Dışişleri Bakanı Davutoğlu: Mayınlarla sınır korunmaz, sınırlar güzel insani ilişkilerle korunur
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ülke insanının komşu ülkelerle kaynaşmasını ve önüne konan bariyerleri aşmasını istediklerini söyledi. Davutoğlu,
Davutoğlu, Ticaret ve Sanayi Odası'nda iş dünyası temsilcileri ile bir araya geldi. Burada Kahramanmaraşlı sanayicilere seslenen Bakan Davutoğlu, dünyada bir eksen aranacak olsa Anadolu'nun bu eksenin tam ortasında yer alacağını belirtti. Güçlerini bu coğrafya, tarih ve insan gücünden aldıklarını belirten Davutoğlu, şu cümleleri kullandı: "Biz sırtımızı üç şeye dayadık. Bir coğrafyamıza. Bu mekan öyle bir mekan ki Asya ve Avrasya'nın ta kalbinde. Belki de dünyanın merkezi. Hani eksen deniyordu ya, eğer eksen aransaydı herhalde Anadolu'nun bir yerlerinde olurdu. Dünyanın bir çok merkezine optimum uzaklıkta bir merkez. İkincisi tarihimiz. O kadar köklü bir tarihiz ki nereye giderseniz bizden bir iz var. Dışişleri Bakanı olarak ben bunu çok sıkça yaşıyor ve öyle bir hisse kapılıyorum ki. Dünyada ilişkiye geçmediğimiz hiçbir toplum olmamış. Dünyanın her coğrafyasında sizden bir beklenti var. Allah devletimize zeval vermesin, dünyanın her köşesinde sizden bir beklenti var. Herkes 'Anadolu'dan insanlar gelecekler ve bize kucak açacaklar' diye bekliyorlar. Afganistan'da bir sıkıntı olduğu zaman o batıya dönüyor. Yönünü Anadolu'ya dönen ve büyük beklentiler içerisinde olan büyük kitleler var. Böyle bir milletin iddiasız olması mümkün değil. Böyle bir milletin olayları sadece seyretmesi mümkün değil. Böyle bir millet tarihte ya iddialı olur, ya da yok olur. Onun için bizim iddialı olmak, tarihin bize yüklediği bir sorumluluk. Ayakta durmak değil, ayakta dimdik durmak ve dünyaya mesajımızı iletmek. O bakımdan bizim bu coğrafyamız ve bu tarihimiz varken, bu coğrafyada yaşayan insanlar kendilerine küçük hedefler tayin edemezler. Büyük hedefler koyarlar ve büyük hedefleri gerçekleştirirler. Üçüncü büyük gücümüz insan unsurumuz. Bir çok ülkeye nasip olmuş doğal zenginliklerimiz yok, sömürücülükten kaynaklanmış büyük kapitallerimiz yok, ama bir şeyimiz var; insan unsuru. Dinamik, girişken, her yere nüfuz eden, zorluklar karşısında yılmayan insan unsuru."
"18 YENİ BÜYÜKELÇİLİK AÇTIK"
Dünyanın her yerinde elçilikler açmaya ve vizeleri kaldırmaya çalıştıklarını kaydeden Bakan Davutoğlu, vizeleri Türkiye'nin insan potansiyeli önüne konmuş setler olarak gördüklerini vurguladı. Davutoğlu, "Tek bir hesabımız var. Oraya doğru insanımızın büyük bir hamle azmi ile oranın ticaretine katkıda bulunması. Orayla iş yapması, orayla kaynaşması. Geçtiğimiz yıl içerisinde 18 yeni büyükelçilik açtık. İki tane büyükelçilik Latin Amerika'da açtık. Önemli bir ülkenin dışişleri bakanı bana şu soruyu sordu. 'Biz ekonomik kriz nedeniyle büyükelçiliklerimizi kapatıyor, masrafları azaltıyoruz. Siz daha çok büyükelçilik açıyorsunuz. Hedefiniz ne?' Biz o zaman çok basit bir hesap yapmıştık. Bir Türk büyükelçiliğin Afrika'da açılması yaklaşık 5 milyon dolar. Yıllık işletme giderleri de iki milyon dolar civarında. Eğer bir tek iş adamımız oraya gitse ve orada on milyonluk iş yapsa biz Türkiye olarak kârdayız demektir. Bir devletin gücü milletin gücü ile ölçülür. Devlet güçlü olursa millet fakir olamaz. Devlet güçlüyse millet de devleti güçlü kılacak hizmetler yapmalıdır. Bakın niçin vizeleri kaldırmaya çalışıyoruz. Vizeyi bir bariyer gibi görüyoruz. O bizim büyük insan potansiyelinin önüne konmuş setler gibi görüyoruz. Biz o setleri kıracağız ve indireceğiz. Yoksa seyahat etmek, turizm güzeldir ama vizeyi biz işadamlarımız için kaldırıyoruz." ifadelerini kullandı.
"KOMŞULARIMIZLA EN İYİ İLİŞKİLERİ GELİŞTİRECEĞİZ"
Komşu ülkelerle kaynaşmayı ve aradaki soğuklukları gidermeyi amaçladıklarının altını çizen Davutoğlu, Türkiye'nin geçmişte verdiği taahhütlerin de bu gün hala geçerliliğini koruduğuna dikkat çekti, bunun Türkiye'nin kendi coğrafyasına sırtını dönmesi olarak algılanmaması gerektiğine söyledi. Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu: "Biz istiyoruz ki insanımız komşu ülkelerle kaynaşsın, önümüze konan bariyerleri aşalım. Mayınlarla sınır korunmaz. Biz Suriye sınırını yıllarca mayınlarla korumaya çalıştık. Sınırlar neyle korunur? Güzel insani ilişkilerle korunur. Kimse birbirini görmediği zaman insanlar güvende olur. Ama biz güvenlikten önce güvenlik kadar önemli olarak özgürlük, kardeşlik ve bütün dünyayla bütünleşmek istiyoruz. Etrafımızda tehdit görmüyoruz. Hiç kimsenin bizi tehdit etmeye gücü de yetmez, zaten böyle bir şey de beklenemez. Komşularımızla en iyi ilişkileri geliştireceğiz. Biz kendimizi geliştirirken komşularımızı da kalkındıracağız. Eksen tartışmalarına gelince Türkiye bütün anlaşmalarına sadıktır. Ve geçmişteki bütün taahhütlerini de herkesten fazla yerine getirmektedir. Bu NATO olsa da böyle, AB müzakere süreci bağlamında de böyle. Ama bu taahhütleri yerine getirirken ve ittifak ilişkilerini devam ettirirken kimse bize 'siz yakın bölgenize sırtınızı döneceksiniz' diyemez. Genellikle bu eksen tartışmaları Türkiye ne zaman etkinliğini artırırsa o dönemde ortaya çıkan tartışmalardır. Net olarak şunu her zaman söylüyoruz. Bizim eksenimiz tarihimiz ve coğrafyamızdır, kimliğimizdir, vakarımızdır. Ve bu eksen etrafında dünyaya 360 dereceyle bakarız. Doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle dünyayı bir bütün olarak görürüz. Onun için bugün G-20'de en aktif üyelerden biriyiz. Onun için medeniyetler ittifakında liderlik yapıyoruz. Bütün bunlarla yapmaya çalıştığımız şey Türkiye'yle ilgili dünyada yeni bir imaj ve algı oluşturmak ve insanımızın önündeki bariyerleri kaldırmak."
Toplantının son bölümünde KMTSO Başkanı Balduk, Davutoğlu'na sim sırma işlemeli Osmanlı Tuğrası hediye etti. Toplantıya Vali Mehmet Niyazi Tanılır, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Cafer Tatlıbal, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, KMTSO Meclis Başkanı Şahin Balcıoğlu ve çok sayıda sanayici katıldı.