüştük 1999 yılında. Benim adım Kemal, demek seçim kazanmak için yeterli değildir.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinin daha kötüsünün Cem Uzan’ın söylediğini belirten Arınç, “O bile seçim kazanamadı Türkiye’de. Herkese her şeyi vaat ediyordu. Yüzde 7,5 oy aldı şimdi yurt dışında ne yaptığı belli değil. ‘Benim adım Kemal’ demekle olmaz. Neyi nasıl yapacaksa ortaya koymalı. Vatandaş oyunu öyle rastgele atmıyor. Geleceğini düşünerek atıyor. Kılıçdaroğlu’nun her gün söylediği sözler popülizmdir. Yeri gelince demagojidir. Yeri gelince sadece şu seçimde yüzde 30 oy alayım rakiplerinden kurtulayım düşüncesidir. Bu partinin kendi içindeki çekişmeleri herkes görüyor yaşıyor. En son Oda TV’nin baskınından sonra ortaya çıkan bir bayanın hangi tarafa gidip de nelerin pazarlığını yaptığını da gazetelerde görüyoruz. Bu pazarlıklar sebebiyle kendi içinde zor günler yaşayan CHP vatandaşa başka hedefler göstererek bu sıkıntılı günlerden uzaklaşmaya çalışıyor. Kendi gündemini başka şeylerle örtemeye gayret gösteriyor. Bedelli askerlik konusu da bunlardan birisi.” diye konuştu.
Bedelli askerliğin Türkiye’de 3 defa uygulandığını yeniden de uygulanabileceğini anlatan Arınç, “Ama bunun için silahlı kuvvetlerin asker ihtiyacını göz önünde tutmak gerekebilir. Genelkurmay’ın bu konuda ihtiyacımdan fazla asker var, bedelli uygulayabilirsiniz dediği zaman olmuştur. Genelkurmay benim Denizli’ye niçin havaalanı yapmak istediğime, bölünmüş yollarda nasıl karar verdiğime, eğitim ve araştırma hastanesini nereye kuracağıma hiçbir zaman karışmaz. Ama askerlik işi, onun işidir. İhtiyacının giderilmesini hükümetten talep etme hakkı vardır. Biz silahlı kuvvetlerin hükümetlere sivil konularda müdahil olmamasını ve söz sahibi olmamasını düşünürüz. Gerçek demokrasi budur. Ama yurt güvenliği meselesinde Genelkurmay’ın silah, asker, uçak ve tank ihtiyacı hükümetlerin gözetmesi gereken şeylerdendir.” şeklinde konuştu.
CHP’nin teklifi bedelli olarak getirdiğini ancak bunun bir de bedelsizi olduğunu vurgulayan Arınç, “Diyorlar ki, ‘Geliri şunun altında olanlar bedel ödemeden 21 gün askerlik yapmış olacaklar. Geliri şu kadar olanlar da, şu kadar para öderlerse bedelli askerlik yapmış olacaklar. Ortaya konan rakamların hepsini ödemeye hazır gençlerimiz var bizim. Bunu ödemek de çok zor değil. Çünkü bankalar çok düşük faizlerle kredi verebiliyor. Ey CHP, sen şunu mu yapmak istiyorsun? Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde 800 binden fazla asker var. Bu asker fazladır. Asker sayısını azaltalım. Ordu 50 bin kişilik bir ordu olsun. Onu da profesyonel yapalım. Adeta paralı askerlik konumuna getirelim. Yani vatan borcu, askerlik mecburi olmaktan çıkarılsın.’ Eğer bunu söyleyeceksen, bunu oturup konuşabiliriz, tartışabiliriz. Şahsen ben de profesyonel bir orduya ihtiyaç duyuyorum. Bu kadar çok sayıda asker mevcudunun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu bir tercih meselesidir.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin önerisinin gerçekleşmesi halinde 10 binlerce insan, geliri düşük olduğu için bedel ödemeden askerlikten kurtulacağını, on binlerce insanın da 5-6 bin, 10 bin lira ödediği zaman askerlik yapmayacağını kaydeden Arınç, sözlerine şöyle devam etti: “Buna hazır binlerce gencimiz var. Doğru veya yanlış ama bu yola gidecek gençlerimiz var. Bu iş senin boyunu biraz aşar. En azından kanaatini ifade et. Ben silahlı kuvvetlerin küçülmesini istiyorum. Asker sayısını azaltılmasını istiyorum. Denizli’nin çocuğu Hakkâri’de mayına basarak şehit olmasın, 50 tane mermi atmadan bir teröristin kurşununa hedef olmasın, oralarda profesyonel askerler, iyi yetiştirilmiş, bölgeyi iyi tanıyan, terör mücadelesi yapalım derseniz konuş be birader. Ağzında dilin yok mu senin, bunu söyle de niyetini anlayalım. Ona göre konuşalım. Parlamentonun kapatılmasına 10 gün kala beyefendi oy toplamaya çalışıyor. Bunlar çok çirkin demagojidir. Ondan sonra Başbakan’a senin oğlu 21 gün askerlik yapmadı mı diyor. Bu dünyanın en çirkin yalanıdır. Bedelli askerlik başkadır, dövizle askerlik başkadır. Burdur’da yıllardan beri dövizle askerlik yapanlar vardır. Bunlar yurt dışında çalışmış kişiler.”
Başbakan’ın oğlunun yararlandığı hakkın 50 yıldır olduğunu kaydeden Arınç şunları kaydetti: “Herkesin çocuğu yurt dışında çalışmıyor ve okumuyor. Bu bir hak 50 senedir var. Başbakan’ın oğlu da Amerika’da tahsil yapmış. Dünya Bankası’nda çalışmış. Çalıştığını belgelerle ispat etmiş yüz binlerin istifade ettiği bir konuda Bilal de istifade etmiş. Bunu diline dolayarak bedelli askerlik yaptı senin oğlun. Niye başkaları yapmasın demek sadece Kılıçdaroğlu’na yakışan bir demagojidir. Herkes Burdur‘da şartlar mevcutsa döviz karşılığı askerlik yapabilir. Şimdi bunu seçim arifesinde getirip belden aşağı vurmak suretiyle demagoji yarışan götürmesi ana muhalefet partisinin ayıplardan biridir.”