Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devletlerin, milletlerin güvenli bir şekilde yollarına devam etmesi için sanatkarların, düşünürlerin, fikir adamlarının, aydınların kılavuzluğuna daima ihtiyaç bulunduğunu belirterek, ''Zaman zaman siyasetçiler, devlet adamları konjonktürlerden her zaman etkilenebilirler ama sanatçılar, kültür adamları, düşünürler, bunlar daima sağduyularıyla hareket ederler, vicdanlarıyla hareket ederler ve sonunda gerçekten doğru yönlendirmeyi hep yaparlar'' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Törene, Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül'ün yanı sıra Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bazı milletvekilleri, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, iş adamları, medya temsilcileri ve kültür sanat dünyasından davetliler katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, törende yaptığı konuşmada, sanat, kültür ve fikir dünyasının çok ayrı bir alan olduğunu belirterek, birçok konuda başarılı olunabileceğini ancak bu alanların biraz daha ayrı bir kabiliyetle, Allah vergisi ile ilgili olduğunu ifade etti. Gül, ''O bakımdan bugün siz değerli şahsiyetleri burada misafir etmekten gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanı olduğunda yaptığı ilk konuşmayı hatırlatan Gül, sanat, kültür, bilim alanındaki faaliyetleri daima koruyacağını ve himayesine alacağını söylediğini belirtti. Gül, bu alanda elinden geleni yaptığı kanaatinde olduğunu dile getirdi.
"Esas ödülleri sizler millete verdiniz"
Her sene düzenli olarak bu ödülleri seçkin sanatçılara verdiklerini belirten Gül, şunları kaydetti:
''Devletlerin, milletlerin güvenli bir şekilde yollarına devam etmesi için, sanatkarların, düşünürlerin, fikir adamlarının, aydınların kılavuzluğuna daima ihtiyaç vardır. Zaman zaman siyasetçiler, devlet adamları konjonktürlerden her zaman etkilenebilirler ama sanatçılar, kültür adamları, düşünürler, bunlar daima sağduyularıyla hareket ederler, vicdanlarıyla hareket ederler ve sonunda gerçekten doğru yönlendirmeyi hep yaparlar. Bundan dolayı bizim de ülke olarak, millet olarak daima sanatçılarımıza, yazarlarımıza, fikir adamalarımıza en üstün değeri vermemiz gerekir. Aslında bugün bir ödül merasimindeyiz ama esas ödülleri sizler eserlerinizle bu millete verdiniz. Eserlerinizle verdiğiniz ödülleri bizler gördüğümüz için onlara karşı, onlara bir şükran anlamında bu ödülleri, şükran nişanesi olarak veriyoruz.''
Türkiye'nin şu anda birçok alanda kendini ispatladığını anlatan Gül, o bakımdan bütün kaynakları sanat ve kültür hayatına seferber etmenin zamanının geldiği kanaatinde olduğunu dile getirdi. Bunun çok güzel örneklerinin de yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, birçok alanda bu konuda faaliyetler yürütüldüğünü anlattı.
Türkiye'nin bilim, araştırma, geliştirme alanında çok büyük bir hamle yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, ''5-10 seneye kalmaz bunun neticelerini görürüz. Kültürde de böyle bir tekrar toparlanma ve bütün kaynaklarımızı koordine etmeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. İnanıyorum ki bütün asırlar boyunca evrensel alanda çok değerli eserler vermiş olan milletimiz bundan sonra da yine çok değerli eserler verecektir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, kültür sanat hayatının evrensel olduğunu ifade ederek, ''Bu alana kim ne kadar çok katkı yaparsa milletimin de şerefini ve itibarını da o kadar çok yükseltir. Bu anlayışla hareket etmemiz gerekir'' dedi.
"Karakoç, fikir ve dünya görüşümün oluşmasında katkı veren kişi"
Edebiyat dalında ödüle layık görülen şair Sezai Karakoç'un, büyük bir şair ve büyük bir düşünce insanı olarak yerini aldığını söyleyen Gül, ''Ben de şahsen lisedeki öğrencilik yıllarımdan bu yana sadece ezberlediğim şiirleri değil ama kendi fikir ve dünya görüşümün oluşmasında da en büyük katkıları olan kişilerden birisidir'' diye konuştu. Şair Sezai Karakoç, mazeretleri sebebiyle törene katılmadı.
Sanat tarihi alalında ödül alan Prof. Dr. Semavi Eyice'nin de muhteşem bir bilim adamı ve sanat tarihçisi olduğunu belirten Gül, ''Burada söyledikleri umut ediyorum ki uygulayıcılar tarafından da dikkate alınır. Özellikle İstanbul gibi bizim en büyük hazinemizin değerini daha da artıracak, onun değerini azaltmayacak şekilde hareket etme durumunda olan bütün uygulayıcılar, görevliler, herkes ümit ediyorum ki kendisinin sadece eserlerinden değil, fikirlerinden de faydalanırlar'' dedi.
Hat sanatçısı Hasan Çelebi'nin, hat sanatını büyük kitlelere yaymaya önderlik ettiğini söyleyen Gül, Hasan Çelebi'nin, sadece Türkiye'den değil, ABD'den Çin'e, Afrika'dan Rusya'ya kadar her alanda öğrencileri bulunduğunu anlattı.
Ödül alan Doğan Hızlan'a da seslenen Gül, ''Edebiyatın profesörü diyorlardı size. Ne kadar çok kültür faaliyetlerini detaylarına kadar takip ettiğinizi ve onları eleştirerek aslında onları güçlendirdiğinizi biliyorum. Dolayısıyla sizin eleştiriniz, sanat ve kültür hayatımızın daha da zenginleşmesini sağlıyor'' diye konuştu.
"Diğer zenginliklerin süzülerek gelen kısmıdır kültür ve sanat"
Cumhurbaşkanı Gül, ödül alanları tebrik ederek, Türk sanat ve kültür hayatının etkinliklerinin önümüzdeki yıllarda daha da artacağına inandığını dile getirdi. Gül, şöyle devam etti:
''Çünkü artık böyle bir dönemde hissediyoruz kendimizi ve Türkiye'nin esas zenginliği de bu olacaktır. Zaten diğer zenginliklerin süzülerek gelen kısmıdır kültür ve sanat. Siyasi zenginlik, ekonomik zenginlik, diğer alanlarda zenginliğin hepsinin toplamının, neticede hepsinin bir süzülüşüdür. O bakımdan inanıyorum ki Türkiye sadece kendi coğrafyasında değil, bütün evrensel alanda da kültür ve sanat alanında en güzel hizmetleri ve katkıları yapmaya devam edecektir.''
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının ardından sanat tarihi dalında Prof. Dr. Semavi Eyice, eleştiri dalında Doğan Hızlan ve geleneksel sanatlar dalında hat sanatçısı Hasan Çelebi'ye ödüllerini verdi.
Törenin sunuculuğunu yapan tiyatrocu Kenan Işık, edebiyat dalında ödüle layık görülen ancak mazereti nedeniyle törene katılamayan Sezai Karakoç'a ödülünün daha sonra verileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte ödül alanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Gül, yürümekte zorluk çektiği için baston kullanan Eyice'nin sahneden inmesine yardım etti.
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Törene, Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül'ün yanı sıra Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bazı milletvekilleri, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, iş adamları, medya temsilcileri ve kültür sanat dünyasından davetliler katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, törende yaptığı konuşmada, sanat, kültür ve fikir dünyasının çok ayrı bir alan olduğunu belirterek, birçok konuda başarılı olunabileceğini ancak bu alanların biraz daha ayrı bir kabiliyetle, Allah vergisi ile ilgili olduğunu ifade etti. Gül, ''O bakımdan bugün siz değerli şahsiyetleri burada misafir etmekten gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanı olduğunda yaptığı ilk konuşmayı hatırlatan Gül, sanat, kültür, bilim alanındaki faaliyetleri daima koruyacağını ve himayesine alacağını söylediğini belirtti. Gül, bu alanda elinden geleni yaptığı kanaatinde olduğunu dile getirdi.
"Esas ödülleri sizler millete verdiniz"
Her sene düzenli olarak bu ödülleri seçkin sanatçılara verdiklerini belirten Gül, şunları kaydetti:
''Devletlerin, milletlerin güvenli bir şekilde yollarına devam etmesi için, sanatkarların, düşünürlerin, fikir adamlarının, aydınların kılavuzluğuna daima ihtiyaç vardır. Zaman zaman siyasetçiler, devlet adamları konjonktürlerden her zaman etkilenebilirler ama sanatçılar, kültür adamları, düşünürler, bunlar daima sağduyularıyla hareket ederler, vicdanlarıyla hareket ederler ve sonunda gerçekten doğru yönlendirmeyi hep yaparlar. Bundan dolayı bizim de ülke olarak, millet olarak daima sanatçılarımıza, yazarlarımıza, fikir adamalarımıza en üstün değeri vermemiz gerekir. Aslında bugün bir ödül merasimindeyiz ama esas ödülleri sizler eserlerinizle bu millete verdiniz. Eserlerinizle verdiğiniz ödülleri bizler gördüğümüz için onlara karşı, onlara bir şükran anlamında bu ödülleri, şükran nişanesi olarak veriyoruz.''
Türkiye'nin şu anda birçok alanda kendini ispatladığını anlatan Gül, o bakımdan bütün kaynakları sanat ve kültür hayatına seferber etmenin zamanının geldiği kanaatinde olduğunu dile getirdi. Bunun çok güzel örneklerinin de yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, birçok alanda bu konuda faaliyetler yürütüldüğünü anlattı.
Türkiye'nin bilim, araştırma, geliştirme alanında çok büyük bir hamle yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, ''5-10 seneye kalmaz bunun neticelerini görürüz. Kültürde de böyle bir tekrar toparlanma ve bütün kaynaklarımızı koordine etmeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. İnanıyorum ki bütün asırlar boyunca evrensel alanda çok değerli eserler vermiş olan milletimiz bundan sonra da yine çok değerli eserler verecektir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, kültür sanat hayatının evrensel olduğunu ifade ederek, ''Bu alana kim ne kadar çok katkı yaparsa milletimin de şerefini ve itibarını da o kadar çok yükseltir. Bu anlayışla hareket etmemiz gerekir'' dedi.
"Karakoç, fikir ve dünya görüşümün oluşmasında katkı veren kişi"
Edebiyat dalında ödüle layık görülen şair Sezai Karakoç'un, büyük bir şair ve büyük bir düşünce insanı olarak yerini aldığını söyleyen Gül, ''Ben de şahsen lisedeki öğrencilik yıllarımdan bu yana sadece ezberlediğim şiirleri değil ama kendi fikir ve dünya görüşümün oluşmasında da en büyük katkıları olan kişilerden birisidir'' diye konuştu. Şair Sezai Karakoç, mazeretleri sebebiyle törene katılmadı.
Sanat tarihi alalında ödül alan Prof. Dr. Semavi Eyice'nin de muhteşem bir bilim adamı ve sanat tarihçisi olduğunu belirten Gül, ''Burada söyledikleri umut ediyorum ki uygulayıcılar tarafından da dikkate alınır. Özellikle İstanbul gibi bizim en büyük hazinemizin değerini daha da artıracak, onun değerini azaltmayacak şekilde hareket etme durumunda olan bütün uygulayıcılar, görevliler, herkes ümit ediyorum ki kendisinin sadece eserlerinden değil, fikirlerinden de faydalanırlar'' dedi.
Hat sanatçısı Hasan Çelebi'nin, hat sanatını büyük kitlelere yaymaya önderlik ettiğini söyleyen Gül, Hasan Çelebi'nin, sadece Türkiye'den değil, ABD'den Çin'e, Afrika'dan Rusya'ya kadar her alanda öğrencileri bulunduğunu anlattı.
Ödül alan Doğan Hızlan'a da seslenen Gül, ''Edebiyatın profesörü diyorlardı size. Ne kadar çok kültür faaliyetlerini detaylarına kadar takip ettiğinizi ve onları eleştirerek aslında onları güçlendirdiğinizi biliyorum. Dolayısıyla sizin eleştiriniz, sanat ve kültür hayatımızın daha da zenginleşmesini sağlıyor'' diye konuştu.
"Diğer zenginliklerin süzülerek gelen kısmıdır kültür ve sanat"
Cumhurbaşkanı Gül, ödül alanları tebrik ederek, Türk sanat ve kültür hayatının etkinliklerinin önümüzdeki yıllarda daha da artacağına inandığını dile getirdi. Gül, şöyle devam etti:
''Çünkü artık böyle bir dönemde hissediyoruz kendimizi ve Türkiye'nin esas zenginliği de bu olacaktır. Zaten diğer zenginliklerin süzülerek gelen kısmıdır kültür ve sanat. Siyasi zenginlik, ekonomik zenginlik, diğer alanlarda zenginliğin hepsinin toplamının, neticede hepsinin bir süzülüşüdür. O bakımdan inanıyorum ki Türkiye sadece kendi coğrafyasında değil, bütün evrensel alanda da kültür ve sanat alanında en güzel hizmetleri ve katkıları yapmaya devam edecektir.''
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının ardından sanat tarihi dalında Prof. Dr. Semavi Eyice, eleştiri dalında Doğan Hızlan ve geleneksel sanatlar dalında hat sanatçısı Hasan Çelebi'ye ödüllerini verdi.
Törenin sunuculuğunu yapan tiyatrocu Kenan Işık, edebiyat dalında ödüle layık görülen ancak mazereti nedeniyle törene katılamayan Sezai Karakoç'a ödülünün daha sonra verileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte ödül alanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Gül, yürümekte zorluk çektiği için baston kullanan Eyice'nin sahneden inmesine yardım etti.