Tünelden çıktık ama hava bulutlu

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye ekonomisinde 2010 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre önemli büyüme yaşandığını, son dönemde ekonominin istihdam oluşturma gücünün de arttığını söyledi.

Küresel kriz sürecinde tünelden çıkıldığını belirten Yılmaz, uyarmayı da ihmal etmedi: "Hava güneşli değil, bulutlu."
Denizli Sanayi Odası ve Dünya Gazetesi tarafından ortaklaşa olarak Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen 'Para Politikaları' konferansında konuşan Yılmaz, küresel ekonomide 2009'un ikinci yarısında belirginleşen toparlanma eğiliminin, 2010'un ilk çeyreğinde de devam ettiğini belirtti. Bununla birlikte dünya ekonomilerinin son aylarda tekrar bir yavaşlama sürecine girdiğine ilişkin sinyaller alındığını vurgulayan Yılmaz, iktisadi toparlanmanın gücünü zayıflatan faktörleri şöyle sıraladı: "Finans kuruluşlarının bilançolarındaki sorunların henüz çözümlenmemesi, krediye ulaşım imkanlarının sınırlı kalması ve işsizlik oranlarının yüksek seviyelerini koruması. Özellikle gelişmiş ülkelerde uygulanan gevşek maliye politikaları sonucunda hızla artan bütçe açıkları ve kamu borç stoklarının, gelecek yıllarda uzun vadeli faiz oranlarını artırarak özel talebi olumsuz yönde etkileyecek olması." Birçok Avrupa ülkesinde kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair kaygıların artmasının özellikle Türkiye'nin en büyük dış ticaret pazarı olan Avrupa bölgesindeki toparlanmaya dair aşağı yönlü riskleri artırdığına dikkat çeken Yılmaz, "Avrupa ekonomilerindeki sorunların artmasını takiben yılın ikinci çeyreğinde sipariş göstergelerinde gerçekleşen sınırlı düşüşler, dış talebe ek olarak iç talepteki toparlanma hızına ilişkin aşağı yönlü riskleri artırmıştır." dedi.
Küresel finans piyasalarında yaşanan sorunların, dış finansmana erişimi kısıtlamasının beklendiğini vurgulayan Yılmaz, göstergelerin Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını gösterdiğini bildirdi. Yılmaz, iç talebin görece istikrarlı seyrine rağmen son dönemde iktisadi faaliyetteki toparlanmanın hızına ilişkin belirsizliklerin arttığına dikkat çekti. Bu süreçte Euro'nun belirgin olarak değer kaybetmesinin dış pazarlarda rekabet gücünü olumsuz etkileyebilecek ek bir unsur olarak öne çıktığını vurgulayan Yılmaz, bütün bu gelişmelerin, beklenti kanalıyla iç talebi de olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını sözlerine ekledi.

Zaman