BM'den Türkiye'ye başörtüsü uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Kaldırılması Komitesi (CEDAW), geçtiğimiz ay yapılan Türkiye oturumunun sonuçlarını açıkladı.

BM'den Türkiye'ye başörtüsü uyarısı
Komite, başörtüsü yasağının ayrımcılık olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Hazırlanan raporda, Türkiye'den başörtüsü yasağı ile eğitim, sağlık, politika ve kamu hayatına katılım üzerindeki etkilerinin ele alındığı bir çalışma yapması talep edildi. Komite, alınan tedbirlerin bir sonraki toplantıda açıklanmasını bekliyor.

12-30 Temmuz tarihlerinde yapılan CEDAW toplantıları için Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da New York'a gelmiş ve Türkiye'nin resmi raporunu bu kuruma sunmuştu. BM'deki toplantıda Kavaf'a Türkiye'de kadın haklarının ihlali konusunda en çok soru başörtüsü yasağına dair gelmiş ve toplantıya katılan üyelerin üçte birinden fazlası bu konuda bakandan açıklama istemişti.

Kadın hakları konusunda dünyanın en önemli kurumu olan CEDAW raporunda, Türkiye'nin bir önceki dönem (2005'teki toplantısı) alınan tavsiye kararlarına uymadığı, halen başörtüsü yasağının ülkede devam ettiğine dikkat çekti. CEDAW, Türkiye'den başörtüsü yasağı ile eğitim, çalışma, sağlık, politika ve kamu yaşamına katılım üzerindeki olumsuz etkilerin değerlendirildiği detaylı çalışma yapmasını da talep etti. Kurum ayrıca bir sonraki döneme (2014 yılı) kadar istenilen çalışmanın sonuçlarının hazır edilmesini ve başörtüsü yasağının ayrımcı sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin alınan önlemlerin açıklanmasını da talep etti. CEDAW'ın BM'deki Türkiye oturumuna resmi raporun yanı sıra 6 adet de gölge raporu verilmişti. Türkiye'deki başörtüsü yasağına dikkatleri çekebilmek için 71 sivil toplum örgütünü temsilen 'Sivil Toplum Kuruluşları' adına Avukat Fatma Benli başörtüsü yasağı konusunda CEDAW'a gölge rapor vermiş ve Türkiye'deki bu haksız uygulamanın devam ettiğini dile getirmişti. Komite Türkiye ile ilgili sonuç bildirisinde başörtülü kadınların eğitim, çalışma, sağlık, politik ve kamu yaşamına katılımını engelleyen "tüm ayrımcı uygulamalar sona erdirilmeli'' önerisinde bulundu. Kurum ayrıca, başörtüsü yasağını uygulamaya çalışanlar hakkında da yasal işlemler başlatılmasını, çözümün artık bir başka döneme de ertelenmemesini istedi.

Raporda başörtüsü yasağının ortadan kaldırılması talebinin dışında kadına karşı ayrımcılık içeren yasaların tamamen kaldırılması da istendi. CEDAW, kadına karşı şiddet, eğitim, çalışma ve politik katılımın artması, sağlık ile kırsal kesim kadınlarıyla dezavantajlı grupların sorunlarının giderilmesini de Türkiye'den istedi.

Türkiye, CEDAW'a 1985 yılında üye olmuş ve sözleşme gereği kadınlara karşı sadece hukuki değil fiili ayrımcılığın da sona erdirilmesi yükümlülüğünü benimsemişti. Her 4 senede bir alınan ülke sonuç raporlarında alınan kararlara üye ülkelerin uyma zorunluluğu bulunuyor. Rapor başörtüsü yasağını, yalnızca iç hukukunun bir gereği olarak değil, uluslararası yükümlülüklerin de göz önüne alınarak değerlendirilmesi gereken bir durum haline geldiğinin bir göstergesi olarak niteleniyor.