Hürsiad üyelerine 'Ekonominin Dünü ve Bugünü' anlatıldı
HÜRSİAD Başkan Yardımcısı Ramazan Avcı, 'Ticaretle uğraşan genç arkadaşlarımızın muhakkak girişimcilikle yeni iş sektörlerine yönelmesi gerekiyor' dedi.
HÜRSİAD tarafından dernek binasında 'Genç Girişimciler Kurulu Türkiye Ekonomisinin Dünü, Bugünü ve Yarını' konulu seminer düzenlendi. Seminerde konuşan HÜRSİAD Başkan Yardımcısı Ramazan Avcı, Türkiye'de siyasi istikrar ve demokrasi yerleştiği zaman Türkiye'nin büyüme hızının tamamen yukarıya doğru seyirli bir büyüme olacağını belirtti.
Ramazan Avcı, ekonomik büyümenin her zaman siyasi istikrara bağlı olduğunu söyledi. Siyasi istikrar ve demokrasi düzgün olduğu zaman Türkiye'nin büyümesinin yüzde 7'nin altına düşmeyeceğini belirten Avcı, siyasi istikrar ve demokrasi tam oturmadığı zaman ekonomik büyümede istikrarın sağlanamayacağını bildirdi. Yüzde 7'lik bir büyüme ile yaklaşık 2020 yılında Türkiye'nin kişi başına Gayrisafi Milli Hasılası'nın (GSMH) 20 bin dolara çıkacağını dile getiren Avcı, yüzde 4,5'lik bir büyüme ile bu rakamın
2040 yılında yakalanacağını söyledi. Avcı, ekonomik büyümenin girişimcilik ve yeni iş istihdam sahalarının oluşturulmasıyla yakalanacağını ifade etti.
GENÇ GİRİŞİMCİ SAYISININ ARTMASI GEREKİYOR
Girişimci ruhu yüzde 25 olan ülkelerin gelişmiş ülkeler olduğu bilgisini veren Avcı, şöyle konuştu: "Yani yeni girişimci sayısı ticaret içerisinde yüzde 25'i oluşturan ülkeler gelişmiş ülkeler statüsündedir. Türkiye'de bu rakam yüzde 11-13 arasında değişiyor. Büyümenin oluşabilmesi için bilhassa genç girişimci sayısının artması gerekiyor. Şimdi 40 veya 45 yaşında bir insana 'Git Sudan'da bir işletmenin başında otur, buradaki düzenini bırak orada iş yap' diyemezsiniz. Ama 20 veya 25 yaşındaki arkadaşa
'Tamam arkadaş sermaye benden, yüzde 50 ortaksın. Git oradaki işletmenin başına otur' diyebilirsiniz. Bu genç arkadaşımız gider oturur. Orada düzenini kurar ve başarılı da olur. Bu bir girişimciliktir."
Türkiye'nin yüzde 7 değil yüzde 10 büyüme yapabilecek kapasite de olduğunu belirten Avcı, sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü biz 2002-2003 yıllarında bu büyümeyi gördük. Yani bunlar afaki rakamlar değil. Bizim bu yüzde 7 rakamının da üzerine çıkmamız lazım. Yani ticaretle uğraşan genç arkadaşlarımızın muhakkak girişimcilikle yeni iş sektörlerine yönelmesi gerekiyor."
Güçlü ekonomi için kamu idaresi reformunun yapılması gerektiğini anlatan Avcı, bunun yanı sıra muhakkak surette kontrol dışı harcamaların kontrol altına alınmasının şart olduğunu söyledi. Beşeri sermayenin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani devlet küçülürken özel müteşebbisin büyümesi lazım. 1980'e kadar olay şuydu. Devlet eli ile büyüme sağlanıyordu. Yani devlet büyüyordu, ülke büyüyordu. Böyle bir yapı vardı. 1980'den sonra artık özel sektör devreye girdi. Şu an
özel sektör büyüyor. Özel sektör büyüdükçe ekonomi büyüyor. Devlet büyümesi artık geride kaldı. Yalnız bizim yasalarımız şu an özel sektörün büyümesine uygun değil. Yani yasalar eskiye göre, devletin büyümesine göre yapılmış. Bu yasalar özel sektörün büyümesine göre revize edilmedi. Özel sektör bu yasalardan dolayı sıkıntı yaşıyor. Sıkıntı yaşadığı içinde bu sefer geri duruyor. Geri durduğu zamanda büyüme şekillenmiyor. Bu konuda ciddi bir yasal reformun yapılması gerekiyor."
Seminerde, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İşletme Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Ali Eleren de "Türkiye'deki firmaların rekabet ortamında neler yapması gerektiği konusunda" bilgi verdi.
(SA-HO-Y)
Ramazan Avcı, ekonomik büyümenin her zaman siyasi istikrara bağlı olduğunu söyledi. Siyasi istikrar ve demokrasi düzgün olduğu zaman Türkiye'nin büyümesinin yüzde 7'nin altına düşmeyeceğini belirten Avcı, siyasi istikrar ve demokrasi tam oturmadığı zaman ekonomik büyümede istikrarın sağlanamayacağını bildirdi. Yüzde 7'lik bir büyüme ile yaklaşık 2020 yılında Türkiye'nin kişi başına Gayrisafi Milli Hasılası'nın (GSMH) 20 bin dolara çıkacağını dile getiren Avcı, yüzde 4,5'lik bir büyüme ile bu rakamın
2040 yılında yakalanacağını söyledi. Avcı, ekonomik büyümenin girişimcilik ve yeni iş istihdam sahalarının oluşturulmasıyla yakalanacağını ifade etti.
GENÇ GİRİŞİMCİ SAYISININ ARTMASI GEREKİYOR
Girişimci ruhu yüzde 25 olan ülkelerin gelişmiş ülkeler olduğu bilgisini veren Avcı, şöyle konuştu: "Yani yeni girişimci sayısı ticaret içerisinde yüzde 25'i oluşturan ülkeler gelişmiş ülkeler statüsündedir. Türkiye'de bu rakam yüzde 11-13 arasında değişiyor. Büyümenin oluşabilmesi için bilhassa genç girişimci sayısının artması gerekiyor. Şimdi 40 veya 45 yaşında bir insana 'Git Sudan'da bir işletmenin başında otur, buradaki düzenini bırak orada iş yap' diyemezsiniz. Ama 20 veya 25 yaşındaki arkadaşa
'Tamam arkadaş sermaye benden, yüzde 50 ortaksın. Git oradaki işletmenin başına otur' diyebilirsiniz. Bu genç arkadaşımız gider oturur. Orada düzenini kurar ve başarılı da olur. Bu bir girişimciliktir."
Türkiye'nin yüzde 7 değil yüzde 10 büyüme yapabilecek kapasite de olduğunu belirten Avcı, sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü biz 2002-2003 yıllarında bu büyümeyi gördük. Yani bunlar afaki rakamlar değil. Bizim bu yüzde 7 rakamının da üzerine çıkmamız lazım. Yani ticaretle uğraşan genç arkadaşlarımızın muhakkak girişimcilikle yeni iş sektörlerine yönelmesi gerekiyor."
Güçlü ekonomi için kamu idaresi reformunun yapılması gerektiğini anlatan Avcı, bunun yanı sıra muhakkak surette kontrol dışı harcamaların kontrol altına alınmasının şart olduğunu söyledi. Beşeri sermayenin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani devlet küçülürken özel müteşebbisin büyümesi lazım. 1980'e kadar olay şuydu. Devlet eli ile büyüme sağlanıyordu. Yani devlet büyüyordu, ülke büyüyordu. Böyle bir yapı vardı. 1980'den sonra artık özel sektör devreye girdi. Şu an
özel sektör büyüyor. Özel sektör büyüdükçe ekonomi büyüyor. Devlet büyümesi artık geride kaldı. Yalnız bizim yasalarımız şu an özel sektörün büyümesine uygun değil. Yani yasalar eskiye göre, devletin büyümesine göre yapılmış. Bu yasalar özel sektörün büyümesine göre revize edilmedi. Özel sektör bu yasalardan dolayı sıkıntı yaşıyor. Sıkıntı yaşadığı içinde bu sefer geri duruyor. Geri durduğu zamanda büyüme şekillenmiyor. Bu konuda ciddi bir yasal reformun yapılması gerekiyor."
Seminerde, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İşletme Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Ali Eleren de "Türkiye'deki firmaların rekabet ortamında neler yapması gerektiği konusunda" bilgi verdi.
(SA-HO-Y)