Mazlumları andık zalimleri unutmadık - POLİTİKA
Türkiye’ye Başbakanı’nı asan ülke utancı yaşatan Yassıada Mahkemesi’nin komutan, savcı ve hakimi tarihe kara leke olarak geçti. Celal Bayar’ın torunu 27 Mayıs zalimlerini anlattı
Türkiye’ye Başbakanı’nı asan ülke utancı yaşatan Yassıada Mahkemesi’nin komutan, savcı ve hakimi tarihe kara leke olarak geçti. Celal Bayar’ın torunu 27 Mayıs zalimlerini anlattı
Türkiye’de darbeler sürecini başlatan 27 Mayıs’ın 50’nci yılında mağdurlarının yanı sıra zalimleri de unutulmadı. Yassıada’daki hukuksuzlukları Örtülü Ödenek Davası isimli kitapta toplayan Celal Bayar’ın torunu Prof. Emine Gürsoy Naskali, askerinden mahkemesine kadar yassıadadaki ‘zalimleri’ star’a anlattı.
ADA KOMUTANI SANIKLARI TEHDİT EDERDİ
14 Ekim 1960’ta başlayıp 15 Eylül 1961 yılına kadar süren Yassıada davalarında yaşananlar, darbenin karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Naksali, mahkeme salonunda DP’li sanıkları elindeki sopayla tehdit ederek duruşmaları dinleyen Ada Komutanı Albay Tarık Güryay, bazen savunma yapılmasına bile izin vermeyen Mahkeme Heyeti Başkanı Salim Başol ve başsavcılık yapan Altay Ömer Egesel’i şöyle anlattı:
Sanıkları döver falakaya yatırırdı
Ada Komutanı Albay Tarık Güryay: Hiçbir mahkemede görülmemiş şekilde hakimlerle birlikte kürsüsü bulunan bir kişiydi. DP’li sanıkların arasındaki boşluğun orta yerinde oturuyordu. Elinde de bir sopa vardı. Bir sanık mahkemeyi eleştirince verilen arada Albay Güryay’ın onu dövdü ve eleştirisini geri aldı. Hiçbir yargılamada böyle bir hukuksuzluk yoktu. Güryay’ın adamları o dönemin genç subayları Teoman Koman ve Akay Şakman, falakacı olarak biliniyor. İkisi sanıkların ayaklarını bağlıyor ve dayak atıyorlar. Tabii bunları üstlerinin emirleriyle yapıyorlar.
Vekil yapılmadı DP’yi suçladı
Başsavcı Altay Ömer Egesel: Tüm davalarda Egesel başsavcı olarak bulunuyor. Bir tek başsavcı olarak başında bulunmadığı dava Başbakan Menderes’in ‘Bebek Davası’dır. Nedeni de Egesel’in bir vukuatı olmasıdır.Kendisi darbeden bir süre önce bir erkek çocuğuna tecavüz etmiş. Olay Susurluk’ta meydana gelmiş. Tecavüzden ötürü Egesel’e dava açılıyor. Egesel, ağır cezada beraat ettiriliyor. Daha sonra Egesel, DP’den milletvekili olmak istiyor, fakat bu olay nedeniyle aday adayı olarak bile veto ediliyor. Egesel, milletvekili olmak için o kadar hevesli olduğu partiyi mahkemede hınçla itham ediyor. Milletvekili yapılmadığı için böyle davranıyor.
İdama götüren erlerle helalleşti
Yargılama sırasında Yassıada’da askerlik görevini yaptığını belirten Cizreli Halil Yavuz, o günleri şöyle anlattı: “Menderes Tarık isimli albaya dönüp ‘Madem idam edileceğim. Bana benimle birlikte mahkemeye gelip giden merasim bölüğündeki askerleri çağır gelsinler onlarla helalleşeceğim. Ondan sonra beni nereye götürürseniz götürün’ dedi. Sonra albay bizi çağırdı. Adnan Menderes bizimle tek tek helalleşti. Bize ‘Hakkınızı helal edin, benimle çok yoruldunuz ve çok eziyet gördünüz. Onun için sizden helallik almadan buradan ayrılmak istemiyorum’ dedi. Vapura bindikten sonra bize el salladı. Ertesi gün idam edildiğini duyduk.”
‘Sizi buraya tıkan güç’ itirafı
Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol: Milli Birlik Komitesi’nin atadığı bir hakim. Zaten Başol, mahkemede ağzından kaçırdı. Samet Ağaoğlu, ‘Sizin niye oy verdiğiniz kanunlara Fethi Çelikbaş da oy verdi, o zaman DP milletvekiliydi CHP’ye geçiyor. Onun da Yassıada’da olması lazım’ diyor. Başol da ‘Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor’ diyor. Polatkan’ın savunmasına zaman kalmıyor, bundan yakınınca ‘Sen zaten konuştun. Konuşmazsan konuşma’ diyor. Şahitlere saygıyla hitap ediliyor, hoşuna gitmeyen ifadeler olursa sanıkların ve şahitlerin konuşmasında derhal kestirirdi.
Star Gazete