Avrupa'da Hüsran, Türkiye'de Dominasyon!

Atilla Özbir

Atilla Özbir

Okan Buruk'un Galatasaray'ı yine şaşırtmadı. Son üç sezonun şampiyonu olan sarı-kırmızılılarda oyun performansındaki istikrarlı düşüş, Konyaspor maçında bir kez daha gözler önüne serildi.

Değişen Hiçbir Şey Olmuyor

Her sezon büyük bütçeler harcanıyor, yıldız transferler yapılıyor; fakat oyun anlayışında kayda değer bir gelişim olmuyor. Okan Buruk'un takımı, ligde her ne kadar domine ediyor gibi görünse de bunun tamamen “bireysel oyuncu kalitesi” farkıyla olduğu ortada. Avrupa'da alınan ağır mağlubiyetler de bu gerçeği teyit eder nitelikte.

Eski Futbol Kalmadı

Okan Buruk'un mantalitesi önde baskıya dayanıyor. Peki, bu anlayış modern futbolda ne kadar geçerli? Neredeyse hiç. Artık planı olan her takım geriden rahatlıkla çıkabiliyor ve bu baskıyı kırabiliyor. Örneği derinleştirmek gerekirse, Galatasaray UEFA Kupası zaferini bu anlayışla elde etmişti. Ancak yıl 2000'di… Aradan tam 26 yıl geçti.

Okan Buruk Ne Yapmalı?

Öncelikle daha esnek bir oyun felsefesi benimsemeli. “Büyük takım hocasıyım, her zaman baskılı ve hücum oynamalıyım” düşüncesinden uzaklaşmalı. Gerektiğinde 10 kişiyle savunma, gerektiğinde 10 kişiyle hücum yapabilmeli. Frankfurt maçında topa %70 oranında sahip olarak oyunu kontrol etmek istedi, ancak bu tercih felakete yol açtı. Aynı Frankfurt, hafta sonu Union Berlin karşısında topa daha çok sahip olduğu halde taraftarı önünde dört gollü yenilgi aldı.

Galatasaray, “iyi oyun, pres futbolu, hücum futbolu” takıntısını törpüleyip “doğru oyunu” oynayabilirse hem ligde hem de Avrupa'da daha keyifli bir tablo ortaya koyabilir. Fakat Okan Buruk inatla aynı anlayışta devam ederse, Liverpool, Atletico Madrid ve Manchester City karşısında çok daha ağır skorlarla karşılaşabilir.

Çünkü futbol, şımarıklığı asla sevmez…