İsviçre'deki Minare Oylaması, İlahiyat Hocasına Minare Fotoğrafları Sergisi Açtırdı

Uludağ Üniversitesi (UÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara, 40 yıldır çektiği minare fotoğraflarından derlediği 50 kareyi, Fethiye'deki fakülte binasında sergiledi. Prof. Kara, sergiyi İsviçre'de gerçekleştirilen minare referandumu dolayısıyla açtığını söyledi.

İsviçre'deki Minare Oylaması, İlahiyat Hocasına Minare Fotoğrafları Sergisi Açtırdı
İlahiyat Fakültesi'nin ünlü hattatlarından Necmeddin Okyay'ın isminin verildiği ikinci salon, Prof. Dr. Mustafa Kara'nın minare fotoğrafları sergisi ile hizmete açıldı. Açılışta konuşan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saim Kılavuz, öğretim üyelerinin normal müfredatla verdiği eğitim faaliyetlerinin yanı sıra sanatın değişik dallarına gösterdiği ilgiyle toplumda önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Kılavuz, "İslamiyet'te de güzel sanatları destekleyen, onlara önem veren bir anlayış hakimdir. Bu sebeple birçok akademisyen normal çalışma sahalarının yanı sıra edebiyat, hat, fotoğraf gibi önemli sanatlarla da alakadar olmuştur. Mustafa Kara hocamızın fotoğraf sergisinin, yine ünlü bir hattatımız olan Necmeddin Okyay'ın isminin verildiği salonun açılışında yer alması ayrı bir onurdur. Yeni salonumuzun ve sergimizin hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Fotoğrafla 40 yıldır ilgilendiğini belirten UÜ İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı Mustafa Kara, böyle bir sergi açma fikri olmadığını ancak geçen aylarda İsviçre'de yaşanan anlamsız minare referandumundan sonra böyle bir sergiyi açmaya karar verdiğini söyledi. Prof. Dr. Mustafa Kara, minarelerin göklere uzanan şehadet parmakları anlamında olduğuna dikkat çekerek, "Asya, Afrika, Avrupa'daki birçok ülkeden ve Türkiye'den çekilmiş yüzlerce minare fotoğrafı arasından seçtiğim 50 eserimi bastırarak sergilemeye karar verdim. Birçok farklı kültürde minareler aynı anlamı taşıyor ama fark farklı inşa ediliyor. İşte bu anlayışı ortaya koymaya çalıştım. Bu arada İslamiyet'in sembollerinden olan minarelerin nasıl şuursuz kuşatıldığını ve saygısızca etrafının betonlaştığını da anlatma hedefinde oldum. Sergimde, Bursa'da Suluki Camii'nin gökdelenler arasında kalan minaresini ve Mekke-i Mükerreme'deki Harem-i Şerif'in minarelerinin etraftaki gökdelenler tarafından nasıl kuşatıldığını farklı açılardan çektiğim fotoğraflarla ortaya koymaya çalıştım. Ecdadımız olan Osmanlılar, 15 metre yüksekliğindeki Kabe-i Şerif'in yarısı yüksekliğinde etrafa revaklar yaparken, Suud yönetimi çok yüksek katlar ve etrafta onlarca katlı gökdelenler yaparak saygısızlığını ortaya koydu" dedi.

Modernizm adı altında minarelerin tatsız, farklı tarzlarda yapılmasını, etraflarının veya üstünün GSM istasyonları, merkezi sistem cihazlarıyla nasıl çirkin bir şekilde kuşatıldığını da ortaya koyduğunu ifade eden Kara, "İsviçre, ülkesinde minareleri istemezken, birçok İslam ülkesinde de minareler teknolojik cihazların kuşatması altında kaldı. Adeta estetikten uzak bir yaklaşımla yok edilmekteler. Bütün bu çarpıklıklara sergimde dikkat çekmeye çalıştım" diye konuştu.
İlahiyat Fakültesi'nin Nilüfer ilçesine bağlı Fethiye Mahallesi'nde açılan minareler sergisi, mesai saatleri içerisinde okulun 2. katındaki salonda gezilebilir.