Nevşehir'de 1. Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Kongresi başladı
Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyeti Başkanı Yazar Alev Alatlı, yabancılardan Türkiye'ye karşı önyargıyı yıkmanın tek yolunun konuk ağırlamad
Alatlı, dünyada küresel güçlerin satın alamayacağı tek sektörün de turizm olduğunu kaydetti.
Erciyes Üniversitesi ve Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi tarafından ortaklaşa düzenlenen Birinci Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Kongresi, Nevşehir Kapadokya Dedeman Otel'de başladı. 125 yerli ve yabancı bilim adamı ile lisansüstü eğitim yapan öğrencinin katıldığı kongrenin açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Turizm İşletmecilik Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi Editörü Doç. Dr. Nazmi Kozan, 20 yıl önceki ilköğretim öğrencilerinin düzeyinin bugün liseyi tamamlayan öğrencilerde olmadığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti orta öğretim sisteminin çöktüğünü ileri sürdü.
Son yıllarda sözde ticari, sözde bilimsel dergilerin sayılarının giderek arttığını belirten Kozan, ancak buna karşılık ticari olarak makale yayınlama üzerine düşünen ve bunu açık açık ortamlarda savunan doçentler, profesörlerin türediğini savundu. Kapadokya bölgesinde kongre turizmi alanında büyük bir potansiyel bulunmasına karşın, esnaf kafası ile bu doğrultuda etkin çabaların ortaya konamayacağını dile getiren Kozan, "Kapadokya, bu esnaf kafası ile adam olmaz. Bölgede günün kurtarılması değil, Kapadokya'nın vizyonunun düşünülmesi gerekiyor." dedi.
Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Hülagü ise konuşmasında, Erciyes Üniversitesi'nin kısaca tarihçesinden ve gelişim serüveninden bahsetti. Prof. Hülagü, ardından 2010 yılı itibariyle akademik anlamda Türkiye'nin ilk üç üniversitesi haline geldiklerini belirtti.
Kapadokya Meslek Yüksek Okulu Mütevelli Heyet Başkanı Yazar Alev Alatlı, dış ülkelerin Türkiye'ye karşı önyargılar içerisinde bulunduğunu ifade etti. Alatlı, bunu önlemenin tek yolunun konuk ağırlama yönteminden geçtiğini belirtti.
Önyargı yıkmanın, konuk ağırlamadan başka bir yolunun bulunmadığını anlatan Alatlı, şöyle dedi: "Kitap yazabilirsiniz ama okuma oranlarının giderek düştüğü, entelektüelliğin kaybolduğu bir dünyadayız. Kendini göstermek ancak ve ancak konuk ağırlamakla olur. Konuk ağırlama deyince de turizm sektöründekilerin ve bu sektöre eleman yetiştiren bizim gibi okulların soruları veya yeniden değerlendirilmeleri gündeme geliyor, gerekleri ortaya çıkıyor."
Turizmde eğitimin önemine değinen Alatlı, "Turizmle uğraşan herkes, rehberden tutun otel yöneticisine kadar, dışişleri elçisi gibi yetiştirilmelidir. Herkes bir elçilik görevi üstlenmek durumundadır. Zırcahil bir turist rehberinin, 'Çeçenistan şurada' dediğini ve onu dinleyen turistlerin tedirgin olduklarına şahit oldum." diye konuştu.
"YAKIN TARİH DERSİ KONULMALI"
Bugüne kadar olan gözlemleri ile turizm sektöründe çaba harcayan ülkelerin kendi nihai amaçları doğrultusunda etkili bir eğitim verdiklerini anlatan Alatlı, Türkiye'de bunun yapılmadığından yakındı.
Alatlı, "Ülkelerin bu sektörde olan çalışanlarını nasıl kendi nihai amaçları doğrultusunda eğittiklerini çok iyi gördüm. Baktığım zaman biz bunu yapmıyoruz. Doğru dürüst bir yakın tarih dersi dahi koymuyoruz, yetmiyor gibi yurttaşlık dersi koymuyoruz. Bugün bir turist bizim turist rehberine dönse dese 'Nasıl gidiyor, sizde Yargıtay'ı kim seçer dese, bunu cevabını verebilecek olan turist rehberi yok."
Türkiye'ye gelen turistlerin kültür, gelenek ve yaşam biçimlerini bilmeyen bir turizm sektörü oluştuğunu öne süren Alatlı, "Gelen öğrenciler konukları tanımıyorlar. Konuk tanınmadığında işler çok karışıyor. Kendi evinizde bile tanımadığınız konuk karşısında ne yapacağınızı bilemezsiniz. Biz Türkiye'de ilk kez 'Kültürel Tercihler' adı altında ders koyduk. Kapadokya'ya gelen turistlerin milliyetlerinden başladık. Turistlerin geldikleri ülkeleri tanıttık." şeklinde konuştu.