Kaymakam Şuayib Gürsoy Taşburun Köyü'nde İncelemelerde Bulundu

Kağızman Kaymakamı Şuayib Gürsoy, heyalan nedeniyle ikiye ayrılan Taşburun Köyü'nde incelemelerde bulundu

Kaymakam Şuayib Gürsoy Taşburun Köyü'nde İncelemelerde Bulundu
Kağızman Kaymakamı Şuayib Gürsoy, heyalan nedeniyle ikiye ayrılan Taşburun Köyü'nde incelemelerde bulundu. Özel İdare Müdürü Faruk Bora ile birlikte köyde inceleme yapan Kaymakam Gürsoy, Taşburun köyünün 2000 yılında afet alanı olarak ilan edildiğini söyledi. Kaymakam Gürsoy, Taşburun köyü için sağlıklım ve güvenli bölgede içerisinde suyu, elektriği ve yolu olan 136 konut yapıldığını ve köylülerin ısrarla afet bölgesi ilan edilen bölgeden çıkmadıklarını vurguladı.
TAŞBURUN KÖYÜ 2000 YILINDA AFETE MARUZ KALMIŞ
Kağızman Kaymakamı Şuayib Gürsoy, "Kağızman'da son bir hafta, 10 gündür yağan yağışlar dolayısıyla çok sıkıntımız var. Ancak evleri yıkılan evleri zarar gören vatandaşların yüzde 90'sanı daha önceden 2000 yıllarda, 2000'li yıllardan önce afete maruz kalmış. Devlet tarafından gelinerek inceleme yapılmış ve afet alanı olarak ilan edilmiş, afete maruz kalan vatandaşlar tespit edilmiş hak sahipleri ilan edilmiş ve bunların yer tespiti yapılmış uygun alanlar tespit edilmiş, Taşburun köyünden de 136 kişi hak sahibi olarak ilan edilerek burada konutları yapılmış. Bu konutların suyu elektriği var. Yalnız vatandaşlarımız orada o yıkılan evlerinde ısrarla oturmaya devam ediyorlar bizim arzu ettiğimiz. Gelip burada yaptığımız evlerde oturmalarıdır" dedi.
ORADA CAN GÜVENLİKLERİ YOK
Afet alanı ilan edilen Taşburun Köyü'nde 2000 yılında toprak kayması olduğunu belirten Kaymakam Gürsoy; "O köyde can güvenliği yok. Köylülere bu tebliğ edilmiş. Yani anlayacağınız o bölge güvenli değil. Burası afet bölgesi köylülere denilmiş buna rağmen köylüler, arazisini ve hayvanlarını bırakmıyor. Can tehlikesiyle karşı karşıya olmaların rağmen, o bölgeyi terk etmiyorlar. Devletin burada onlar için yaptığı konutlarda oturmaktır esas olan. Köyüler elektrik ve suyunun olmadığını söylüyorlar ama elektrik bağlantılarını görebiliriz. Şurada bahçesini sulayan vatandaşlarımız vardı. Yani sularının olduğunu görebiliriz. Benim ilçe kaymakamı olarak vatandaşlardan beklediğim devlet olarak oturmayın dediğimiz yerlerde oturmamaları ve devletin 2008 yılında yaptığı bu evlerde oturmalarıdır" diye konuştu.
BÖLGE AFET BÖLGESİ OLARAK İLAN EDİLMİŞ
Kaymakam Şuayib Gürsoy, Köylüleri defalarca uyardıklarını buna rağmen, köylülerin o bölgeyi terk etmedikleri ifade etti.
Kaymakam Şuayib Gürsoy; "Daha önceki yıllarda hak sahibi olduğu ilan edilmediği için veya kendisi taahüdde bulunmadığı için hak sahibi olamayan vatandaşlarımızda bize başvuruda bulunurlar ise onlarında evleri yapılacaktır, burada alan mevcuttur. Burada birçok ev boş burada olmayan vatandaşların evlerine de yerleştiririz onları ama bize böyle bir talep ile gelmiyorlar şimdi orayı gördünüz. Yani oturulabilecek yaşanılabilecek bir alan değil. Zaten bu tespit edilmiş, tescil edilmiş, ilan edilmiş. Orada oturmaları da yasal değildir. Bizim jandarma eli ile orayı boşaltmamız gerekiyor ama vatandaş buna karşı çıkıyor. Yani bırakmıyor. Her köyün merası vardır, her köyün otlağı vardır burada mesele mera, hayvan değil burada mesele can güvenliğidir. Mesele devletin afet bölgesi ilan ettiği yerlerde vatandaşların oturmaması meselesidir. Vatandaş burada oturursa otlakla ilgili sorun yaşanır ise bunun çözümü düşünülür. Hayvanlar her yerde otlatılabilir ama evleri mevcut değil. Evleri burada gelip burada oturmaları gerekiyor" şeklinde konuştu
Kağızman Kaymakamı Şuayib Gürsoy, daha sonra şunları söyledi: "Köy afet alanı olarak ilan edilmiş, normalde köylünün evleri de burada yapılmış, kendisinin boşaltması gerekiyor. Devlet eliyle köyü boşaltmamız söz konusu değil. Bir yerde toprak kayması var ise Bayındırlık ve Afet Acil Müdürlüğü tarafından tespit edilmiş ise devlet derki arkadaş burada oturmanız sağlıklı değil. Can güvenliğiniz söz konusudur. Burada oturmayın ve devlet afet konutlarını yapmış köylülerimizin de oraları boşaltıp, buraya gelip oturmaları lazım. Yani jandarma zoruyla, bir kolluk kuvveti zoruyla çıkartmamızı bekliyorsa vatandaş bunu tavsif etmiyorum ben. Yani gönüllü olarak evleri burada, hepsi de hak sahibi evleri kendilerine teslim edilmiş. Gelsin otursunlar sıcacık evlerinde Bizim köyü zorla boşaltmamız söz konusu olamaz."