Bahçeli: Halk Oylaması Güven oyu Niteliği Taşıyor Yerköy
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, halk oylamasının AK Parti'nin bir anlamda geleceği açısından güven oyu niteliği taşıdığını belirterek, 'Bunların ayakları yerden kesilmiş ne yapacaklarını bilmiyorlar, gittikçe çılgınlaşıyor, öfkeleniyor, 'benim dediğim olursa olur, olmazsa Türkiye ne olursa olsun' diyor' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, halk oylamasının AK Parti'nin bir anlamda geleceği açısından güven oyu niteliği taşıdığını belirterek, 'Bunların ayakları yerden kesilmiş ne yapacaklarını bilmiyorlar, gittikçe çılgınlaşıyor, öfkeleniyor, 'benim dediğim olursa olur, olmazsa Türkiye ne olursa olsun' diyor' dedi.
Bahçeli, partisinin düzenlediği iftar yemeğine katılmak üzere Yozgat'a gelirken, Yozgat'ın Yerköy ve Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde halka hitap etti.
Bahçeli, Yerköy'de yaptığı konuşmada, AK Parti'nin referandum çalışmalarında devletin imkanlarını kullandığın ileri sürerek, şunları kaydetti:
'Bu halk oylaması, 8 yıla yakın bu ülkeyi yöneten AKP yönetiminin gelecekte milletimiz yoluyla bir testi olacaktır, bu güne kadarki uygulamalarından dolayı. 'Evet' oyu çıkması için devletin her türlü imkanını seferber eden, devletin her türlü imkanını kullanan, bunun yanında da geçmiş dönemlerde olduğu gibi oyları ambargo altına alabilecek yoksulun, kimsesizin ve yetimin imkanlarını bir takım aracılarla istismar ederek, onları kendi taraflarına çekme gayretlerine de fırsat verdirmemek gerekmektedir.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin ısrarla, hırsla, öfkeyle, herkese saldırarak şimdiden herkesi zorlayarak baskı altına alarak, esnafa, çiftçiye, sanayiciye, memura, sivil toplum kuruluşlarına 'oyunuzu şimdiden söyleyin' diyor, 'ne oy verecekseniz şimdi söyleyin' diyor. O zaman Sayın Başbakan 'şimdi oyumun ne olduğunu size söylersem 12 Eylül Pazar günü ben ne yapacağım' diye millet kara kara düşünmeye başlıyor. Bu niye zorlamadır, bu baskı niyedir? Neden korkuyorsun, neden endişeleniyorsun?'
Halk oylamasının önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Bahçeli, anayasa değişikliğinin milletin anayasası olmaktan çıktığını, bir kişinin veya bir partinin anayasası haline dönüştüğünü ileri sürdü.
Uzlaşmayla anayasa değişikliğinin yapılabileceğini ifade eden Bahçeli, şöyle dedi:
'Bunu böyle yapmadığına göre senin bir gizli hesabın, gizli bir niyetin var demektir. Bu gizli niyetini millete söyleyemiyorsun. Ama artık millet anlamaya başladı. Senin niyetinin de ne olduğunu zorluyor ve öncelikle de 'açılım' adı altında Güneydoğu'da yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizin nasıl aldatıldığı hakkında bugün sana soru soruyorlar, 'gel bakalım açılımdan neyi anlıyorsun, Kürt kökenli kardeşlerimizi nasıl istismar edip, PKK'ya yandaş yapıyorsun' diye soruyor. Bu açılım adı altında anayasa değişikliği ile Türkiye'yi bölünmeye götürebilecek, iç çatışmayı sürükleyecek tarihi hatalara düşen bir Başbakan var. Bunu bile bile ne yapıyor? Onu anlamak için 'niye mahkumsun, niye mecbursun Sayın Başbakan' diye soruyoruz. Hiçbir şey söylemiyor. Kalkıyor esnafa sanki genel seçim varmış gibi faiz oranlarını düşürüyor, memura başka vaat veriyor, çiftçiye bilmem ne diyor, aslı yok astarı yok, 'seçimden sonra bakarız' diyor. Bu millet buna artık inanmayacak.'
Meclise 29 maddelik değişiklik tasarısının sunulmasını bugün kimsenin izah edemediğini ileri süren Bahçeli, 'Herkesin kabul ettiği, halk oylamasına dahi ihtiyaç duyulmadan genel kurulda temsil edilen veya grubu bulunan partilerin de desteğini almak suretiyle bir anayasa yapmak mümkün iken, bunu tercih etmeyip, sadece meclisteki çoğunluğuna güvenerek referandum yoluyla bir değişikliği başaracağınızı düşünerek hareket etmenizin bir sebebi olsa gerektir. Bu sebebi neden açıklamıyorsunuz?' dedi.
03.09.2010 20:41:21
Bahçeli, partisinin düzenlediği iftar yemeğine katılmak üzere Yozgat'a gelirken, Yozgat'ın Yerköy ve Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde halka hitap etti.
Bahçeli, Yerköy'de yaptığı konuşmada, AK Parti'nin referandum çalışmalarında devletin imkanlarını kullandığın ileri sürerek, şunları kaydetti:
'Bu halk oylaması, 8 yıla yakın bu ülkeyi yöneten AKP yönetiminin gelecekte milletimiz yoluyla bir testi olacaktır, bu güne kadarki uygulamalarından dolayı. 'Evet' oyu çıkması için devletin her türlü imkanını seferber eden, devletin her türlü imkanını kullanan, bunun yanında da geçmiş dönemlerde olduğu gibi oyları ambargo altına alabilecek yoksulun, kimsesizin ve yetimin imkanlarını bir takım aracılarla istismar ederek, onları kendi taraflarına çekme gayretlerine de fırsat verdirmemek gerekmektedir.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin ısrarla, hırsla, öfkeyle, herkese saldırarak şimdiden herkesi zorlayarak baskı altına alarak, esnafa, çiftçiye, sanayiciye, memura, sivil toplum kuruluşlarına 'oyunuzu şimdiden söyleyin' diyor, 'ne oy verecekseniz şimdi söyleyin' diyor. O zaman Sayın Başbakan 'şimdi oyumun ne olduğunu size söylersem 12 Eylül Pazar günü ben ne yapacağım' diye millet kara kara düşünmeye başlıyor. Bu niye zorlamadır, bu baskı niyedir? Neden korkuyorsun, neden endişeleniyorsun?'
Halk oylamasının önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Bahçeli, anayasa değişikliğinin milletin anayasası olmaktan çıktığını, bir kişinin veya bir partinin anayasası haline dönüştüğünü ileri sürdü.
Uzlaşmayla anayasa değişikliğinin yapılabileceğini ifade eden Bahçeli, şöyle dedi:
'Bunu böyle yapmadığına göre senin bir gizli hesabın, gizli bir niyetin var demektir. Bu gizli niyetini millete söyleyemiyorsun. Ama artık millet anlamaya başladı. Senin niyetinin de ne olduğunu zorluyor ve öncelikle de 'açılım' adı altında Güneydoğu'da yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizin nasıl aldatıldığı hakkında bugün sana soru soruyorlar, 'gel bakalım açılımdan neyi anlıyorsun, Kürt kökenli kardeşlerimizi nasıl istismar edip, PKK'ya yandaş yapıyorsun' diye soruyor. Bu açılım adı altında anayasa değişikliği ile Türkiye'yi bölünmeye götürebilecek, iç çatışmayı sürükleyecek tarihi hatalara düşen bir Başbakan var. Bunu bile bile ne yapıyor? Onu anlamak için 'niye mahkumsun, niye mecbursun Sayın Başbakan' diye soruyoruz. Hiçbir şey söylemiyor. Kalkıyor esnafa sanki genel seçim varmış gibi faiz oranlarını düşürüyor, memura başka vaat veriyor, çiftçiye bilmem ne diyor, aslı yok astarı yok, 'seçimden sonra bakarız' diyor. Bu millet buna artık inanmayacak.'
Meclise 29 maddelik değişiklik tasarısının sunulmasını bugün kimsenin izah edemediğini ileri süren Bahçeli, 'Herkesin kabul ettiği, halk oylamasına dahi ihtiyaç duyulmadan genel kurulda temsil edilen veya grubu bulunan partilerin de desteğini almak suretiyle bir anayasa yapmak mümkün iken, bunu tercih etmeyip, sadece meclisteki çoğunluğuna güvenerek referandum yoluyla bir değişikliği başaracağınızı düşünerek hareket etmenizin bir sebebi olsa gerektir. Bu sebebi neden açıklamıyorsunuz?' dedi.
03.09.2010 20:41:21