TİBT, Türkiye'ye gelen Ermeni vatandaşını öldürmek istemiş

Türk-Kürt çatışması çıkarmak amacıyla BDP Genel Merkezi ile bazı Kürt işadamlarına silahlı saldırı planladığı iddia edilen Türk İntikam Birliği Teşkil

Türk-Kürt çatışması çıkarmak amacıyla BDP Genel Merkezi ile bazı Kürt işadamlarına silahlı saldırı planladığı iddia edilen Türk İntikam Birliği Teşkilatı'nın (TİBT) provokatif eylem hazırlığında olduğu ortaya çıktı. Emniyetin hazırladığı fezlekede, Ergenekon ile bağlantılı olduğu iddia edilen TİBT elemanlarının JİTEM'e bağlı derin bir yapı için Diyarbakır'a gidecekleri de belirtiliyor.

Emniyetin yaptığı çalışmalar sonucu, TİBT örgütünün Türkiye'ye giriş yaptığı bildirilen bir Ermeni vatandaşına yönelik eylem hazırlığı içerisinde olduğu da belirtildi. 22 Mart 2009 tarihinde Mutlu Erdoğan ile Onur isimli şahsın arasında yapılan telefon görüşmesinde, Onur, "Biraz önce Ermenistan'dan Türkiye'ye bir giriş olduğu ve Taşnak Partisi'nin Siyasi Komite Başkanın Türkiye'ye giriş yaptığı şeklinde bir bilgi geldiğini, gelen kişilerin Türkiye'den bir cep telefon numarası aldıklarını ve bu telefon numarasını kendisine bildirildiğini" belirtiyor. Telefonda küfür eden Erdoğan ise "İzleniyoruz bu ara uslu duracağız, zaten bir kaç ay geçsin başlayacağız biz eylemlere ufak ufak, durmayacağız" şeklinde telkinlerde bulunduğu tespit edildi. Onur isimli şahsın ise yapılan çalışmalarda Bursa Yıldırım ilçesi nüfusuna kayıtlı Selçuk Onur Özyılmaz olduğu belirlendi.

Emniyetin yaptığı çalışmalar sonucu, TİBT örgütünün Türkiye'ye giriş yaptığı bildirilen bir Ermeni vatandaşına yönelik eylem hazırlığı içerisinde olduğu anlaşıldı. 15 Kasım 2009 tarihinde ise '[email protected]' e-posta kullanıcısı Hakan, 15 Şubat'ta Antalya'da Demokratik Toplum Partisi (DTP)'ne molotof atacağını belirtiyor. Ayrıca [email protected] e-posta kullanıcısı Hakan Aktaş, '[email protected]' e-posta kullanıcısına, eylemler ile ilgili olarak herkesin tek tabanca takılmasını, en fazla iki kişi olarak eylem yapılmasını, böylelikle eylemde yakalanan olursa sayıları iki ve daha az olması durumunda çeteleşmeden yargılanmayacağını belirtiyor. Ayrıca 15 Şubat'ta Barış Mahallesi ve Güneş Mahallesinin halkın yoğun olarak yaşadığı yerler olduğu, kalabalığın ortasına çivili ve benzinli bir ses bombası atılması durumunda, patlamanın etkisi ile kalabalık arasında bulunan bir çok kişinin kiminin kafasının kiminin gözünden yaralanacağını belirtiyor.

JİTEM İÇİN DİYARBAKIR'A GİDECEKLERDİ

5 Kasım 2009 tarihinde Nedim ile Hakan Aktaş arasında geçen telefon görüşmesinde, Hakan Aktaş'ın yanlarında Kürtlükten bahseden kişiler ile kavga ettiklerini, aralarında Ertan isimli şahsın da bulunduğu dört arkadaşı ile birlikte Diyarbakır'a gideceğini, ancak derin yapısı içerisinde yer almaktan korktuğunu söylüyor.

Konuşmada, Diyarbakır'a kimin adına gidecekleri konusunda bir isim vermek istemediğini ifade eden Hakan Aktaş, ancak JİTEM'e bağlı derin bir yapı için gideceklerini, Kürt kanına susadığını, ne yapıp edip Kürt kanı dökmek istediğini kaydediyor. Kendi başlarına bir şeyler yapmak için boş durmadıklarını, üniversitede okuyan Türkçü bir arkadaşının evine iki kişi taşınacaklarını, bu sayede ev işini halledebileceklerini, yapılanma için önce bütçe oluşturacaklarını, daha sonra faaliyete geçeceklerini, bu işlerin acelesinin olmadığını, kendisinin Tuncelili olduğunu cezaevinde Kürtler ile birlikte yattığını belirtiyor.

'[email protected]' e-posta kullanıcısı kendisinin moralinin çok bozuk olduğunu, intihar etmeyi düşündüğünü, DTP bürosuna canlı bomba olarak eylem yapmayı düşündüğünü, eylem planlarına hemen başlayacağını, yatakta ölmektense eylem yaparak aslanlar gibi öleceğini belirtiyor. '[email protected]' e-posta kullanıcısı ise ölmenin sırası olmadığını, birlikte butik ve çay ocağı işine girmeyi teklif ediyor ve butik açmayı planladıkları yerde satmayı düşündükleri malı güvenilir olarak belirttikleri Semih Tufan Gülaltay isimli şahıstan almayı aktarıyor.